Alıyoruz tradutor Português
4,338 parallel translation
Gebelik testi ve bir kürek alıyoruz.
Merda. Um teste de gravidez e uma pá.
Teknik olarak ödünç alıyoruz.
Tecnicamente, é levar emprestado.
Şükret, sadece dikenlerini alıyoruz kirpi.
Fica contente por estarmos só a arrancar-te espinhos, porco-espinho.
Sanırım iki tane alıyoruz.
Eu acho que vão ser dois.
Ama yine de sürekli bilime ters düşen bir mesaj alıyoruz.
Porém, a especulação passa uma mensagem oposta à ciência.
Yani şimdi risk mi alıyoruz?
Então agora estamos a jogar com hipóteses?
CCTV'den görüntü alıyoruz.
Liguei-me a uma câmara...
Pekala, düzlükten çıkıp şimdi size göstereceğim dağın tepesine doğru yol alıyoruz.
Muito bem, estamos a sair da planície em direção ao cume da montanha, que eu vou mostrar, é já ali.
Andros, saldırı aracı ile istikametine yol alıyoruz.
Andros, temos o U.A.V a ir na sua direcção.
Mac, sana doğru yol alıyoruz!
Mac, estamos a ir na sua direcção!
Şimdi, biri bana açıklayabilir mi, neden basit bir periden emir alıyoruz ki?
Olha, agora que vocês o mencionaram porque é que estamos a receber ordens de uma fada, afinal?
Fort Chicken kasabasından çok önemli gelişmelerin haberlerini alıyoruz...
Notícia de última hora no subúrbio de Fort Chicken, esta manhã...
Şehirdeki her yerden haberler alıyoruz. Otoritelerin hiçbir bilgisi yok.
Já há vítimas pela cidade, e as autoridades não sabem o que se passa.
Aslında psikoloji okuyorum ve edebiyat dersi alıyoruz.
Na verdade estou a estudar psicologia. E... Temos um requerimento literário e eu escrevi curtas e escrevi poemas.
demek istediğim, biz Tanrının bize bir kullanma talimatı verdiğine inanıyoruz. işte gücümüzü burdan alıyoruz. işte umudumuzu bulduğumuz yer burasıdır.
Acreditamos que Deus nos deu um manual de instruções, e é donde tiramos a nossa força e onde encontramos a nossa esperança.
Her yıl Dünya genelinden 3000 başvuru alıyoruz.
Todos os anos recebemos 3000 candidaturas de todo o mundo.
Sadece 8 kişiyi alıyoruz.
Mas escolhemos apenas oito.
İki sayıp 24. ölçüden alıyoruz.
Trombone, batuta 24, no fim da segunda quadra.
Pekâlâ millet, baştan alıyoruz.
Muito bem, pessoal, do início.
Cherokee, başından alıyoruz.
"Cherokee." Do início.
- Evet, uydu sinyali alıyoruz.
Estamos a receber resposta do satélite.
En iyi odanızı alıyoruz.
Queremos o seu melhor quarto.
Ağırdan alıyoruz.
Mas estamos a ir com calma.
Ama seks yapmadık ; patronum olduğu için ağırdan alıyoruz.
Mas não, é o meu chefe, estamos a ir devagar.
Bedava kupa alıyoruz.
Ficamos com copos de borla.
Bölüm başına 100,000 Dolar alıyoruz.
Cerca de 100 mil dólares por episódio.
Sanırım yol alıyoruz.
Parece que nos estamos a entender.
Hadi, Ned. Abigail'i de yanımıza alıyoruz, koruma amaçlı.
Vamos levar a Abigail connosco, por segurança.
Bazen alıştığımız kısımlarda uyuya kalıyoruz.
Por vezes nós dois adormecemos nas partes conhecidas.
- Yarısını 150'ye alıyoruz.
Vamos levar a metade do kit por 150.
Nina, video yüzünden polisten inanılmaz tepki alıyoruz.
Nina, a polícia não para de nos fazer perguntas sobre o vídeo.
Biz alıyoruz o zaman.
Então, vamos ficar com ela.
- Faturaları alıyoruz.
Vou buscar as facturas. Vou buscar as facturas.
Cihazları da alıyoruz.
Levamos os electrodomésticos também.
Oysa biz dışarıda devamlı risk alıyoruz.
Enquanto nós, corremos riscos.
- Hangi firmaları neden satın alıyoruz yani.
- Padrão dos negócios que compramos. - E porque os compramos.
Onu alıyoruz.
Vamos ficar com ele.
Odaya yaklaşan başka bir ısı izi alıyoruz.
Estamos a captar outra leitura de calor a aproximar-se da sala.
Öncelikle seni temin ederim Al-Harazi kayıtlarını çok ciddiye alıyoruz.
Saiba que levamos muito a sério as gravações da Al-Harazi.
İHA yayınını alıyoruz şimdi.
Estamos a receber o feed do drone agora.
Alıyoruz.
Estamos.
- Gavin, konumumuzu alıyoruz.
- Gavin, vamo-nos posicionar.
O pançoları nereden alıyoruz?
Onde compro um desses ponchos?
Derin nefes al. İşte başlıyoruz.
Respira fundo.
Bu bizim yeni tarifimiz, tadına alışıyoruz.
Esta é a nossa nova receita preparada a gosto.
Orjinal, yaratıcı ve göz alıcı bir grup arıyoruz.
Estamos á procura de originalidade, criatividade e puro espetáculo.
Silahlarını falan al. Çıkıyoruz.
Apanha as tuas coisas, vamos sair.
Alıcıya izin çıkmamış. İşi sonlandırıyoruz.
O comprador não foi aprovado.
Bu İHA'ların Margot Al-Harazi tarafından ele geçirildiğine ve bu ülkede bir yerlerde olduğuna inanıyoruz.
Acreditamos que estes "drones" foram desviados pela Margot Al-Harazi.
Hâlâ numaraları araştırıyoruz ama kızı Simone Al-Harazi'le ilgili bir ipucumuz var.
Continuamos à procura, mas localizámos a filha, a Simone Al-Harazi.
Bu İHA'ların Margot Al-Harazi tarafından ele geçirildiğine inanıyoruz.
Acreditamos que estão a ser controlados pela Margot Al-Harazi.