Amanın tradutor Português
2,849 parallel translation
Amanın, özür dilerim.
Oh, meu, peço o seu perdão.
Amanın, amanın Kaç, kaç, kaç.
Caramba, corre, corre, corre!
- Amanın! Geliyorlar!
A chegar!
Amanın.
Meu Deus!
Biraz ürkütücüymüş. Yani, amanın Gargamel!
É um bocado assustador...
Amanın.
Ena.
Amanın, ağzıma kan geldi.
Bolas, sabe-me a sangue.
Amanın, az daha boğuluyordum.
Quase te estrangulei.
Amanın, Morty! Neden sınıfta değilsin?
O que fazes fora das aulas?
Amanın, ben mi komik adamım?
Eu... Sou um comediante?
- Evlilik dışı ilişki hakkında. - Amanın.
Um caso extraconjugal.
Amanın, siz nasıl bir inek takımı çıktınız böyle!
São as Cores Unidas dos Marrões!
- Amanın!
- Meu Deus!
Tamam ben sizi tutmayayım... amanın.
Está bem, vou deixar-vos... C'um caneco.
- Amanın!
Meu Deus.
Aman Tanrım. Bu Antwerp'ün Tilki Cadısını bulup kale hendeğinde boğduğunuz seferden.
Sim, este foi quando encontraram a bruxa raposa de Antuérpia e a afogaram no fosso.
Aman Tanrım, n'oldu?
Céus, o que é isto?
Aman tanrım, kadın.
Meu Deus, rapariga.
Aman Tanrım! Yarın sabah düğün yapmamız gerekecek.
Egad, teremos o casamento amanhã de manhã.
Aman Tanrım! Şapşalın tekisin sen.
- Meu Deus, és tão imbecil.
- Aman Tanrım, kaltağın önde gideniyim.
- Meu Deus, sou uma cabra.
- Aman Tanrım artık resmi olarak dünyanın en aptal insanı olduk.
Meu Deus, somos oficialmente os dois maiores idiotas do mundo.
- Aman Tanrım siz çok beyazsınız.
- Meu Deus, vocês são tão brancos.
- Amanın.
Valha-me Deus.
Aman tanrım, benim en küçüğün ismini Duncan koyacaktık ama eski kocam fazla inek ismi olacağını düşündü.
Céus, estive para chamar Duncan ao meu mais novo, mas o meu ex-marido achou demasiado totó.
Aman Tanrım, çıkardın.
Meu Deus, encontraste-a.
- Aman Tanrım, kokuyu aldınız mı? - Evet!
- Deus, sentiste o cheiro?
Amanın!
- Deus...
Amanın.
Meu Deus.
- Amanın.
- Santa mãe.
Aman baban duymasın!
Não deixes que ele te ouça a dizer isso.
Aman Tanrım, haklısın.
Oh, meu Deus. Tens razão.
Aman Tanrım, sakalın sandviç kokuyor.
Céus, a sua barba cheira a sanduíches.
Amanın.
Oh, rapaz.
Marky, Johnny Bark'ın oğluydu. Yani Lindsay'in, bir ağacı önce kurtarıp sonra da katletmesine yardım ettiği kişi. Aman Tanrım!
Marky era filho de Johnny Bark... um ativista com quem Lindsay ajudara a salvar e, depois, matar uma árvore.
Aman sakın ne hissettiğimizi kimselere söylemeyelim!
Deus nos livre de alguma vez dizermos o que sentimos!
Aman yarabbi. Korsan mısın, nesin?
Cruzes canhoto, que raio és tu, um pirata?
Aman Tanrım, Becchi. Alaboradan çok daha fazlası olur. Tüm düzenin kafasını kesmek gibi olur.
Meu Deus, Becchi, muito mais do que afetar, isto decapita o conceito e caga-lhe em cima.
Aman Tanrım, Peder, rahatsızlandınız mı?
- Padre, está mal disposto?
Aman, yeter ki bana sarı ve yeşil fonlu bir şeyler kakalamayın.
Desde que não me enfiem letras amarelas e verdes.
Aman Tanrım, iğrenç bir insansın!
Meu Deus, és um palerma!
Aman Tanrım, kalın kafalısın ya.
Ótimo. Você é estúpido.
Aman be... kadın bize gidin dedi.
Ela pediu, para nos irmos embora.
Aman Tanrım. Çok tatlısın.
Deus, és tão fofa.
- Amanın.
- Pronto.
- Amanın.
- Credo.
Amanın!
Valha-me Deus!
Aman Tanrım.Başkanın limuzini Güney Bahçesi'ne daldı.
Meu Deus! O carro presidencial acaba de irromper no Relvado Sul!
- Aman tanrım, n'oluyor?
- Meu Deus, o que se passa?
Ben "Aman Tanrım, yapmayın çocuklar bu kadarı da fazla" dedim.
e eu pensei, "Ah, meu Deus. Vá lá, pessoal. Têm de parar com isso."
- Evet, aman kaybolmayın.
- Garanto que não te vou perder.