Amara tradutor Português
439 parallel translation
- Artık ant içtik Amara.
Agora estamos comprometidos, Amara.
- Büyük Hakan şimdiden sizi kıskançlıkla koruyor, Leydi Amara.
O grande Khan protege-a muito zelosamente, lady Amara.
Kızım, Leydi Amara.
Minha filha, Lady Amra.
- Bu zalimin sarayındaki mevkiin için ben mi kurban edilmeliyim? - Amara...
Devo ser sacrificada, pela sua posição na côrte deste tirano?
Yıllardır bunu planlayıp, bunun için çalıştım.
Amara, há anos que planeio e trabalho para isto.
Neden herşeyi olduğu gibi kabul etmiyorsun Amara?
- Aceite as coisas como são.
Amara, iyiliğin için Hakan'ın kaprislerinin kölesi oldum.
Amara... para seu bem, fui um escravo dos caprichos do Khan.
Dünyanın serveti senin olacak Amara.
A riqueza do mundo será tua, Amara.
Ali Baba Amara'yı hunharca katledip sonra da beni öldürecek.
Ali Babá assassinará primeiro a Amara e depois a mim.
- Amara!
- Amara!
Bak, Amara. Ben sadece senin mutluluğunu düşünüyorum.
Amara, eu só penso na sua felicidade.
- Bunu sonra konuşuruz Amara.
- Falaremos disso depois, Amara. - Não!
Ben Leydi Amara için hayatımı bile veririm!
1.000 peças de ouro? Daria a minha vida por Lady Amara.
Leydi Amara'yla konuşmalıyım.
- Devo falar urgente com Lady Amara.
Kapıları açacağım, Amara.
Abra as portas, minha Lady, para que entre o seu povo.
Ama bir süre sonra uzaklara gidip... bir zamanlar sevdiğim Sarah'yı unutmaya karar verdim.
Mas o momento passou e decidi ir-me embora, esquecer a Sarah e que a amara.
Ve birdenbire onu aşkla... sevmediğinden kuşku duymaya başlamıştı. Belki de aşkı öykünün içinde... kumlarda sular gibi yitip... gitmişti de onun için görmemişti.
E, de repente, Já não sabia se não o amara... com um amor que não vira... pois ele havia se perdido na história... como água na areia, e ela redescobria isso agora... enquanto a música se lançava pelo mar.
Beni asla 30 yıl sevemeyeceksin.
Nunca me amará durante 30 anos.
Hiç kimse sevmeyecek.
Ninguém amará.
Armand'ı daima seveceğim. Bence o da beni daima sevecek.
Sempre amarei o Armand, e acredito que também me amará para sempre.
Leydi Amara!
Lady Amara! Lady Amara!
-... üzgünüm Leydi Amara.
Sinto muito levar o seu amigo, Amara.
Gerçekleri görmeliyiz, Amara.
- Tem que enfrentar os factos.
Hiçbir kadın beni sevmeyecek.
Nenhuma mulher alguma vez me amará.
HAYATI SEVİYORSAN FRANSA'YA BAYILACAKSIN
Se ama a vida, amará a FRANÇA
Hiç kimse seni benim kadar sevemez.
Nunca ninguém te amará como eu.
Siz kimseyi sevmediniz, asla da sevmeyeceksiniz.
Nunca amou ninguém e nunca amará.
Benim kadar seven birini bulabilecek misin?
Quem te amará desta forma?
İlerleyen vakitlerde belki başka bir kadına baktığında yahut bakmaktan fazlasını yaptığında, incinecek ama seni affedecek ve aynı şekilde sevmeye devam edecek.
E com o passar do tempo talvez você olhe para outra rapariga ou fazer até um pouco mais que só olhar, e sentir-se-á magoada mas o perdoará e o amará da mesma forma.
Unutulmak benim sahibim olacak ve beni sadece ölüm sevecek.
O esquecimento possuir-me-á e só a morte me amará.
"Unutkanlık sahibim olacak ve beni sadece ölüm sevecek."
O esquecimento possuir-me-á e só a morte me amará.
Hiç kimse iki efendiye kulluk edemez. Ya birinden nefret edip öbürünü sever, ya da birine bağlanıp öbürünü hor görür.
Ninguém pode servir a dois senhores... pois ou odiará a um e amará o outro... ou se dedicará a um e desprezará o outro.
Another girl who will love me till the end
Outra garota que me amará até ao fim
Sana benim kadar iyi bakacak ve sevecek kimse yoktur.
Ninguém cuidará de ti nem te amará como eu.
Hiç kimse iki efendiye uşaklık edemez,
Nenhum homem pode servir dois amos, porque odiará um e amará o outro.
Beni yeniden seveceğini söyle.
Diga-me que me amará de novo.
Sevindim sevdiğine, amcan Frank'i o da seni sevecek bir baba gibi.
Estou contente por gostares do tio Frank. Ele certamente te amará também, como um pai.
Bebeği benden daha çok mu seveceksin?
Amará mais o bebê do que eu?
Kimse seni benim sevdiğim gibi sevmeyecek.
Ninguém te amará como eu te amei.
İIk kimi görürse tüm kalbiyle ona aşık olacak.
Ele amará perdidamente a primeira pessoa que vir.
Seni kimsenin benim kadar sevemeyeceğini ne zaman anlayacaksın?
O que é preciso para perceberes que ninguém te amará como eu?
Beni kim sevecek baba?
Quem me amará, pai?
Beni kim sevecek?
Quem me amará?
Beni kim sevecek?
Quem é que me amará?
Beni hiç sevmeyeceğini biliyorum.
Sei que nunca me amará.
Seni sevecek mi Mary Nell?
Ele amará você, Mary Nell?
Sevecek.
Amará.
Endişelenme, beğenirsin.
Você amará isto.
Sonya'yı sevmiyorsunuz sevemeyeceksiniz de.
Não ama Sonya... e nunca amará.
Bayan yarışmacı... Bir numaralı talipli seni seviyor. Seni daima sevdi ve hep sevecek.
Menina Pretendida, o Pretendente Número Um ama-a, sempre a amou e amará.
Seni hiçbir zaman sevmeyecek.
Ela nunca o amará.