Amas tradutor Português
6,225 parallel translation
Aşk insana çılgınca şeyler yaptırabilir. Ama sen aşık olduğun birine hiç şiddet uygulamazsın, değil mi?
Fazemos loucuras por amor, mas não magoavas a pessoa que amas, não é?
Sen buranla seviyorsun.
Tu amas a partir daqui.
Sheila'yı sevdiğini biliyorum ama şirketini de seviyor musun?
Mas não amas a tua firma? Sabes que sim.
- Sevdiğimi biliyorsun. - Ve bir kadını sevdiğinde onun başka bir adamla olması düşüncesine katlanabilir misin?
E quando amas uma mulher, consegues imaginá-la com outro homem?
Benden sıkıldın!
Já não me amas, porra!
Anneni çok seviyorsun.
Amas-a muito.
Sevdiğin insanlar bile inanmayacaktır.
Nem sequer as pessoas que amas.
Beni seviyor musun?
Tu amas-me?
Sevdiğin birine böyle mi davranıyorsun?
- É assim que tratas alguém que amas?
Beni neden seviyorsun?
Porque é que me amas?
Aileni de seviyorsun ve düşünceleri senin için önemli.
Também amas os teus pais. O que eles pensam é importante para ti.
Sen de bana seni seviyorum demezsen aptal gibi görünürüm.
Tens de dizer que me amas ou fico a parecer um idiota.
Stewie'yi gerçekten seviyorsun.
Amas mesmo o Stewie.
Onu seviyorsun, o da seni seviyor.
Tu a amas, ela te ama.
Kadına aşık olduğunu biliyorum Yüzbaşı.
Sei que a amas, Capitão.
Aması ne?
Mas o quê?
Gecenin üçüne kadar oturup, yeni işini ne kadar sevdiğinden bahsedip duramayız.
Não podemos ficar até às 3h da manhã, a falar de quanto amas o teu novo trabalho.
- Şunu söylemek istedim.
Quero dizer que... Tu amas-me?
Ama eğer anneni seviyorsan bana 5000 doları vereceksin.
Mas se amas a tua mãe, então, vais dar-me esses 5 mil dólares.
Sen de onu seviyorsun.
E tu também a amas.
Julien'e aşıksan, onunla konuşmalısın.
Se amas o Julião, devias falar com ele.
Yaşa... ve evine, sevdiğin kadına git.
Vive... E volta para casa, para a mulher que amas.
Sonra da sevdiğin herkesi bulur onları da öldürürüm.
Depois, vou encontrar todos aqueles que amas, e vou matá-los também.
Sen yoga yapmayı seversin.
Tu amas yoga.
İçinden geldiği gibi beyin haritalama işiyle ilgilenebilirsin.
Tu podes fazer o que amas tanto.
Hayır. "Aması" yok, Catherine, tamam mı?
Não. Não há "mas", Catherine.
Sevdiğin kadınla birlikte.
Com a mulher que amas.
Onun sesini duymak istediğini, onu sevdiğini ve Küba'dan onu arayacağını söyle.
Diz-lhe só que querias ouvir a voz dela e que a amas e que lhe irás ligar de Cuba.
# Birini yeterince seviyorsan #
* Se tu amas alguém o suficiente *
Silah taşımadığını,... ve buraya seks için gelmediğini, çünkü artık beni sevmediğini biliyorum.
Sei que estás desarmada. E não vieste aqui para fazer sexo porque já não me amas.
Bette, beni sevdiğini biliyorum.
Bette, Eu sei que me amas.
Seviyor musun?
Amas-me?
Bence sen hâlâ karını seviyorsun Dell.
Acho que ainda amas a tua mulher, Dell.
Hep dadıları vardı, hepsini ısırdığı için hepsi de istifa etti.
Havia sempre as amas, que se demitiam regularmente, ele mordeu tantas delas.
Seni ve sevdiğin her şeyi yok edeceğim.
Vou destruir-te e a tudo o que amas.
Sevdiğinin sağlığı ve mutluluğu için nelerini verirdin sorusuna cevap vermektir sevgi.
Implica responder à pergunta : "Quanto sacrificarias " pela saúde e felicidade da pessoa que amas? "
Herkesi, her şeyi, hatta sevdiğim şeyleri yok ederek Tanrıları kontrol altında tutmam gerektiğini bildiğim için bugüne kadar hayatta kaldım.
Sobrevivi porque sei que uma pessoa tem que estar disposta a destruir qualquer um, qualquer coisa, até as coisas que amas, para manter os deuses apaziguados.
Sen düzenbazın tekisin. Ve Jimmy'i gerçekten sevmiyorsun.
És uma farsa e não amas o Jimmy.
Annelik yaptığın tek şey kendi bencil arzuların.
A única coisa que amas como mãe são os teus próprios desejos egoístas.
- Aması yok.
Mas nada.
Daniel'ı sevmiyor musun?
Da maldita ideia que amas o Daniel?
Seni onu sevdiğin gibi seven adam.
Que te ama como tu o amas.
Sevdiğin adam bu mu?
É este o homem que amas?
Beni sevdiğini gösteriyor.
Significa que... amas-me?
Sen hâlâ John Alden'a aşıksın.
Ainda amas o John Alden.
Ya ben ya da sevdiğin tüm insanlar...
Trata-se de mim ou de todos os humanos que amas.
Basit bir denge aracı? Dünyadaki en çok sevdiğin kişi olduğunu düşünüyorum.
Acho que ela é a pessoa que mais amas no mundo.
- Megan'ı hâlâ seviyor musun?
Ainda amas a Megan?
- Aması maması yok.
Nem mas.
- Bebek bakıcın.
É o chefe das amas.
İşini seviyorsun demek.
- Amas o teu trabalho, não é?