English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / America

America tradutor Português

11,494 parallel translation
Pekâlâ Demir Adam, hangi dünyada ağ kafa Kaptan Amerika'nın yerini alabilecek bir alternatiftir?
Então, Homem de Ferro, em que planeta é que o cabeça de teia é um bom substituto para o Capitão América?
Kaptan Amerika'dan atlama ekibine.
Capitão América para Equipa de Assalto.
Kaptan Amerika'dan atlama gemisine.
Capitão América para a nave.
Kaptan Amerika'sın sen!
És o Capitão América!
O zaman sanırım bu... biraz kahramanca bir şeydi fakat Kaptan Amerika nerede?
Então acho que foi um pouco heróico derrotá-lo, mas onde é que está o Capitão América?
Şok tabancası. Kaptan Amerika hayatta, baygın sadece.
Taser, o Capitão América está vivo, só está inconsciente.
Sen de aynı kişilerin Amerika'da hayat kurmasına yardım ettin.
Tu ajudaste os mesmos a estabelecerem-se na América.
Elbette böyle köşeler yeni bir şey değil ama Amerika'da çok popüler. Yani burada da hayata geri dönme vakitleri gelmiş.
Não há nada novo numa coluna de conselhos, claro, mas são muito populares na América, o que significa que serão bem-vindas aqui.
Amerika'nın metresi artık o.
Ela é a amante da América.
İkimizde biliyoruz ki Amerika, eşini memnun edemeyen bir kadını tekrar seçmez.
E ambos sabemos que a América... Nunca vai eleger uma mulher que não consegue namorar.
Size oy veren insanları, Amerika'yı?
Nas pessoas que votaram em si na América?
Bir yere gitmiyorsun kaçak hanım!
- Não vais a lado nenhum, Menina Mais Procurada da América.
Son gördüğümde National City Amerika'nın içindeydi.
Pelo que sei, National City é na América.
Bir muhabir olarak, her şeyin ötesinde gerçeğe değer verdim bazen kariyerime zarar verme riskine rağmen ve özellikle 3,5 yıldır ayak basmadığım ülkem olan Amerika'yla olan ilişkime zarar verme riskine rağmen.
Como repórter, sempre valorizei a verdade acima de tudo o resto. Às vezes em detrimento da minha carreira e em detrimento da minha relação com o meu país de nascimento, os Estados Unidos da América, onde não ponho os pés há três anos e meio.
Amerika'ya geri dön. Kızınla zaman geçir. Bunu bir düşün.
Volte para a América, passe algum tempo com a sua filha, pense nisso.
Amerika'da çok Scheibe seven yok.
Não há muitos fãs de Scheibe na América.
Amerika Birleşik Devletleri.
Os Estados Unidos da América.
Ama Charles Darwin de evin küçük çocuğuydu, keza Amerika da.
Mas, Charles Darwin era o filho mais novo assim como a América.
- Komutanım...
Comandante, a UNIT foi neutralizada na América do Norte.
Kuzey Amerika, Baş Kumandan'a rapor vermeye geldi. Kara Arşiv'e gidiyorum.
América do Norte a responder ao Comando Superior.
Amerika'ya gidecek parayı kazanmak için Ma'an'a iş bulmaya gittiğini biliyorum.
Soube que ele foi para Ma'an para arranjar um emprego, para juntar dinheiro para ir à América.
Kalbinin Amerika'da olduğunu söylemişti.
Ele disse, "o meu coração está na América."
Amerika'da doğup büyümüş ve asimile olmuş.
Ele nasceu e foi criado na América e foi totalmente assimilado.
Amerika kazansın diye mi?
Para a América poder vencer?
Ben... Odelle ile Amerika'ya gideceğim.
Eu vou para a América com a Odelle.
Amerika'ya gitmeyeceksin.
Não vais para a América.
Amerika'dan nefret etmekle geçiriyordu gecesini.
Estava ocupado a odiar a América.
Kaptan Amerika'nın yalakalarından biri.
Um dos parceiros do Capitão América.
Toku, Amerika'ya gidersen hiç tanıdığın olmayacak.
Se fores para a América, não conhecerás ninguém.
Amerika'ya gelmemiş olsaydı muhtemelen şimdi aynı fermuar fabrikasında çalışıyor delik açıyordun.
Se ele não tivesse vindo para a América, provavelmente estarias a trabalhar naquela fábrica a fazer buracos.
- Onun yerine Dev, en büyük probleminin dairesindeki Wi-Fi'ın berbat olması olduğu Amerika'da yaşıyor.
Mas o Dev vive na América e o maior problema dele é o Wi-Fi em casa dele ser fraco.
Anne, senin Amerika'daki ilk günün nasıldı?
Mãe, e o teu primeiro dia na América?
İncirlerden biri bir eş, mutlu bir yuva ve çocuklardı bir başkası ünlü bir ozan öteki parlak bir profesör öbürü Avrupa, Afrika ve Güney Amerika biri Konstantin, Sokrates, Attila ve garip adları, değişik meslekleri olan daha bir yığın âşık.
Um figo era um marido e um lar feliz com filhos. Outro figo era uma poetisa famosa e outro era uma professora brilhante. E outro figo era a Europa, a África e a América do Sul.
O daima Amerika'nın Prensesi olarak kalplerimizde kalacak.
Era, e vai ser sempre... A Princesa da América.
Merak ediyorum, eğer katılırsa aralarındaki yumuşama tüm Amerika'nın gözleri önüne serilmiş olacak.
Acho que a América... Está cega por uma cortina de fumo.
Evet. Artık Amerikanın gerçeği bilme ve özgürlük adlı füzeleri hedefe kilitlendi.
Os mísseis da verdade da América...
Şimdiye kadar Asya'nın üçte ikisini ve Kuzey, Güney Amerika'yı eledik
Até agora, eliminamos dois terços da Ásia, e a maior parte da América do Norte e do Sul.
Selametle, Tanrı Amerika'yı korusun.
Boa sorte, e que Deus abençoe a América.
Amerika'yı Kurtarma Milisleri, Özerk Vatandaşlar ve IŞİD. ... hepsi saldırıyı üstleniyor.
A milícia Salvem a América, Cidadania Soberana, e o ISIS da Síria e o do Iraque... todos reclamam a autoria do atentado.
Amerika'nın karşılaştığı en tehlikeli düşman uzun oyun oynayan hainlerin içindeki düşmandır.
O inimigo mais perigoso a que se enfrenta a América é o inimigo que está entre... os traidores que jogam um jogo enorme.
Amerika'ya bir mesaj vermeyi bekliyorlardı.
Andavam a ver como enviar uma mensagem à América.
Bizi insan gibi görmüyorlardı. Amerika'dan nefret eden canavarın uzuvları gibi görülüyorduk.
Viam-nos não como seres humanos, mas como a mão de um monstro que odiava a América.
Baban Amerika'daki en güçlü kadının kocası olmak üzere. Bence iyi olacaktır.
O teu pai está prestes a tornar-se o marido da mulher mais poderosa da América, por isso acho que ele vai ficar bem.
Amerika'da herkesin silahı mı var?
Toda a gente na América tem uma arma?
Yine de söyleyeceğim çünkü Amerika'da yaşıyorum.
Mas vou dizê-lo na mesma, porque moro na América.
Amerika şöyle Amerika böyle diye sürekli anlatırlar.
E não param de dizer como a América é óptima.
1995 yılında Bunlar 15 yaşındayken bunların ailesi ve birkaç aile daha bir kaçakçıya bunları Orta Amerika dışına Meksika yoluyla Amerika sınırına götürmesi için para vermişler
Em 1995, quando tinham apenas 15 anos, as famílias, e outras, pagaram a um coiote para as tirar da América Central e para as trazer para os EUA.
Sonunda
Como é óbvio, chegaram à América.
1947'de bugün Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin şartlı teslim olmasından 2 sene sonra Amerika'yı özgürleştirmek için yapılan kanlı mücadele nihayet makul bir şekilde kazanıldı.
Neste dia, em 1947, dois anos após a capitulação do governo dos Estados Unidos da América, a batalha sangrenta para libertar a América foi finalmente compreensivelmente vencida.
Kaptan Amerika!
Capitão América!
Amerikalı zengin bir çocuk.
Um rapaz da América.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]