English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Araştıracağım

Araştıracağım tradutor Português

512 parallel translation
Anne, bir at satın alabilirmiyim, gidip araştıracağım.
Não se preocupe. Iréi ver se encontro um cavalo.
Mahkeme bittiğinde, bu konuyu araştıracağım.
Poderei conversar sobre isso, quando o julgamento acabar.
Bunu araştıracağım.
Inacreditável!
Zaman alacak. Onu araştıracağım.
Saberei de todos os seus movimentos.
Ve sakın yalan söyleme zahmetine girme. Seni detaylıca araştıracağım.
Não minta, vou confirmar.
Ben özellikle araştıracağım.
Eu vou investigar.
Bu havalandırmaları temizlemenin yolunu araştıracağım.
Vou ver se há um jeito de limpar aquelas aberturas.
Bu bilgiç şehirliyi araştıracağım. Dışarı çıkar ve orada tut. Peki efendim!
leva-o lá para fora e prende-o.
Bunu araştıracağım.
Eu vou lá verificar por si.
- Scotty, araştıracağım.
- Scotty... eu vou ver.
Şey, madam, bunu araştıracağım.
Vou ter de investigar isto.
- Ben kuzey ve güneyi araştıracağım.
- Vou verificar a área, norte e sul.
Pekala, araştıracağım bu işi.
Está bem, vou investigar.
- Bunu araştıracağım.
- Eu investigo isso.
Sizin için bunu araştıracağım.
Eu preparo-lhes o ficheiro.
Ayrıca bir Spencer-Carmichael çiftliği var mı yok mu diye araştıracağım.
Vou tentar descobrir também se havia um rancho Spencer-Carmichael.
Böylece araştıracağımız tek yer kalıyor.
Portanto, só nos resta uma área de exploração.
Pekala bu konuyu araştıracağım.
Bom, eu devia ser enforcada, derretida e esquartejada.
Müfettiş, istediğiniz araba plakasını araştıracağım.
Já tenho aquela matrícula que me pediu.
Bu yeri araştıracağım.
Quero descobrir que sítio é este.
Bu ahlaksız eylemi sonuna kadar araştıracağım.
Sr. Ross, eu vou ordenar uma investigação total nesta actividade abominável.
Aralarında bir şey var, araştıracağım.
Passa-se algo entre eles que ando a averiguar.
Bunu araştıracağım.
Depois vejo isso.
Açıkça tartışacak daha çok şey var. Araştıracağımız çok şey.
Claramente, há muito que temos de discutir, muito que temos de investigar.
Şey, araştıracağım. Çünkü ben bir aptalım.
Sim, bem, eu vejo isso.
Rudy Mohr hakkında birkaç dosya araştıracağım.
Ainda tenho de ver uns ficheiros sobre o Rudy Mohr.
Tamam birkaç şey için seni bir araştıracağım. Eğer herşey yolunda giderse, elimden geleni yapacağım.
Muito bem, isto é o que vou fazer, deixe-me verificar umas coisas, se tudo bater certo, vou fazer o que puder.
Öyleyse ben de araştıracağım.
Estou a investigar por conta própria.
Senin için araştıracağım.
Por ti.
Araştıracağım.
Fui visitá-la.
Onunla bunu araştıracağım ve buna sen de katılmalısın bence
Vou a explorar com ele, mas acho que deves ver isso.
Slater'ın kısa boylu arkadaşını biraz daha araştıracağım.
Vou saber mais coisas sobre o amiguito do Slater.
Onu bizim nezaretimize bırakmanızda ısrar ediyorum. Durumu araştıracağım.
Às vezes, as nossas amizades com outras espécies não sobrevivem devido à mudança.
Ben bu yüzyılın doğum, evlilik ve ölüm belgelerini araştıracağım ve - -
Eu vejo os certificados de casamento, nascimento e morte deste século...
Bilmiyorum. Bunu araştıracağım.
Não sei, irei investigar sobre ele.
Benim dışımda ve bunu ben araştıracağım.
Qualquer um exceto eu e vou conduzir a investigação.
Bu arada ben de araştıracağım.
Vou investigar.
Araştıracağım.
Vou descobrir isso.
Derhal araştıracağım.
Vou investigar de imediato.
Bize anlattıklarını araştıracağım.
Vou investigar as pistas que nos deu.
Tekrar araştıracağım.
Vou ver outra vez.
Her neyse, Brighten'da geçirdiğim o güzel tatili hatırladım. Ve bu treni araştıracağız.
Para mera distracção, dêem-me um verão inglês...
Bir davaya emsal teşkil eden kararları araştıracağım.
Vou investigar os casos à procura de precedentes.
Araştıracağım.
É o que dizem.
Şimdi son derece meşgulüm, fakat sizin olayınızda araştırma yapmak için zaman ayıracağım.
De momento estou muito ocupado, mas pretendo investigar o seu caso.
Crowe'un beni araştıracağını biliyorsun, bende polis veritabanına adımı koydurdum.
O Crowe vai investigar-me, por isso, pedi aos Dados para me introduzirem no computador.
- Pekala, araştıracağım.
Diz-me e eu vou verificar.
Araştıracağım.
- Quero investigar.
Körler Enstitüsünü didik didik araştıracağım.
- O Instituto de Cegos.
Şimdi de, benim sana basit bir teklifim var. Sana kaynağımı vereceğim, ikimiz birlikte araştıracağız.
Quero fazer-lhe uma simples proposta, eu dou-lhe a minha pista, e ambos a seguimos.
Araştıracağımızı söyle.
Diga-lhes que sim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]