English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Arma

Arma tradutor Português

48,841 parallel translation
Porscha Williams'ın davasında sanığın, Çavuş Blake'e doğru ateş ettiğini gördüğüne dair yeminli ifade verdin.
Durante o julgamento da Porscha Williams, testemunhou que viu a ré a disparar uma arma na direcção da Sargento da polícia Blake.
Evet, ama diğer görgü tanıkları, Porscha'yı silahla gördüklerini söylüyor.
Sim, mas outras testemunhas disseram que viram a Porscha com uma arma.
Silahını havada sallamaya devam etti.
Continuava a agitar a arma no ar.
Bir silahı gördüğümde anlarım.
Reconheço uma arma quando vejo uma.
Sanırım, yanında silah getirdi böylece bir polisi vurup kaçabilecekti.
Acho que ela trouxe a arma para matar um polícia e safar-se.
Saldırı ve silah bulundurma suçları.
Agressão, e uma acusação por posse de arma.
İkisi farklı şeyler. Eğer silah taşıyorsan fark yoktur.
Não necessariamente, quando leva uma arma.
Şehiriçi otobüste bir kadına saldırmak yasadışı silah bulundurmak.
Agressão a uma mulher num autocarro com uma arma de fogo ilegal.
Ruhsatsız bir silahla.
- Com uma arma ilegal. Eu tinha licença.
Öyleyse neden gösteriye silahını da getirdin?
Porque é que levou a sua arma para a manifestação?
O küpeler, AK ile çok yakışmış.
Esses brincos ficam bem com a arma automática.
Ryan Blake'in silahının balistik raporu geldi.
Chegaram os exames balísticos à arma do Ryan Blake.
Ama Ryan'ın silahındaki yiv izi sola doğru dönmüş.
Mas o disparo da arma do Ryan fá-las rodar para a esquerda.
Önceden güvenlik görevlisiymiş kendi adına kayıtlı 9mm silahı varmış ama silahlı koruma ruhsatı ve taşıma izni de yokmuş.
Na altura era segurança, tinha uma 9mm registada em seu nome, mas não tinha licença de guarda armado, não tinha licença de porte de arma.
Silahını yere bırak.
Baixe a arma.
Bir anda silahını çekiverdin.
Sacou da sua arma pelo sim, pelo não.
100'den fazla ateşli silahının olduğunu iddia ediyor, ama Norm'un dediğine göre Matty'de olmayan bir silah varmış, anlaşılan kendisi şuna takıntılıymış.
Ele alega possuir mais de 100 armas de fogo, mas... o Norm disse que há uma arma que o Matty não possui. E parece que está, aparentemente, obcecado por ela, uma das armas roubadas do cofre do Johnny K.
O adam dışarı çıktı... bir silah aldı... ve onu vurdu. Hem de emri aldığı gün.
Ele saiu, comprou uma arma... e matou-a no mesmo dia!
Silah karşıtlığı savaşı vermek için silah kullanıyor adam.
Bem, este tipo está a utilizar uma arma numa cruzada anti-armas.
Hatta iyi bir silaha aşıksın.
Tu gostas de armas. Adoras uma boa arma.
Muhtemelen geceleri de silahınla uyuyorsun.
Provavelmente, deves dormir com a tua arma.
Muhtemelen silahınla evlenebilirsin bile...
Casarias com a tua arma...
Tamam, senin silah taşımana rağmen başkaları silah taşımasın diyorsun yani.
Então, estás a dizer que as pessoas não deviam ter o direito de andar com armas apesar de tu teres uma arma.
Silah taşıyorum çünkü polisim. İşim silah taşımakla oluyor zaten.
Eu tenho uma arma... sou polícia.
Silahın olsaydı beni durdurabilirdin işte.
Se tivesses uma arma, poderias impedir-me.
İçeride kilitli, bir de yanında silahı var.
Ele está preso ali dentro e tem uma arma. Isso é óptimo.
Silaha ulaşmanın bu kadar kolay olması beni de öfkelendiriyor, tereyağından kıl çeker gibi.
Fico indignado com a facilidade com que se consegue uma arma, sem quaisquer perguntas.
Elinde silahı olan herhangi bir deliden ne farkın kalıyor.
Quer dizer... você não é diferente de qualquer outro louco com uma arma. Certo?
Silahını atıp dışarı gel.
Abaixa a arma e saia.
Herkes söyleyeceklerini duysun istiyorsan, silahını atıp dışarı çık.
Se quer que as pessoas ouçam aquilo que tem a dizer, tem que baixar a sua arma e sair.
Kurtarıcı sonunda bir silah buldu gibi gözüküyor.
Parece que a Salvadora encontrou uma arma.
Silah!
Arma!
Bunların içinde gizli bir silahın olmalı.
Deves ter uma arma secreta algures aqui.
- Gizli silahın o muydu?
- Nunca estive melhor. - Esta é tua arma secreta?
- At silahını, yere bırak.
- Larga a arma. Para o chão. - Larga-a tu.
cinayet silahı San Pedro limanına atılmış.
Uma arma deixada no porto de San Pedro.
- Silahımı yanıma almadım ki.
Não trouxe a minha arma.
Pekâlâ, eli silahlı bir adam her an burada olabilir.
A qualquer momento, um homem com uma arma vem para aqui.
- Dışarıdaki adamı silahı var.
O homem tem uma arma. Nós, não.
Hedefin silahı var!
Arma, arma, arma! Larga a arma!
Senin niye silahın var? !
Por que motivo tens uma arma?
Onun niye silahı var?
! Porque tem ele uma arma?
Lütfen sende de silah olduğunu söyle!
Por favor, diz-me que também tens uma arma!
Silahlı bir adam evime dadandı.
Um homem apareceu em minha casa com uma arma.
Şimdi herkes silahını yere bıraksın ve bir adım geri atsın.
Agora... todos com uma arma, ponham-nas no chão e afastem-se.
İndir silahını.
Baixa a arma.
Ölmemi istemiyorsan, silahı indir o zaman.
Se realmente não me queres morto, guarda essa arma.
Ama silahı görmediniz, değil mi?
Mas não viu a arma?
Silahı bana ver.
Dê-me a arma.
Bir çeşit silah mı?
Alguma arma?
- Silahı bırak! - Silahı bırak!
Larga a arma!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]