Ateşle tradutor Português
1,190 parallel translation
Ateşle oynama,
Não brinques com o fogo, princesa.
Yüzeyden gelen ateşle uğraşıyorlar.
Estão a encontrar fogo vindo da superfície.
Bilgisayar, ters iticileri iki saniye ateşle.
Computador, inverter propulsores, impulso de dois segundos.
Lazer silahlarını ateşle!
Disparar lasers!
Ateşle ilgilen.
Cuide do fogo.
"Zihnindeki bir şey sanki onu yaşanılası tecrübe olasılıkları için ebedi bir ateşle yakıyordu." Bir tür uçma arzusu.
" Algo... na sua cabeça criou um perpétuo desafio das várias possibilidades de experiência, uma imperiosa necessidade de voar.
Ateşle, durdur, ateşle, durdur, ateşle... Hem de elle kumandasıyla.
Combustão, arrefecimento, combustão, controlo manual.
Hangi gezegen mi? Yandan geçen arabadan açılan ateşle ölmek istemeyenlerin gezegeni.
Do planeta de não querer ser morto por um bando.
Ateşle ve bir pitonu bile vurur, senin ağırlığını taşıyacak yüksek gerilim teli de var.
Dispara, e sai um espigão, seguindo-se um fio tensor concebido para suportar o teu peso.
- Ateşle oynarsan ne olduğunu görüyormusun?
Vês o que acontece a quem brinca com o fogo?
Şu taraftan bana ateş etti. Ateşle cevap verince de şu tünelden kaçtı.
Disparou contra mim dali e quando respondi, fugiu pelo túnel.
Bizi 318'e 215'e konumuna getir. Arka sola saldıran gemiye yoğun ateşle cevap ver.
Concentrar fogo nas naves a atacar a bombordo.
Fazerleri kilitleyip ateşle karşılık verin.
Apontar phasers e disparar.
- Dün gece 42 derece ateşle yatıyordun.
- Estavas com 39 graus de febre.
Görüntü panelinin merkezindeki hedefe nişan al... Ateşle.
Regula o alvo ao centro do visor e pressiona o gatilho.
Tamam, düşmanın AT-Alanını etkisiz hale getir ve daha önce çalıştığımız gibi silahını ateşle.
OK. Tens que lhe neutralizar o A.T. Field, e depois usar a tua arma.
- Ateşle ilgili şeylere de ihtiyaç var.
Realmente. Precisam de alguns sobre fogo.
Fakat bu sefer Huey geri geldiğinde, ateşle karşılık verdi.
Mas desta vez, quando o Huey voltou ao local, começou a disparar.
Böylelikle Iraklılar, koruma ateşi altında, Huey'e yaklaşmaya başladılar. Ve Huey ateşle karşılık verdi.
Então os iraquianos começaram a atacar o Huey, protegidos por outras forças, e o Huey ripostou.
Ve bu... Huey mürettebatı... Onlar, kurtarma sırasında karşı ateşle mi karşılık verdiler?
E esta... tripulação do Huey,... eles continuaram a ripostar durante o salvamento?
Şimdi ateşle şansını deneyeceksin!
Acabas de arranjar uma oportunidade de lutar!
Ölüm olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
E em seu triunfo morrem como fogo e pólvora que, enquanto se beijam, consomem.
Ateşle oyun mu?
A brincar com o fogo?
- Boyun ağrısı ve ateşle uyandım.
- Acordei com dores no pescoço e febre.
Ateşle oynarsan, yanarsın.
Quem brinca com o fogo, queima-se.
Yeni motorları ateşle.
Dispare os novos motores.
Benim köyümünde onunkinin öldüğü gibi ölmesini istiyor... ateşle.
- Não. Ela quer que a minha aldeia morra da mesma maneira que morreu a dela. Pelo fogo.
- Ateşle, tepedeyim.
- Força, eu estou cá em cima.
Korkunç bir ateşle yatağa düşersin!
Vais ficar cheio de febre!
Yağmur yağıyor. Korkunç bir ateşle yatağa düşerim!
Está a chover, ainda fico com febre.
Dediklerine göre, ateşle oynuyormuşsun.
Diziam que você andava a passear no meio do trânsito!
- Ateşle oynuyorsun.
- Tu estás a brincar com o fogo.
Ateşle oynamamalısın, Enaros.
Não deves brincar com fogo, Enaros.
Sonra ateşle saldırdım.
Mas depois consegui a arma.
Şunları ateşle!
Apaguem-me esses fogos.
Bacağına ve ya başka biryerine ateşle..
Dispara no seu pé. Não importa em que parte do corpo acerte.
Tekrar bana ateşle!
Atira em mim de novo.
Bana gene ateşle.
Atira outra vez.
O gün ateşle gelecek.
Esse dia vai trazer fogo.
Ateşle barut.
Da frigideira para o lume?
- Ateşle oynuyorsun.
- Brincas com o fogo.
Tuvok, fazerleri ateşle.
Tuvok, disparar phasers.
O silahı ateşle ve hepimizi canlı canlı gömecek bir kaya kayması yaratacaksın.
Dispare essa arma e vai criar um desmoronamento que nos vai enterrar vivos.
Ateşle oynuyorsun.
Estás a brincar com o fogo.
Vakit yok! İşaretimle, roketleri ateşle!
Iniciar propulsores ao meu sinal.
Barones, ateşle oynuyorsunuz!
Baronesa, está a pisar solo perigoso!
- Hazır olunca ateşle.
- Atire quando estiver pronto.
- Bu aşağılık herifleri haklayacağım! Ateşle karşılık verin!
Deixem-se estar!
Ateşle oynuyorsun ve yanacaksın.
Se brincas com o fogo, vais-te queimar.
Füzeleri ateşle.
Disparar os mísseis.
- Ateşle, evlat.
Força, filho!