Atilla tradutor Português
131 parallel translation
Regina!
Atilla!
Başardım, Atilla'yı kovdum.
Fi-lo, mandei embora o Attila. Acabou.
Akıllı bir adam, sanırım Atilla Han :
Um sábio disse um dia... Acho que foi Átila o Huno :
Atilla az önce Avrupa'yı fethetti der gibi.
Como se Àtila, o Huno, tivesse só conquistado a Europa.
Hunlu Atilla'dan beri hiç böyle muhteşem atlı süvari taktikleri görülmemişti.
Desde Atila, o Huno, não se viam tácticas tão incríveis.
Atilla Han tarafından yutulmak istiyorsanız, buyurun.
Quer ser devorado por Átila, o Huno, faça favor.
Atilla Han da bunu söylemişti.
O Átila disse a mesma coisa.
Atilla onun işini bitirince,... onu size teslim ederim.
Assim que o Attila tiver terminado de o liquidar... Eu voso entregarei... como estiver. O que dizem, rapazes?
Hun imparatoru Atilla'nın sağ koluna benziyorlardı
Mais se comparavam ao Átila, o Huno
Sadece ellerini kıçımdan çekemediği için değil, Hum İmparatoru Atilla gibi davranışları için de.
Não só não consegue tirar as mãos de cima de mim como tem os mesmos modos do Átila, o Huno.
İstersen aranıyorsun de, ister Atilla'dan bir farkın yok de ama çiçeği istihbarat örgütünün başı olarak ittifakı kadife eldivenle değil, demir yumrukla idare etmeni isterim.
Pode chamar-me cão de guerra ou simpatizante de Atila, o Huno mas como chefe de Operações Secretas quero ver menos emoção e mais acção.
O zamanlar onlar Atilla, Cengiz Han ve Kazıklı Voyvoda'nın birleşimi gibiydiler.
Ná época, eles eram como Átila, o Huno... Genghis Khan e Vlad, o Empalador, todos juntos.
Mübarek sanki Hun İmparatoru Atilla
Átila "ferrado" o huno.
Atilla, dur.
Átila, pára!
Atilla, Mundzuk'un oğlu.
Átila, filho de Mundzuk.
– Atilla.
- Átila.
Atilla!
Átila!
Atilla. Hayır, ama Kral Rua'yı tanıyorum. Önemli olan da bu.
Não, mas conheço o Rei Rua, e é quanto basta.
Atilla, kardeşinin kıskançlığının zaferine gölge düşürmesine izin verme.
Não permitas que a inveja de teu irmão te estrague a vitória.
Galen, muhteşem Atilla'yı korkuttu.
Galen amedrontou o grande Átila.
– Atilla her zaman bir şey getirir.
- O Átila traz sempre algo.
Buna inanmalısın, Atilla.
- Deves acreditá-la, Átila.
Kızıl saçlı kadın Atilla'nın dikkatini çekti.
Uma mulher ruiva atraiu as atenções de Átila.
Kızıl saçlı kadın Atilla'nın...
Uma mulher ruiva atraiu...
Bu akşam Atilla'nın zaferini kutluyoruz. Roma ganimetleriyle ilk zafer.
Hoje celebramos a vitória de Átila, e os primeiros despojos romanos.
Atilla, akının bize büyük servet kazandırdı... ve seni takdir ediyorum.
Átila, o teu ataque trouxe-nos muitas riquezas, e eu felicito-te.
Atilla, ne yapıyorsun?
Átila, que estás a fazer?
Atilla sayesinde yaşıyorlar.
Se estão vivas é por causa do Átila.
Bleda'nın çocuğunu doğurursan, Atilla seni istemez.
Se deres um filho a Bleda, Átila não te desejará mais.
Atilla mı Bleda mı?
Átila ou Bleda?
Bleda mı Atilla mı?
Bleda ou Átila?
Atilla, ormanda Galen'le yürüyüşe ne dersin?
- Átila, vem dar um passeio comigo.
Atilla, halâ Roma'ya gitmek istiyor musun?
Ainda tencionas invadir Roma?
Yeğenim, Atilla.
O meu sobrinho. Átila!
Atilla?
Átila?
Bleda, sırf Atilla'ya inat onu istedi.
Bleda reclamou-a, só para arreliar o Átila.
Neden Atilla'yı emrime vermiyorsun? Bir süreliğine barış sağlanır, her şekilde.
Coloca Átila sob o meu comando... terias paz e sossego por uns tempos.
Bu mesajı Atilla'ya ilet.
Passa palavra a Átila.
Ne diyorsun, Atilla.
Que me dizes, Átila?
Size Atilla'yı takdim edeyim. Cesareti ve yeteneği fethimize büyük katkıda bulundu.
Apresento-vos Átila, cuja coragem e habilidade em muito contribuíram para a nossa conquista.
Atilla, seni bir müttefik ve bir dost olarak karşılıyoruz.
Átila, sê bem-vindo como aliado e amigo.
Beyler, bu Atilla.
Cavalheiros, este é Átila.
– Atilla olacak.
- Átila sê-lo-á.
Bu da Atilla olmalı. Grachia, Circus Maximus'un şu anki şampiyonu.
Gráquia é o actual campeão do Circo Máximo.
– Atilla nerede?
- Onde está Átila?
Atilla dönmeli.
Átila deve regressar.
Onlara sadık kalmalıyım... ve önsezilerim Atilla'nın tehlikede olduğunu söylüyor.
Devo respeitá-las, e dizem-me que Átila corre perigo.
Atilla üzerindeki etkisine çok güveniyor.
Confia demasiado no Átila. Os Hunos são uns selvagens.
Sen kadere inanıyor musun, Atilla?
Crês no destino, Átila?
Atilla eğer işler yolunda gitmezse, burada her zaman yerin var.
Átila... se as coisas correrem mal, sabes que aqui terás sempre abrigo.
Atilla, kılıcı bul.
Átila, encontra a espada.