English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Atina

Atina tradutor Português

498 parallel translation
Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina'daki gizli faaliyetlerinin liderini biliyorsunuz... - Hatta Berlin'deki.
Você conhece os líderes da resistência em Paris, Praga Bruxelas, Amesterdão Oslo, Belgrado, Atenas até mesmo Berlim.
Yan masadaki şu Yunan kadın sana kocasının Atina'da öldürüldüğünü söylemiştim, hatırladın mı?
O grego lá, Você sabe que seu marido morreu em Atenas?
İstanbul'a, Atina'ya, Kahire'ye.
istambul, Atenas, o Cairo...
Atina bin ve git.
Monta no cavalo e vai-te embora.
Milattan önce 5. yüzyılda bir zorbanın yönetiminde zulüm çeken Atina yurttaşları onu sürgüne gönderdiler.
No século V antes de Cristo, os cidadãos de Atenas, tendo sofrido sob um tirano, conseguiram expulsá-lo.
Onun yatakta olduğunun ve yarın Atina'ya gideceğinin farkında mısın?
Percebe que Sua Alteza está de cama e parte para Atenas amanhã?
Brüksel, Atina,
Bruxelas, Atenas,
- Atina'yı korumak için, Olynthus kentini değil!
Para salvar Atenas, não Olinto.
- Olynthus barbarların eline düşerse Atina'yı perişan olmaktan ne kurtarabilir?
Se Olinto capitular perante os bárbaros... quem se oporá entre Atenas e a destruição?
Atina'nın askerleri, aranızda hala çılgınlar bulunuyor mu?
Homens de Atenas, ainda há loucos entre vocês?
Senin iraden, gücün ve inancınla bilenmiş ordusuna ki, Yunanistan'dakilerden, hatta Atina'dakilerden daha güçlüydük ve yönetmeye daha uygunduk.
No exército forjado com sua vontade, seu esforço... e sua fé de que éramos os mais fortes... e os melhores para governar a Grécia... e até Atenas.
Atina'ya gireceğim. O zaman nasıl haykıracaklar acaba?
Vou entrar em Atenas, o que gritarão então?
Şimdi Atina'yı harap edebilirim, ama yapmayacağım.
Eu poderia destruir Atenas agora mas não vou.
Atinalıların kahramanca ölmelerine hürmeten ölülerinin küllerini oğlum Alexander'ın eşliğinde Atina'ya yolluyorum.
Em tributo aos heróicos atenienses mortos... envio suas cinzas de volta a Atenas... sob a escolta de meu filho Alexandre.
Ve Atina'da oğlum Alexander, aramızda imzalanmak üzere bir barış anlaşması düzenleyecek.
Em Atenas... um tratado de paz entre nós será traçado... por meu filho Alexandre.
Alexander Atina'ya gidiyor ben burada kalıyorum.
Alexandre vai para Atenas... e eu fico aqui.
Atina'da seni selamlamazlardı.
Lá não haverá vivas para si.
General Thocian. Charidemus, Atina donanmasının komutanı.
Thocian, general, Charidemus comandante da frota de Atenas.
Artık benim evim Atina.
Agora vivo em Atenas.
Bir keresinde babam demişti ki, "Atina ne bir kenttir, ne de site devlet. O bir fikirdir."
Meu pai me disse :'Atenas não é cidade nem estado... é uma ideia.'
Anne, sana Atina'dan bir sürü hikaye, dedikodu getirdim bir sürü de armağan.
Mãe, trouxe muitas histórias de Atenas. E muitos presentes.
Chaeronea'da komutayı bana verdin, beni Atina'ya yolladın. Sen, Alexander!
Deu-me o comando em Queronéia, mandou-me para Atenas.
Epirus ya da Atina'dan değil de, Makedonya'dan.
Não de Épiro nem de Atenas... mas da Macedónia.
Atina'daki kışkırtıcı Demosthenes'ten burada, Pella'daki adamlara kadar.
De Demóstenes, aos rebeldes de Atenas... aos homens de Pela.
Atina?
Atenas?
Taahhüt ihlal edilirse, babamın yaptığı gibi, Atina'nın kapısına dayanmakta tereddüt etmem.
Se quebrada, não hesitarei nos portões de Atenas, como meu pai.
Belki inandığımız Atina da yaşlı ve çürümüş ama varlığı ve ihtişamı onu yaşatmaya değer.
Talvez os atenienses sejam velhos e corruptos também. Mas suas ideias e glórias devem ser mantidas vivas...
Atina'nın mı, yoksa Alexander'ın mı?
De Atenas ou de Alexandre?
O Atina'da konuşurken bunu göremediysen, şimdi görmelisin artık.
Se não viu em Atenas precisa ver agora.
Ve siz, Atinalılar siz dünyanın başkentinin yurttaşları, siz onun kültürünün temsilcileri siz ileri gelenler, elçiler, Pers'te Darius'la hala işbirliği içinde bulduğum sizler babama karşı da böyle davranmıştınız Atina'nın desteği için bizim yanımızda rehin olarak kalacaksınız.
E vocês, atenienses... cidadãos da capital do mundo... representantes de sua cultura... dignitários, emissários... que encontrei na Pérsia conspirando com Dário... como fizeram contra meu pai... ficarão aqui como reféns... para satisfazer nossos caprichos.
- Atina'da gözlerinde gördüğüm şey.
- O que vi em seus olhos em Atenas.
Artık Atina donanmasını beklememize gerek kalmadı.
Não precisamos mais esperar a frota ateniense.
Sen devam etmeyi öneriyorsun, Atina donanması olmadan, destek olmadan Makedonya'ya kadar 5 bin kilometreden fazla gerilen bir cankurtaran halatıyla.
Propõe seguir... sem a frota ateniense, sem apoio... com uma linha que se estende 10 mil léguas pela Macedónia.
İsterseniz, siz de Atina'ya geri dönebilirsiniz artık Atina'ya gerek duymuyorum.
Vocês também estão livres para voltar a Atenas, se quiserem... pois não preciso mais de Atenas.
Atina, bu kutsal savaşa liderlik etmeyecekse, arkadan gelmek zorunda.
Se não vai lutar essa guerra santa... então deve cair.
Zaferi için Athena'ya cok minnettar olacaklar. Ve onun muhtesem atina kucak acacaklar.
A gratidão para com Atena pela sua vitória será imensa e acolherão o cavalo de braços abertos.
Riviera'dan sonra, Atina'ya gitmeyi düşünüyorum.
E, depois daRiviera, acho que vou praAtenas.
Ve siz Atina'dayken, ben de dükle olacağım.
E, enquanto estiver emAtenas, estarei com o duque naEscócia.
Burada okuduğum kitaplarda Yunanistan anlatılıyordu Korfu ve Atina şehirleri.
Agora tenho lido tanto sobre a Grécia. Sobre Corfu e Atenas.
Burada ve Macaristan'da olduğu gibi, Atina'da da güzel bir öğretmen bulursunuz.
Estou convencido de que vai encontrar em Atenas uma professora tão bonita como a que encontrou aqui e na Hungria. - Acha?
Majeste bugün Atina'ya gidecek. Biliyorum.
- Sim, claro.
Annemle Atina'ya gitmek istiyorum.
Quero viajar para Atenas com a mamã. Sim.
İskenderiye'den geldiler. Mesina'dan. Kartaca'dan Kıbrıs'tan Roma'dan Korint'ten Atina'dan Frigya'dan ve Yahudiye'den.
Eles vieram de Alexandria Messina Cartago Chipre Roma Corinto Atenas Frígia e Judeia!
Atina'daki bir gemi simsarı dostuma telgraf çekeceğim.
Vou telegrafar para um corretor marítimo de Atenas.
Atina'dan beri değişmemişsin.
Olá, Keith. Não mudaste desde Atenas.
Atina temsilcisi Themistocles konuşacak.
Queremos agora ouvir falar o representante de Atenas, o Temístocles.
Atina Delphic kehanetçisinden bir öngörü almamış mıydı?
Não é verdade que Atenas enviou e recebeu uma profecia do oráculo délfico?
Bu açıklık bana tanrıların Atina'nın kötü kaderinden bahsedişi gibi geliyor.
Isto diz claramente que os deuses prevêem a destruição de Atenas.
"Uzakları görebilen Jove bunu Atina'nın dualarına teslim ediyor, tahta duvar onları ve çocuklarını korumaya devam etsin."
"E assim o perspicaz Jove garante o seguinte nas orações de Atenas : A salvo continuará o navio de guerra para vos proteger a vós e às vossas crianças."
Her neyse, Atina'nın artık tahta duvarları yok.
Seja como for, Atenas já não tem um navio de guerra.
Yeni Atina gemilerimiz dünyadaki en iyi denizcilerle donanmıştır.
Os nossos navios atenienses, tripulados pelos marinheiros mais corajosos do mundo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]