Attica tradutor Português
103 parallel translation
Aynasızlar banka sigortası umurlarında değildir.
A polícia está-se nas tintas para o seu seguro. Viu o que fizeram em Attica? Mataram 42 pessoas.
- Attica!
- Attica!
Attica!
Attica!
Attica'yı hatırlayın!
Lembram-se?
Attica, Attica!
Attica! Attica!
- Attica, Attica, Attica!
- Attica! Attica! - Attica!
Hapis yatmışsın. Rikers Island, Attica.
Esteve preso em Rykers Island, Attica...
Attica'da 10 yıl deliler arasında kaldığın zaman biraz daha baba tavsiyesi almış olmayı dileyeceksin.
Quando cumprires dez anos em Attica, rodeado de malucos, vais desejar ter seguido conselhos oferecidos.
Attica'da görüşürüz.
Vejo-te em Attica, tosco.
- Nerelisin, finocchio?
- De onde és? - De Attica.
- Attica. Brooklyn'Ii olamazsın. Biz böyle konuşmayız.
De Brooklyn não podes ser, nós não falamos assim.
Lalin, Attica'da 30 yıl yatmaya mahkum oldu.
O Lalin está a cumprir 30 anos em Attica.
Attica! Attica!
Attica!
Eğer buradan hemen gitmezsek, tavuğu ancak Attica'da yiyebiliriz.
Vamos é comer miúdos em Attica se não sairmos daqui.
2 yıl Attica'da yatmış.
Dois anos de uma sentença de cinco em Attica.
Ruby'nin Attica'da olduğundan haberin var mı?
Sabias que o Ruby está preso?
10 ile 20 yıl arası deliğe girmesi gerekirken, şartlı tahliye yakalamış.
Um tipo a caminho de Attica com uma pena de 10 a 20, e apanha pena suspensa.
Bugün Attica hapishanesine uğrayıp eski bir dostumu gördüm.
Ao vir para cá, parei em Attica, para ver um velho amigo.
Attica'da olmuş olan ölümler değişime sebep oldu, gerçek reformlar getirdi.
Essas mortes em Attica, trouxeram mudanças a sério, com reformas a sério.
Soledad, Attica, Oz'da 82 yılında.
Solidad, Attica, aqui mesmo em Oz, em 1982.
İki olay için Khalik Barnes tutuklanmış. Attica Cezaevi'ndeki isyanda ölmüş.
Cleo Barnes, morreu na prisão.
Kaç tanesi size gülümseyip, birini öldürdükleri için gurur duyduklarını söyledi?
É esse o problema? Esse sentido de humor vai ser útil com os seus colegas de cela em Attica.
Uyuyamadığım zaman, uzanır ve Attica'ya gönderilmelerini sağladığım "sociopath" katilleri düşünürüm. Bebek gibi uyurum.
Quando tenho insónias, começo a pensar nos assassinos sociopatas que mandei para Attica e durmo como um bebé.
Attica'lı mahkûmların kazanması 30 seneyi bulmuştu.
Tomou quase 30 anos para que ganhassem os prisioneiros da Attica.
Şimdi seni Attica'ya götürelim. - Hayır!
- V amos lá levar-te para Ática.
Ve arkadaşlarından üçü Attica'da 10 yıldan sonra yeni salındılar.
E três dos amigos dele acabaram de cumprir uma pena de dez anos em Attica.
Saldırıdan Attica'da yatmış.
Esteve na prisão de Attica por agressão.
- Burada en fazla bir sene kalır. Sonra üniversiteye ya da Attica Hapishanesi'ne gider. Ben yine yalnız kalırım.
Mesmo se ele ficar, é por mais um ano... e depois vai para a faculdade ou para a prisão, e fico outra vez sozinho.
Lanet olsun. "Attica!"
Merdas do género Serpico! "Attica"!
Attica'da.
Em Attica.
Darius'un Attica'da haşır neşir olduğu herkese ihtiyacımız var.
Precisamos de toda a gente que lidou com o Darius em Attica.
Elimizde Attica'dayken yazıştığı mektup arkadaşlarının listesi var.
Temos uma lista de quem se correspondia com ele na prisão.
Attica'da yatmış.
Cumpriu sentença em Attica.
Attica'da Darius'la beraber yatan adam hakkında ipucu geldi.
Tenho uma pista sobre o tipo que esteve em Attica com o Darius.
Çalıntı mal almak suçundan, son altı aydır Attica'daydım.
Estive em Attica nos últimos seis meses por licitar propriedade roubada.
Angola'da, Attica'da, Sing Sing'de
Em Angola, Attica, Sing Sing
13 Eylül 1971'de, Attica Hapisanesinin 1200 mâhkumu insanlık dışı hapisane koşullarını münazara etmek amacıyla yönetimi ele geçirip, rehin alma eylemi gerçekleştirdiler.
A 13 de Setembro de 1971, 1200 presos em Attica... Tomaram o controle da prisão e fizeram reféns... para negociar mudanças nas suas condições inumanas.
Tree Hill'in nezareti pek Attica sayılmaz.
A prisão de Tree Hill não é propriamente Attica.
Kapatılmış binalarda vurularak öldürülen kurbanların sayısı -
Attica! O número de vítimas mortais baleadas e entaipadas nos edifícios...
Attica! Attica, ahbap!
Revolta, pá!
Attica, ahbap!
Revolta, pá!
- Attica, ahbap!
- Revolta, pá! Revolta!
Attica! - Ne yapıyorsun?
- Que estás a fazer?
Oyuncağımı istiyorum!
"Attica"! "Attica"! "Attica"!
Onun yerine Attica'da öğretmenlik yaptığın için bütün gece üzülüyorum.
Em vez disso, fico toda a noite preocupado porque és uma professora em Attica.
Tam altı büyük hapishaneden kaçmayı başardı.
A Águia de Áttica, fugiu de seis prisões de alta segurança.
Tavan arası!
Attica!
Alf.
Attica!
Attica.
Attica.
Attica!
Revolta! Revolta!
Oyuncağım?
"Attica"?