English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Autolycus

Autolycus tradutor Português

68 parallel translation
- Kim olduğunu biliyor musun?
Autolycus?
- Bu civardaki herkes Autolycus'u tanır.
Sabe quem ele é?
Köylüler ona, Hırsızlar Kralı diyor.
Todo o mundo aqui conhece Autolycus. Os camponeses chamam-no :
Tabii bu yine de arkadaşının Autolycus'u yakalaması için yeteri kadar zaman kazandırmıyor.
Isso vai levar pelo menos dois dias e meio. Claro que, isso não vai dar ao seu amigo muito tempo para apanhar Autolycus.
Koş, Autolycus! Koş!
Vai, Autolycus!
Autolycus, iyi misin?
Autolycus, você está bem?
Haşmetlim, Autolycus'a merhaba deyin.
V. Alteza, diga olá para Autolycus.
Autolycus!
Autolycus!
Autolycus, düşündüğünüz kadar kötü biri değildi.
Autolycus, não era tão mau como queria que acreditassem.
Ve Autolycus'un cenazesi için ülkede tören yapmaya hazırlanın.
E preparem o corpo de Autolycus para um funeral de estado.
- Kendi işine bak, Autolycus.
Mete-te na tua vida, Autolycus.
Ben Autolycus'ım... Hırsızların Kralı.
Sou Autoliycus, o Rei dos Ladrões.
Gabrielle... Autolycus... gerçeklerden korkmayın, onunla yüzleşin.
Gabrielle, Autolycus, não tenham medo da verdade, enfrentem-na.
Autolycus, bunun üstüne gitmek zorundasın.
Autolycus, tens que ultrapassar isto.
Autolycus, masum bir insan ölecek.
Autolycus, uma pessoa inocente vai morrer.
Ne beni bir aptal havasına koyar biliyor musun, Autolycus?
Sabes o que é que me deixa indisposto, Autolycus?
Autolycus, Kleopatra şimdi seni görecek.
Autolycus... a Cleópatra irá ver-te agora.
Hala sağlam mısın, Autolycus?
Já estás firme, Autolycus?
Oh, ve sen mükemmelsin, Autolycus?
E tu és perfeito, Autolycus?
Hayır, iyi bir kalbin var, Autolycus.
Não... tu tens um bom coração, Autolycus.
Autolycus, sen de Jett'i buluyorsun.
Autolycus, tu encontras o Jet.
Monlik burada, hırsılığın efendisiydi... Autolycus'a bir veya iki şey öğretti.
Aqui o Monlik, foi um ladrão mestre... ensinou ao Autolycus uma coisa ou outra.
Autolycus.
Autolycus.
- Autolycus. - Gabrielle, burada olmamalıydın.
Não devias estar aqui.
Autolycus hayvan değil!
O Autolycus não é um animal!
- Dinle, bu Autolycus ile ilgili değil!
- Isto não tem a ver com o Autolycus!
Zeyna, Autolycus ile ilgili fikirlerini değiştirmiş olmalı.
A Xena deve ter mudado a opinião sobre o Autolycus.
Autolycus, sen bir dahisin.
Autolycus, és um génio.
Autolycus, bu tahtayı kırmak için birşeyler bul.
Autolycus, encontra algo que perfure esta madeira.
Autolycus, senin grubun hazır mı?
Autolycus, o teu grupo está pronto?
Autolycus, eğer çalınmış malı hak sahipleri için bulup getirirsen, buna çalma denmiyor.
Não é roubar se recuperares uma propriedade roubada para os seus donos.
Bizimle çalışmak belki Autolycus'u etkileyecektir.
Trabalhar connosco podia ser bom para o Autolycus.
Autolycus korkunç bir yanlışın intikamını almak için hırsız oldu.
O Autolycus tornou-se ladrão para se vingar de um terrível mal. Eu sei.
Görüyor musun, işte o Autolycus'u belirleyen andı.
Foi esse momento que definiu o Autolycus.
Autolycus etrafa bakmayı bitirene kadar onları burada dışarıda tutmalıyız.
Não demorará muito. Temos que os manter cá fora até o Autolycus acabar de inspecionar.
Autolycus'a... eski Hırsızların Kralı'na.
Ao Autolycus, o ex-Rei dos Ladrões.
Etrafını saran en sağlam şu zincir 20 feet ( 6 metre ) uzunluğunda, Autolycus... dünyadaki en iyi 200 kilitle donatılmış. İyi.
São 20 pés da corrente mais forte à tua volta, ajustada com 200 dos melhores cadeados do mundo.
Dışarıdan bakıldığında sen her zaman sakinsin Autolycus... ama ben aptal değilim.
que te entrego à licitação mais alta. Externamente, estás sempre calmo, Autolycus, mas eu não sou idiota.
200 tane en sağlam kilitle onu bağlattırdım.
E não acho que o Autolycus te irá salvar. Tenho-o preso com 200 dos cadeados mais poderosos.
Şimdi Tarsus'un erkek kardeşini öldüren kişi olduğunu bildiğimizden... Autolycus'un kendi yöntemiyle kazanmasına izin vermemiz artık daha gerekli.
Agora que sabemos que foi o Tarsus que matou o seu irmão, é ainda mais importante que deixemos o Autolycus agir à sua maneira.
- Sence Autolycus'u bulmamız gerekmiyor mu? - Dalga mı geçiyorsun?
Não achas que devíamos encontrar o Autolycus?
- Adı Autolycus. - Autolycus mu?
O nome dele era Autolycus.
Ve Autolycus'un dediğine göre, adalete teslim olacağına ölmeyi yeğlermiş.
Os agentes do rei juram que é impossível de apanhar.
Söylediğinin doğru olup olmadığını yakında öğreneceksin...
E Autolycus disse que preferia morrer a ser levado àjustiça.
- Autolycus, değil mi? - Ünümü duymuşsun.
Autolycus, certo?
Muhtemelen elinizi sıkmak istemiştir. Autolycus'u kastediyorsun.
Deve ter parado para dar-lhe um aperto de mão.
- Başkası değil.
Está a falar de Autolycus.
- Autolycus!
Autolycus!
Autolycus?
Autolycus?
Bu Autolycus yoluyla yapılmış olmalı.
Será feito à maneira do Autolycus.
Ve Autolycus'un seni kurtaracağını sanma.
É uma questão de semanas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]