Backstage tradutor Português

Backstage West'te ilan vardı.

Estava um anúncio no "Back Stage West".

Dinleyicilerin alt tarafı % 10'u kadın ama sahne arkasında hiç öyle gay muhabbeti görmedim.

Embora somente 10 % das audiências sejam mulheres, não havia uma movimentação gay no backstage dos concertos. Na verdade, nunca vi nenhum.

Sahne arkasında kızlar çıplak dolaşmalı.

Deveriam estar sempre nuas no backstage.

Tek yatak odalı. Dairede pek çok oyunculuk dergisi var.

Um quarto, muitos "Backstage Wests" com audições marcadas.

Sahne arkası yok, şampanya yok... ölü kadın şeklinde patates salatası yok.

Nada de backstage, nada de champanhes... Nada de salada de batata em forma de mulheres mortas.

Kız arkadaşını sahne arkasına mı getirdin?

Trouxeste a tua namorada ao backstage?

- Kulise gelebilirsin eğer istersen. - Selam.

Posso te levar ao backstage se quiseres.

Galasso'nun yeğeni J-5'in büyük hayranı ben de onu ve arkadaşlarının kulise gitmesini sağladım.

Sabes do que estou a falar. A sobrinha do Galasso é fã dos Jackson 5. Arranjei-lhe passes para o backstage, com as amigas.

- Kuliste takıldılar mı?

Elas andam pelo backstage?

- Kuliste, tur otobüsünde. - Grubun hangi otelde kaldığını öğrendiler.

No backstage, ao pé do autocarro da digressão, descobrem em que hotel a banda está a ficar.

Kulis ne tarafta?

Onde é que é o backstage?