English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bahriyeli

Bahriyeli tradutor Português

184 parallel translation
Herkes, hangi yaş, ister seksen ya da iki yaş altı olsun, kaptan, bahriyeli veya mürettebattaki diğerleri : Seni seviyorum!
todos, quer tenham mais de oitenta ou menos de dois, capitão, marinheiro ou o resto da tripulação, dizem : adoro-te!
Cilalı güverteye dikkat edin siz iki bahriyeli arkadaş.
Cuidado com o verniz do convés, marinheiros.
# Ağaçtaki bülbül gibi... # Denize açılan bahriyeli gibi...
Como uma melodia por escrever Sou livre
Sakar bahriyeli, gittiğin yere baksana.
olhe por onde anda, marinheiro.
Haydi yallah bahriyeli.
Vá logo.
Bir kız, başka bir bahriyeli, kavga, bilinen son.
Uma rapariga, um marinheiro, uma briga, o costume.
Bu bir Bahriyeli silahı, değil mi?
A arma é da Marinha, não é?
Daha yakın bir geçmişten Topçu Lou Bevis. Nikaragua sahiline adımını atan ilk bahriyeli.
E mais recentemente, um pistoleiro Lou Bevis, o primeiro soldado a dar na praia de Nicarágua.
- Ben hepsini alıyorum bahriyeli.
- Eu levo coisas do marinheiro.
Kahve, bahriyeli?
Quer café, marinheiro?
- Bahriyeli?
- Marinheiro?
- Sen hep aynı Kum Tanesi bahriyeli.
- Vocês são sempre os mesmos.
Bekle. Sen yeni bahriyeli.
Tu novo marinheiro.
Peki buna ne dersin bahriyeli?
Que tal marinheiro?
- Bana hükmedemezsin bahriyeli.
- Não manda em mim, marinheiro.
"Amerikan Gambotundan Bir Bahriyeli Çinli Kadını Öldürdü."
"Marinheiro de Canhoneira americana mata chinesa."
Portre yapan bir bahriyeli.
Está na guarnição e desenha rostos.
Bahriyeli dulu olmuştum.
Eu era uma viúva da Marinha.
- Bahriyeli. - Şu cekete baksana.
- Está na marinha!
O Bahriyeli sesini kullandığında divan-ı harbe çıkmak istemedik.
Quando usou a voz da Marinha, que não queria ser submetido a tribunal marcial.
Amiral... bahriyeli...
Almirante? Marinheiro? Maricas!
En son seferinde Bahriyeli Mike ile dövüşüyordum.
A última vez foi no combate contra o sailor Mike.ê
Ama o bir bahriyeli değil.
Ele não é um fuzileiro.
Ben bahriyeli değilim ama.
Eu não sou fuzileiro.
Bir zamanlar bahriyeli bir çavuş adamlarına şöyle bağırırmış
Um sargento dos Fuzileiros começou o ataque gritando aos homens :
Haydi bahriyeli yürü!
Vamos, marinheiro.
Hâlâ o bahriyeliyle beraber mi yaşıyorsun? - Bahriyeli mi?
Ainda vives com aquele tipo?
Hey, bahriyeli, bekle!
Ei, Sailor, espera!
Bahriyeli Ripley.
Sailor Ripley.
Of bahriyeli, sen var ya, sen harikasın... 15 yaşındayken annem bana çok yakında seksi düşünmeye başlayacağımı söylemişti.
Uau, Sailor, tu és fantástico... Quando eu tinha 15 anos, a minha mãe disse-me, que eu em breve iria começar a pensar em sexo.
Kusura bakma, bahriyeli, ama ozon tabakası kayboluyor.
Desculpa, Sailor, mas a camada de ozono está a desaparecer.
Bahriyeli, katil değil.
O Sailor não é um assassino.
Bildiğim kadarıyla bahriyeli Lula ile olan bu davaya... karışmadan önce temizdi.
Tanto quanto eu sei, o Sailor era completamente limpo antes de se envolver nessa coisa com a Lula.
Hey, bahriyeli!
Ei, marujinho!
Bahriyeli!
Sailor!
- Bahriyeli, sevgilim...
Vem cá! - Sailor, querido...
Bahriyeli, neden benim için "Love me tender" i söylemedin?
Sailor, porque é que não cantaste "Love me tender" para mim?
Üzüldüm, bahriyeli, sevgilim.
Tenho muita pena, Sailor, querido.
Sen benim içime dokunuyorsun, bahriyeli.
Estás-me a comover, Sailor.
Bahriyeli, sana şimdiye kadar anlatmadığım bir şey var.
Sailor, há uma coisa que nunca te contei.
Bahriyeli Ripley, bana derhal müzik bul, çok ciddiyim ben!
Sailor Ripley, arranja-me música depressa, estou a falar a sério!
Yarabbim, bahriyeli, babamın öldüğü gece o!
Ó meu Deus, Sailor, nessa noite morreu o meu pai!
Tanrım, bahriyeli!
Ó meu Deus, Sailor!
- Bahriyeli, ölüyor gözümüz önünde!
- Ó meu Deus Sailor, ela está a morrer!
Bahriyeli, gözümüz önünde öldü kadın...
Sailor, ela morreu à nossa frente.
Neden böyle bir şey yaptı, Bahriyeli?
Porquê que ela tinha de fazer isto?
Neden kör olası Big Tuna'ya gitmek istedin, bahriyeli?
Porque diabo quiseste ir para Big Tuna, Sailor?
Bahriyeli, sevgilim, sen misin?
Sailor, querido, és tu?
Of bahriyeli, sevgilim, kızı ölürken gördüğümüz için umarım ki lanetlenmemişizdir.
Sailor, querido, Espero que não estejamos embruxados porque vimos a rapariga morrer.
Bahriyeli, saklayacağım bunu.
Sailor, vou guarda-lo.
Evet, evet, bir Bahriyeli silahı.
Sim, é uma arma da Marinha!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]