Bakarız tradutor Português
3,869 parallel translation
Ayrılalım, daha çok bölgeye bakarız.
Vamos separar-nos. Cobrimos mais terreno.
Bana bilmek istediğimi söyle,... sonra anlaşmana bakarız.
Diga-me aquilo que quero saber e depois falaremos sobre o seu acordo. Óptimo!
Bak... Jake'i bıraktıktan sonra BreakWire'a gidip muhtemel bir adres bulabilecek miyiz diye bakarız.
Olha... assim que deixarmos o Jake, vamos até BreakWire, e vamos tentar definir... uma morada provável, está bem?
Sonra nerede olduğumuza bakarız.
Então vamos ver como ficamos.
Onu ortaya çıkarıp, icabına bakarız.
Assim atraimo-lo e podemos acabar com ele.
- Neden hep ilk olarak gözlere bakarız ki?
Porque é que olhas sempre primeiro para os olhos?
- Yukarı gelirse, onun da icabına bakarız.
Nós tratamos dele se vier cá acima.
Valentina ve ben her şeyin icabına bakarız.
A Valentina e eu trataremos de tudo.
Bence bugünlük yatakta kalmalı ardından nasıl olduğumuza bir bakarız.
Acho que ele deveria ficar na cama hoje e depois vemos em que pé estamos.
Bakarız.
Veremos.
Zaten bekarız, keyfimize bakarız.
Conta comigo. Valor! Perfeito.
Gel bir duş al sonra bir çaresine bakarız.
Anda tomar um duche e tomar o pequeno-almoço.
Sonra da fazla yetişmişliğe bakarız olur mu?
Vamos ficar de olho na produção.
Burası Las Vegas, Nevada, ABD biz burada delillere bakarız ve senin dükkanında bir sürü bulduk.
Aqui é Las Vegas, Nevada, EUA, e aqui acreditamos nas provas, e encontramos um monte delas na sua loja.
Camdan kar tanelerine bakarız.
E veremos pela janela os flocos de neve.
Ama bu tür bir anlaşmanın geçerliliğini ve buna bağlı yürürlüğe konulabilirliğini tespit etmek için gerçekten karşılıklı bir anlaşma olup olmadığına bakarız.
Mas para determinar a validade e a obrigatoriedade de tal concordância precisávamos saber se havia total entendimento das partes.
İlk önce subdural hematom boşalacak diğer yaralara sonra bakarız.
Remover hematoma subdural primeiro, vamos resolver resto depois.
- Birlikte aya bakarız.
Podemos ver a lua.
Göbeğine Çince "tavşan" kelimesi kazınmış mı gidip bakarız.
Vamos ver se tem o símbolo chinês do coelho gravado nas costas. Então e o quê?
Onun çaresine bakarız.
Nós tratamos disso.
Programım bitsin bakarız. Sırada :
Logo depois do meu programa preferido.
Biz askeriz ve savaşta yaralansak bile acımızı içimize atar soru sormadan işimize bakarız.
Somos soldados. Se nos ferimos na luta, aguentamos. Seguramos a barra e não fazemos perguntas.
Çok kibarsınız, ama başımızın çaresine bakarız biz.
Muito gentil, mas vamos ficar bem.
Biz kendi başımızın çaresine bakarız.
Safamo-nos bem sozinhas.
Hangi otellerde şüpheli birileri kalıyormuş, bakarız.
Descobrir em que hotéis os suspeitos estão hospedados.
Beckwith kadının tam olarak ne zaman öldüğünü yakında öğrenir, o zaman son iki, üç gün içinde kimler kayıplara karışmış bakarız.
O Beck With vai ter a hora exata da morte rapidamente, mas até lá, estimamos há dois ou três dias. Ver quem está desaparecido...
Kargo şirketlerini de bakarız.
Bem, vamos ver na coisa da ordem de correio.
Bakar mısınız?
Desculpe? É a investigadora médica?
Bakar mısınız çocuklar?
Desculpem?
- Bakar mısınız?
Na bicicleta dele.
Bir bakar mısınız?
Podemos conversar?
Sonra ne olacağına bakarız.
veremos.
Buraya bakar mısınız lütfen?
por favor?
Bana bakar mısınız lütfen?
por favor.
Bakar mısınız, nerelisiniz?
Desculpe, de onde é que é?
Bakar mısınız...
Desculpe, de onde...?
Bakar mısınız, Maria Dobra?
Desculpem, olhem, Maria Dobra.
Bakar mısınız?
Desculpe-me.
Sonra bakarız.
Falamos depois.
Bakar mısınız?
Sim?
İlerideki şu ışıklara bakar ve yıldız olduklarını varsayardım.
E eu olhava para estas luzes e fingia que eram estrelas.
Şuna bakar mısınız?
- Veja esta fotografia.
Bakarız.
Logo veremos.
- Bana bir serum verin. Bakar mısınız?
- Passa-me uma IV. Senhor?
Bakarız.
Ah, vamos ver.
Bakar mısınız, hanımefendi?
Com licença, senhora.
Buraya bakar mısınız?
Podes dar uma olhadela?
Affedersiniz, rica etsem özgeçmişime bakar mısınız?
Desculpe, importa-se de dar uma olhadela ao meu currículo?
Bakar mısınız?
Olá.
Bunun seni sarstığını biliyorum ama çok güzel bir bebektin ve seni çok seviyoruz. Bakar mısınız?
Tenho a certeza que isto é um choque, mas és um bebé tão lindo e amamos-te tanto.
Bizim için bir plakaya bakar mısınız?
Podes verificar uma matrícula?