Bana bir dakika izin ver tradutor Português
76 parallel translation
- Bay Crul. İçeri girmeden önce, ben...? - Bana bir dakika izin ver lütfen.
Senhor Crue, antes de entrar, posso falar consigo?
Bana bir dakika izin ver tatlım.
Dá-me licença por um minuto, querida.
Bana bir dakika izin ver. Şu birkaç notumu tamamlamalıyım.
Vou só acabar as minhas notas.
- Bana bir dakika izin ver. - Tabii.
- Dá-me só um segundo, querida.
Bana bir dakika izin ver lütfen.
Espere um momento.
Bana bir dakika izin ver.
Desculpa-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Só um minuto.
Bana bir dakika izin ver Daryl.
- Dá-me licença por um momento.
Bana bir dakika izin ver, Imani.
Dá-nos licença, lmani, por um momento.
Bana bir dakika izin ver.
Dá-me licença.
- Bana bir dakika izin ver.
- Dá-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Vais desculpar-me por um momento.
- Hasar kontrolü, eğer... - Bana bir dakika izin ver
- Controle as consequências.
- Bana bir dakika izin ver.
Acho que vais ter que me dar um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Dê-me licença.
Şefi görmem için bana bir dakika izin ver.
Dá-me um minuto para falar com o chefe.
Bana bir dakika izin ver, John.
Só demora um minuto, John.
- Jane? - Bana bir dakika izin ver.
Dá-me licença, só um instante.
- Bana bir dakika izin ver. - Tamam.
- Dá-me só um minuto.
Tamam. Bana bir dakika izin ver.
Dê-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Dê-me um microt.
Bana bir dakika izin ver.
Dá-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
- Olá. Dá-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Dá-me só um minuto.
Bana bir dakika izin ver, Julie. Özel bir işim var.
Ouve, Julie, preciso de um minuto sozinha, ok?
- Shane, bana bir dakika izin ver.
Shane, dá-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver, tamam mı?
Dá-me só um segundo, está bem?
Bana bir dakika izin ver. Bir dakika izin ver de şu düşüncelerimi bir toparlayayım.
Certo, dê-me um minuto para eu pensar direito, Terry, certo?
- Bana bir dakika izin ver, olur mu?
Dá-me só um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Dá-me um segundo, espera-me lá fora...
Bana bir dakika izin ver.
Espere. Dê-me um segundo.
Bana bir dakika izin ver.
Dê-me um minuto.
Söyleşi için hazır olacağım, bana bir dakika izin ver.
Dá-me um minuto e estarei pronto para a minha entrevista.
Richard, bana bir dakika izin ver, lütfen.
Richard, por favor, dá-me só um segundo. Por favor.
Bana bir dakika izin ver.
Cede-me mais um momento.
Sadece, bana bir dakika izin ver, tamam mı?
Dá-me um minuto, está bem?
Bana bir dakika izin verin ve sizi izliyor olacağım.
Preciso de um minuto. E não pensem que não vos estou a ver.
- Bana onunla bir dakika izin ver.
- Vou levá-la comigo.
Dinleyin, bana bir beş dakika izin verebilir misiniz?
Dê-me 5 minutos e vou ver o que posso fazer.
Bekle, bana bir dakika izin ver.
Espera.
Hayır, bana bir dakika izin ver.
Não, dá-me um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Dá-me só um segundo!
Bana şimdi bir dakika izin ver olur mu?
Dá-me só um segundo, sim?
Bana bir dakika izin ver.
Preciso de um minuto.
Bana bir dakika izin ver.
Me dê um minuto.
Bana onunla bir dakika izin ver.
- Dêem-me uns minutos com ele.
- Bana bir dakika izin ver.
Dá-me um minuto com ela.
Bana hazırlanmam için bir dakika izin ver.
Dá-me só um minuto para me preparar e juntar as minhas coisas.
Bana bir dakika daha izin ver Liz.
Não há tempo, este lugar é um barril de pólvora.
Bana bir dakika izin ver.
Dê-me licença por um minuto.
Bana onunla bir dakika izin ver.
Deem-me um momento com ele.