English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bağlıyorum

Bağlıyorum tradutor Português

690 parallel translation
Aslında seni 6 ay bağlıyorum bu kez ürün alabilecek misin diye görmek için.
O que estou a fazer na verdade, é apostar em ti por seis meses para ver se consegues ter uma colheita desta vez.
- Ayakkabımı bağlıyorum.
- Ato os atacadores.
Federal Araştırma Bürosu. Bekleyin, sizi bağlıyorum.
F.B.I. Espere, vou passar.
Gemi doktoru ona bakana kadar buraya bağlıyorum.
Vou tapar isto até o médico o examinar.
Bunu mutasyon sürecine bağlıyorum.
- Eu atribuo ao processo de mutação.
Arayan kişileri bağlıyorum.
Seu contacto está em linha.
Resepsiyonu bağlıyorum.
Passo-a á portaria.
Bay Reynolds, sizi Londra'ya bağlıyorum efendim.
Sr. Reynolds, tenho sua chamada de Londres, senhor.
- Omaha arıyor. Bağlıyorum.
- Chamada interurbana de Omaha.
- Bayım, Roma'yı bağlıyorum. - Teşekkür ederim.
- Senhor, Roma em linha.
Tamam, bağlıyorum.
Divisão de Investigação?
Telefonunuzu dedektifin ofisine bağlıyorum.
Transfira para a sala dele.
Şimdi koşula bağlıyorum sözümü.
Agora, acrescento uma condição à promessa.
Rabbi gözlüyorum, Ruhum rabbi gözlüyor. Umut bağlıyorum O'nun sözüne.
Aguardo o senhor, minha alma aguarda a ti... e espero a tua palavra.
Hoparlöre bağlıyorum.
Vou passar. Posto 4.
- Bağlıyorum. Görebiliyor musun, Enterprise?
Está a vê-la, Enterprise?
Mesaj, Kaptan, konuşmacıya bağlıyorum.
Uma mensagem, Capitão. Vou passar.
Bypass devresini şimdi bağlıyorum, efendim.
Estou a ligar o circuito alternativo.
Sinir uçları mühürleniyor. Sinirleri bağlıyorum.
A selar os terminais nervosos, a juntar os gânglios.
Ayrılmayın lütfen. Sizi, Bayan Françoise Martin'e bağlıyorum.
Não desligue, vou passar-lhe a Menina Françoise Martin.
Bağlıyorum.
Vou passar a chamada.
Piyonumun ağzını bağlıyorum ve piyonumu sakinleştiriyorum.
Vou amordaçar o meu peão! Graças a quê? Vou acalmar o meu peão!
- Bağlantıyı yapıyor musun? - Evet, bağlıyorum.
- Está fazendo contato?
Genel konuşursak, ben bu durumu karşısında çaldığı dinleyicilerin... kifayetsizliğine bağlıyorum.
De um modo geral, referia-se... à impotência da comunidade para quem tocava,
Alo, Atlantik Hoteli, size 314'ü bağlıyorum.
Hotel Atlantic, vou lhe passar o 314.
Burası Atlantik Hoteli size bay Bertrand'ı bağlıyorum.
Hotel Atlantic, vou-lhe passar o Sr. Bertrand.
Bunun birincil sebebi olarak, ortalıkta başıboş dolaşmalarını ve Almanların önceliğinin farklılık arz etmesine bağlıyorum. İkinci olarak bizim bilim insanlarımız ve mühendislerimiz gibi savaşın içinde bizzat yer almalarına izin verilmediğini düşünüyorum.
Primeiro, porque os alemães estavam sempre a alterar as prioridades, mas sobretudo porque não lhes foi pedida qualquer participação activa,
- Bağlıyorum.
- Vou passar.
Bağlıyorum seni, Akbaba.
Vou ligar, Condor.
Bağlıyorum.
Vou ligar para lá.
- Bir dakika bağlıyorum.
- Um momento, vou passá-lo.
Ayakkabılarımı bağlıyorum da.
- Estava a atar os atacadores.
- Çantaları bağlıyorum.
- A apertar os alforges.
Sizi Bay Vincent'ın odasına bağlıyorum.
Estou a ligar para o quarto.
Gözüm bağlı yapıyorum! "
Eu faço até com os olhos vendados! "
Bu nedenle, bana verilen yetkiyle... 85-E numaralı yönetmelik... ve duruma ilişkin diğer yönetmeliklere bağlı olarak... şeriflik görevine geçecek kişiyi açıklıyorum. Mükemmel derecede cesareti olan, topluma güven veren,
Assim, com o poder que me foi instituído, pelo estatuto 85-E e outros que se relacionam com este, nomeio para o posto de xerife, aquele que é um exemplo de coragem, uma honra para a sua comunidade,
Senin krallığına... bağlılık yemini edeceğim... artık krallığımızdaki her şey senin... bu halı hariç, onu kendime saklıyorum.
E agora, faço uma homenagem, pois você é rei. E tudo no nosso reino é seu, excepto aquele tapete, que eu guardo comigo.
Bu emre bağlı olarak, alayın komutasını birliğine dönen Yüzbaşı Kirby York'tan alıyorum.
Em cumprimento destas ordens, tomo o Comando do Regimento... exonerando o Capitão Kirby York. que voltará à sua Companhia.
En bağlı kulunuz kalarak ayrılıyorum sizden.
- Humildemente me despeço de vós!
Bense iyiliğimden mi, belamı aradığımdan mı, öyle vermişim ki kraliçeye kendimi, çevresinde dönen bir yıldız gibi, her hareketimde bağlı kalıyorum ona.
E, quanto a mim, seja a minha virtude ou o meu tormento, ela está tão associada à minha vida e alma tal como a estrela apenas se move na sua esfera, eu não posso passar sem ela.
- Dr. Marvin'e katılıyorum : - Olaylar birbirine bağlı.
- Aceito a conclusão do Dr. Marvin da relação dos acontecimentos.
- Ne yapıyorsun? - Dışarı çıkmak için çarşafları bağlıyorum.
- O que estás a fazer?
Ayrım yapmıyorum, bir görüşe bağlı değilim.
Sou anti-discriminatório, e anti-sectário.
Ben bugün burada yarın başka bir yerde olan nazik bir hatırlatıcı görevindeyim böylece hiçbir şeye bağlı kalmıyorum.
Eu estou agindo como uma gentil lembrança... aqui hoje, perdido amanhã, então não mantenha uma ligação com coisas.
Onun İtalyan olduğunu anlıyorum, ve biz İtalyanların birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olmaları gerekir.
Vejo que é italiano e os italianos têm de ajudar-se uns aos outros.
Elbette ki pek çok şey Piri'de nasıl bir yaşam kuracağımıza bağlı. ama bir Kartal'a neden bir ameliyathane koymam gerektiğini... bir türlü anlayamıyorum.
É claro que vai depender da forma como as nossas vidas correrem em Piri, mas não vejo qual a necessidade de encher uma Águia com o material de cirurgia.
Önce bağlıyorlar, sonra kesiyorlar! Şimdi arama tonunu bile duyamıyorum
Primeiro dizem-me para esperar, depois caiu a chamada e agora nem consigo linha.
Şu anda patlayıcıları bağlıyorum.
Vou agora carregar.
Apollo Serina Tanrının gözleri altında Kobol Tanrılarının inanç sembolüyle sizi birbirinize bağlıyorum.
Apollo. Serina. Sob os olhos de Deus,
Siz çok iyi bir insansınız. Sizden çok hoşlanıyorum. Fakat bir şey için acelem varsa, size bağlı kalmak zorunda olmaktan nefret ederim.
É um homem muito simpático, mas espero não depender de si para nada urgente.
Hayır, plaka numarasını okuyamıyorum, ama... arabanın arkasına ufak bir kilise bağlı.
Não, eu não posso ver a chapa, mas... devem estar puxando uma pequena igreja.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]