Başçavuşum tradutor Português
310 parallel translation
Ben de sizin adınızı duydum başçavuşum.
E eu de si, meu Sargento.
- Bir şey mi soracaktın başçavuşum?
- Tem alguma pergunta, Sargento?
Bölük sana emanet başçavuşum.
Deixo tudo nas suas mäos.
- Telefon sana başçavuşum.
- É para si, Sargento.
Tabii izin verirseniz, Başçavuşum.
É tudo, meus senhores! Se o meu Sargento-Ajudante permitir, claro...
- Vakit nakittir, Başçavuşum.
Tempo é dinheiro, meu Sargento-Ajudante!
Bayan Gerber çok güzel bir kadın, Başçavuşum.
A Sra. Gerber é uma mulher muito bonita, meu Sargento-Ajudante.
Çok güzel, Başçavuşum.
Muito bem, meu Sargento-Ajudante!
- Özür dilerim, Başçavuşum. - Bırak beni de, atışını yap.
Desculpe, meu Sargento-Ajudante, desculpe...
Tebrikler, Başçavuşum. Muhteşem bir şey bu.
Bravo, meu Sargento-Ajudante, é magnífico!
Kendinize bir ziyafet çekersiniz artık, Başçavuşum.
Aqui está, meu Sargento-Ajudante. Vai regalar-se...
Bakın, Başçavuşum.
Veja, meu Sargento-Ajudante!
- Siz de görüyor musunuz, Başçavuşum?
- O senhor está a ver o mesmo que eu?
Başçavuşum!
- Meu Sargento-Ajudante!
- Üniformalarımızı çıkaralım mı, Başçavuşum? - Hayır.
Tiramos a farda, meu Sargento-Ajudante?
- Onları yakalayacağız, Başçavuşum.
- Havemos de os apanhar!
- Başçavuşum, sakin olun.
Meu Sargento-Ajudante, meu Sargento-Ajudante!
- Önce bayanlara, Başçavuşum. - Tartınız mükemmel olmuş, hanımefendi.
Meu Sargento-Ajudante, não fiz nada, não fiz nada!
- Sizi yenmek imkansız, Başçavuşum.
- Vamos jogar uma partida de gamão? - Sim, mas o senhor é imbatível!
Benimki, içgüdüsel bir şey, Başçavuşum.
Uma vez visto o pai em acção, não nos preocupamos com a filha! Está a embaraçar-me.
- Başüstüne, Başçavuşum.
- Sim, meu Sargento-Ajudante!
- Yapmayın, Başçavuşum!
- Escondeu isso de nós?
- Biraz izin verir misiniz, Başçavuşum?
- Dá-me licença?
- Bir puro alır mısınız, Başçavuşum?
Meu Sargento-Ajudante, quer um charuto?
- Hayır, Başçavuşum. Lütfen.
Por favor, meu velho!
- Dağılalım mı, Başçavuşum?
- Dispersamo-nos?
Ben başçavuşum.
Sou primeiro sargento.
İzninizle, Başçavuşum.
Desculpe, meu Sargento-Ajudante. Levante-se!
Başçavuşum, bu plana göre buradayız.
Está aqui, meu Sargento-Ajudante. Está aqui a planta. Nós estamos aqui.
Yanlış söyledim, Başçavuşum.
Não, enganei-me. É o de baixo...
Çok yorulmadınız değil mi, Başçavuşum?
Não está muito cansado, meu Sargento-Ajudante?
Oturun, Başçavuşum.
Sente-se, meu Sargento-Ajudante. Aqui.
- Haklısınız. Size ne ısmarlayabilirim, Başçavuşum?
O que posso oferecer-lhe, meu Sargento-Ajudante?
- Siz miydiniz, Başçavuşum?
- Fui eu! Fui eu! Ah, foi o meu Sargento-Ajudante!
Bakın, Başçavuşum. Haydi, sıra sizde.
Meu Sargento-Ajudante, veja...
- Çok iyi, Başçavuşum.
- Muito bem, meu Sargento-Ajudante.
- "Benim çiçeklerim güzeldir." Çok iyi, Başçavuşum.
- "As minhas flores são bonitas."
Başçavuşum.
Meu Sargento-Ajudante...
Başçavuşum, buradasınız!
Amigos! Meu Sargento-Ajudante, está aí!
Hayır, sadece gemi sallandığı için böyle oldu, Başçavuşum.
Não, é... É do balanço do navio, meu Sargento-Ajudante!
Biraz sabredin, Başçavuşum.
Tenha paciência.
- Burası teras güvertesi, Başçavuşum.
Está a ver o "Sun Deck", meu Sargento-Ajudante?
- Çevrenize bir bakın, Başçavuşum.
Veja, veja, meu Sargento-Ajudante!
Artık iğne olmak istemiyorum, Başçavuşum.
Não quero mais injecções, meu Sargento-Ajudante.
O ellerde hepten hasta olacağım, Başçavuşum! Anlayın beni!
Mas eles vão acabar por me pôr doente, meu Sargento-Ajudante.
Alo, Başçavuşum!
Estou? Estou?
Onları yakalayacağız, Başçavuşum.
Vamos, vamos...
- Motoru büyük silindirliydi, Başçavuşum.
Meu Sargento-Ajudante, o carro tinha muita cilindrada, muita, muita!
- Görmemişlerdir, Başçavuşum.
- Ver ou avistar?
- Evet, Başçavuşum.
Está a ver?
Biz gezinti güvertesine gidiyoruz ve şu anda... Hayır, Başçavuşum.
Não, meu Sargento-Ajudante.