Beaumont tradutor Português
449 parallel translation
- Beaumont vuruldu.
Para quem? O Beaumont foi atingido.
Beaumont ve Fletcher?
Beaumont e Fletcher?
Sen Beaumont ve Fletcher'la devam et.
Fica com Beaumont e Fletcher.
Ben, Robert de Beaumont, Leicester Dükü Krallığın Yüce Yargıcı,
Eu, Robert de Beaumont, duque de Leicester... grande juiz do reino... faço uma apelação a Thomas Becket na corte da justiça... pela terceira e última vez.
Krallığın bana verdiği yetkiye dayanarak, Ben, Robert de Beaumont, krallığın hizmetkarı, aşağıdaki suçlarla yargılamak üzere bu meclisi açmadan önce...
Pela autoridade a mim investida... eu Robert de Beaumont... servo da coroa, agora perante este conselho...
Robert de Beaumont, ruhunun kurtuluşu aşkına dinle beni, en vahim tehlikede bulunan ruhunun kurtuluşu aşkına...
- Ouça-me em respeito à sua alma... a qual está em grande perigo.
Ekselansları Londra Piskoposu, ve Leicester Dükü Robert de Beaumont.
Sua Eminência o Bispo de Londres... e Robert de Beaumont, Duque de Leicester.
... bu nedenle apaçık belli ki sanık Josselin Beaumont,.. ... 14 Mayıs'ta Malagasy'ye vardığında,.. .. Malagasy Cumhuriyeti'nin Başkanı Albay Njala'nın,..
Parece assim claro que ao chegar a 14 de Maio a Malagawy, o réu, Josselin Beaumont, tinha a intenção de atentar contra a vida do Coronel Njala,
Josselin Beaumont, cezanızla bir emsal oluşturmam gerekeceğinin farkında mısınız?
Tem noção, Josselin Beaumont, que serei obrigado a exigir uma pena exemplar?
Adliyeden canlı olarak bildiriyoruz
... do tribunal onde decorre o processo de Joss Beaumont.
Josselin Beaumont'un duruşması devam ediyor. Öyle görünüyor ki teröristi ancak Başkan'ın lütfu ölüm cezasından kurtarabilir.
Parece que apenas o perdão presidencial poderá salvar o terrorista Josselin Beaumont da pena capital.
Eğer Fransızların sempatisini kazanmak istersek Beaumont çok hasta bir adam olmalıdır.
Para a França ser um país amigo, é preciso que o Beaumont esteja doente.
Joss Beaumont'tan Albay Martin'e.
Joss Beaumont para Coronel Martin.
Bu, Beaumont'un kaçışını neden duymadığımızı açıklıyor.
Aí está por que não tivemos notícias do Beaumont desde que escapou.
Beaumont'u bulmamıza yardım edebilir,
Ele pode ajudar-nos a encontrar o Beaumont.
- Evet? Derhal Joss Beaumont'un karısını gözetim altına alın.
Ponha imediatamente a esposa de Joss Beaumont sob vigilância.
Josselin Beaumont, cezanızla bir emsal oluşturmam gerekeceğinin farkında mısınız?
Tem noção, Josselin Beaumont, que serei obrigado a dar-lhe uma pena exemplar?
Siz bir canavarsınız, Josselin Beaumont.
Josselin Beaumont, você é um monstro.
Josselin Beaumont planınızın pervasızlığının farkında mısınız?
Josselin Beaumont, reconhece a perversidade do seu plano?
Josselin Beaumont Paris'te.
Josselin Beaumont... está em Paris.
Komutan Josselin Beaumont, Özel Kuvvetler Servisinin bir ajanı.
O Comandante Josselin Beaumont, um agente do Serviço Especial de Acção.
Komutan Beaumont'u Afrika'ya gönderdik
Bem, mandámos o Comandante Beaumont para África.
Beaumont'un varlığından Başkan Njala'yı, haberdar etmeyi daha uygun bulduk.
Enfim, porque julgámos oportuno informar da presença de Beaumont, o Presidente Njala.
Eğitmen Picard, Beaumont öğrencilerinizden biriydi.
O instrutor Picard, foi ele que treinou o Beaumont.
Bu en kötü tarafı efendim, Beaumont tüm numaraları bilir.
O pior é que o Beaumont conhece os truques todos.
Eğer bir oğlum olsaydı, Beaumont gibi olmasını isterdim.
Se tivesse um filho, gostaria que fosse como ele.
Beaumont buraya gelmeyecek.
Beaumont não virá.
Hatırlayın, Beaumont önce doğru beyin yıkamaya gitmek zorunda kalmıştı, Malagasy'de iki yıl acımasız işkenceler, ve sonunda onun inanılmaz kaçışının zorlukları.
O Beaumont deve ter levado uma lavagem ao cérebro, depois foram dois anos preso no Malagawy, e o esforço duma fuga extravagante...
Biribian rejimi Beaumont'u güçlendirdi.
Aquele regime deve ter revigorado o Beaumont.
Onlar Josselin Beaumont diye bir askeri ödürdüler, o yıllar önce bir pusuda öldü.
Eles mataram o soldado Josselin Beaumont numa emboscada...
Bayan Beaumont, lütfen, ne zaman ayrıldı?
Sra. Beaumont, por favor. Quando é que ele saiu?
Beaumont'u tekrar ne zaman göreceksin?
Quando voltarás a ver o Beaumont?
İki uzun yıldan sonra, Beaumont seni tekrar gördüğünde, daha da mutlu olmuş olmalı!
O Beaumont deve ter gostado de te ver ao fim de dois anos...
Bayan Beaumont, çıplak bir bayan varken odada kalamam.
Sra. Beaumont... não posso ficar aqui na presença de uma mulher nua.
Çavuş, Bayan Beaumont'a dikkat et.
- Sargento, trate da Sra. Beaumont.
Biliyorsun Rosen, şimdi Joss Beaumont'u nasıl bulabiliriz biliyorum.
Sabes, Rosen... Agora sei como encontrar o Joss Beaumont.
Joss Beaumont, ispiyon ve kıç tekmeleyici!
Joss Beaumont, espionagem e porrada!
Önce, Bayan Beaumont, sonra başkanlık fahişesi, yakında Paris'te bir numara olacağız.
Primeiro a Sra. Beaumont, depois a pega presidencial. Em breve, seremos os únicos em Paris a não ver o Comandante Beaumont.
Komutan Beaumont'la henüz kim karşılaşmadı ki. Kutlarım beyler.
- Os meus parabéns, senhores!
Affedersiniz Albay, ama aynı anda Bayan Beaumont'u, ve 5 millik Intercontinental koridorlarında, başkanlık fahişesini gözetleyemem.
- Desculpe, Coronel. Não posso vigiar ao mesmo tempo a Sra. Beaumont, a puta presidencial e os 5km de corredores do Intercontinental.
Harika bir manzarayla, iki kule, bir ana bina, bir kat ve köşk.
Duas torres, um edifício principal, um piso e um pavilhão. Inexpugnável. - E o Beaumont?
- Peki Beaumont?
- Qual Beaumont?
- Ona ne olmuş?
O Beaumont.
Beaumont'un anahtarını ver.
Dê-me a chave do Beaumont.
Evet Bay Beaumont...
Muito bem, Sr. Beaumont...
Hiç komik değil! Joss Beaumont döndü!
Joss Beaumont voltou.
Peki Beaumont'u geri çağırdınız mı?
- E mandaram o Beaumont voltar?
Kahvenize biraz konyak almak ister misiniz efendim? Size onu neden geri çağırmadığınızı soruyorum?
Perguntei porque não mandaram o Beaumont voltar?
Beaumont buradaydı.
O Beaumont esteve cá.
Rosen sana ne yapacağıma dikkat edemez.
Se isso ajudar a apanhar o Beaumont, ele não se importa que te viole.
Evet Beaumont'u biz mi durduracağız, yoksa o mu bizi şimdi?
Detemo-lo ou já não?