Bendim tradutor Português
4,572 parallel translation
Soğuk arabanın içinde prova yapmak zorunda olan bendim!
Eu tive de ensaiar num carro gelado, e agora estou doente!
Onu en son gören bendim.
Fui o último a agarrá-la.
Burnunu silen, sana dişlerini fırçalattıran ödevlerini yaptırtan, kirli iç çamaşırlarını yıkayan bendim.
Fui eu que te assoei, que te obriguei a lavar os dentes, que te controlei os trabalhos de casa e que te lavei a roupa suja!
Ama bu yolculuğa fiziksel olarak dayanabilecek tek kişi bendim.
Mas só eu aguentaria fisicamente a viagem.
Ama bildiğim bir şey varsa, o da uzun zaman önce daha doğrusu, uzun zaman sonra senin en çaresiz öğrencin bendim.
Mas sei que há muito tempo, na verdade, daqui a muito tempo, fui o teu aluno mais desorientado.
İşte o adamı izledim ve o bendim ve bu resmen berbattı!
Bom, eu vi-o e sou eu e é horrível!
Amanda Reynolds oldu ama Amanda Collier bendim.
Amanda Reynolds agora, mas Amanda Collier.
Onu ıslahevine geri götürmek isteyen kişi bendim.
Fui eu que quis que voltasse a engordar.
Dinleme cihazı olan kişi bendim.
Eu fui o que usou o microfone.
Senin karşılaştığın kızlar arasında paran için beraber olmayan tek kız bendim Ve bunun yanında sen zaten beş parasızdın.
Sou a única mulher com que alguma vez estiveste que não estava contigo só pelo dinheiro, e além disso, estás falido.
Dinle beni. Kocanı öldürmeye çalıştığını biliyorum, size malzemeleri veren bendim.
Sei que ia matar seu marido, sou o único que fornecia o veneno.
Bak, bendim.
Está bem, fui eu.
Earl'le bardan gitmesine izin veren bendim.
Fui eu que a deixei ir para o bar com o Earl.
- Bendim, bendim.
- Fui eu, fui eu.
O ses mi, o bendim.
Ah, esse barulho? Foi isto?
O bendim.
Era eu.
- Bunları yazan bendim.
Não, eu escrevi isso.
Çünkü onlarla takılanlardan biri de bendim.
Porque eu sou o único que enganchado'em up.
Hep bendim.
Fui sempre eu.
Tabi o şekilde sorulmamasına rağmen Yine de sağdıç bendim
Mesmo que não fosse assim, o facto é que eu era o padrinho.
Ayrıca kayıtlara geçsin, gelip bunu sana getirmek isteyen bendim.
E eu quero que saiba que fui eu... que pediu para trazer esta sopa.
İtiraf etmem gerekir ki, hakkınızda bilgi almak isteyen bendim.
Devo confessar que também o inquiri a seu respeito.
Bir dönem Büyük Budapeşte'deki en iyi lobi görevlisi bendim belki de.
Fui, talvez durante uns tempos, considerado o melhor paquete que jamais houvera no Grand Budapest.
Kermit'i en başında bu turneye ikna eden bendim.
Fui eu que convenci o Cocas a fazer esta tournée.
- Peter Pan bendim, ama geç kaldım.
Era para ser o Peter Pan, mas cheguei atrasado...
- Hayır, bendim.
Fui eu.
Kızımı restoranda gören son kişi bendim.
Eu fui a última pessoa a ver a minha filha na loja.
Bu bendim.
Fui eu.
Bendim.
- Era
Onun oraya gittiğini bilen tek kişi bendim.
Sou a única pessoa que sabe que ele lá foi.
Bendim.
Era eu.
"İlk bendim"
Eu fui a primeira
Kendisine zorbalık yapılan bendim unuttun mu?
Eu fui intimidado, lembra-se?
Onu ilk bulan kişi bendim.
Eu fui a única que o encontrei.
Onları ben öldürdüm. O bendim.
Eu matei-os!
Evet, onlardan biri bendim.
Sim, eu era um deles.
Buna rağmen sizi hapisten çıkaran bendim...
E fui eu que vos tirei da prisão, por isso...
- Bence en komik bendim, fena komiktim.
Acho que eu era o mais cómico. Sou extremamente cómico. Sim.
7 yıl önce Kelly'yi bulanlardan biri de bendim.
Com certeza. Na verdade, fui um dos que encontraram a Kelly.
Pekala, aslında onları pişiren bendim, tamam mı?
Sim, sou só o sujeito da comida, certo?
Yani şeytani güçlerle iletişime geçtiği her an hayatını tehlikeye atan medyum bendim.
Quero dizer, sou apenas a médium que coloca a sua vida em perigo... sempre que contata as forças demoníacas.
Fahişenin ortağı bendim. Sayfayı Flint'ten çalıp size satmaya çalışan kişi.
Eu era o parceiro da puta, aquele que roubou a página ao Flint, e que tentou vendê-la a si.
Gitmeni isteyen bendim.
Fui a única que queria que tu fosses.
- Diyelim sen haklısın ve hedef bendim, bu zahmete kim katlanır?
Suponhamos que estejas certo e que o tiro tenha sido para mim. - Quem é que faria isso?
Gerçekten bendim.
- Quem pagou?
Bendim.
Fui eu.
Doğru diyorsun, aptal olan bendim zaten?
Eu é que sou o estúpido.
- Bendim.
Fui eu.
Tek hayatta kalan bendim.
Eu fui o único sobrevivente.
- Bendim, bendim.
Fui eu.
Cesedi buraya getirmeni emreden bendim.
Fui eu quem pediu para trazer o cadáver.