Benson tradutor Português
663 parallel translation
Benson and Benson tam sana göre terziler, demiştim.
Disse que os Benson e Benson eram alfaiates para ti.
Seni gördüğüme sevindim, Benson.
Estou feliz por te ver, Benson.
Düşün, Benson.
Pensa nisso, Benson.
- Evet, teşekkür ederim, Benson.
- Sim, obrigado, Benson.
Benson, müfettişin pelerinini al.
Benson, leva a capa do Inspector.
Sağ ol, Benson.
Obrigado, Benson.
Tamam gel, Benson.
Muito bem, vamos, Benson.
Not al, Benson.
Pega nas anotações.
Not al, Benson.
Pega nas anotações, Benson.
Şuna bak, Benson.
E olha para isto, Benson.
Benson, jenerötörü aç.
Benson, liga o gerador.
Hadi, Benson.
Vamos, Benson.
Hiç kimse bilmeyecek, sadece sen ve Benson.
Ninguém pode saber que ele está aqui.
Hiç kimseye söylemez. Hayır, asla söylemez.
Ninguém sabe agora, a não ser o senhor e o tal Benson.
- Benson, o yaşıyor!
Sim, senhor.
- Yaşıyor mu?
- Benson, está vivo!
Benson nerede?
Onde está o Benson?
Sanırım çalışmalısın.
Acho que devias tentar encontrar o Benson.
Benson'u bul onun için son derece endişeliyim.
Estou muito preocupada com ele.
- Benson'u gördün mü?
- Viste o Benson?
Benson kaçtı!
O Benson fugiu!
Benson'un bir daha buraya döneceğini sanmıyorum.
Não pensei que o Benson viria aqui.
- Benson'a ne oldu?
- O que aconteceu ao Benson?
Ama Benson içmezdi.
Mas o Benson não bebe.
- şu anda sersem Benson yok.
- já que o parvo do Benson desapareceu.
Sevgili Benson'umuz nedensiz ortadan yok oldu.
O nosso próprio querido Benson desapareceu sem motivo.
Hayır, Benson cinayeti için.
Não. Pelo assassínio do Benson.
Şüphesiz Benson'u O öldürmüştü.
Pois foi sem dúvida ele que matou o Benson.
İşte Benson'un yeleğine bağIı kösteği.
E aqui está um pedaço de corrente que ficou presa ao colete do Benson.
- Benim için mesaj var mı, Bayan Benson adına?
Hospedeiro, há alguma mensagem para mim?
- Hemen geliyorum hanımefendi.
Sra. Benson.
Chuck Benson.
Chuck Benson.
Bay Chuck Benson'ın masası.
A festa do Sr. Chuck Benson.
Bu benim meslektaşım, bay Benson.
Este é o meu colega. Mr. Benson.
- Nasılsınız, bay Benson?
- Como está, Mr. Benson?
Başka sorunuz var mı, Benson?
Mais algumas perguntas, Benson?
- Benson.
- Benson.
Benson Çiçekçisi mi? Ben Mortimer Brewster.
Florista Benson?
- Bay Carpenter, bu Bayan Benson.
- Esta é a Sra. Benson, Sr. Carpenter.
Bayan Benson, Bay Stevens sizi görmek için burada.
Sra. Benson, o Sr. Stevens está aqui para a ver.
- Bayan Benson, bu Bay Brady.
- Sra. Benson, este é o Sr. Brady.
- O mükemmel bir çocuk, Bayan Benson.
- É um bom rapaz, Sra. Benson.
- İyi geceler, Bayan Benson.
- Boa noite, Sra. Benson.
Ben Bayan Benson.
Fala a Sra. Benson.
Bilmiyorum, Bayan Benson.
Não sei, Sra. Benson.
Korkudan ölüyordum Bayan Benson.
Estou assustadíssima, Sra. Benson.
- Her kimse, onunla konuşmak istiyorum. - Bayan Benson bütün öğleden sonra size ulaşmaya çalıştı.
A Sra. Benson tem tentado falar consigo toda a tarde.
- Oh, Bayan Benson, demin içeri girdi.
- Sra. Benson, ele acabou de chegar.
- Merhaba, Bayan Benson.
- Olá, Sra. Benson.
Benim adım Benson.
Chamo-me Benson.
Beni mi çağırdınız, efendim? Evet, Benson.
Chamou-me, senhor?