Beş dakika tradutor Português
5,504 parallel translation
Beş dakika, Griff.
5 minutos, Griff.
Beş dakika içinde üçüncü çağrı.
É a terceira chamada em cinco minutos.
Beş dakika sürer.
Demora cinco minutos.
Açık arttırmaya beş dakika kaldı!
Faltam cinco minutos para o leilão silencioso!
Her neyse ; ortalığı karıştırmam beş dakika sürmedi hamura karbonatı fazla döktüm ve hemen ağlamaya başladım.
Seja como for, em menos de cinco minutos, fiz asneira e deitei demasiado fermento na massa e comecei logo a chorar.
Beş dakika kadar karenin dışında kalıyor, sonra terkediyor.
Ele tira-o da mochila, fica fora da imagem aí por uns cinco minutos e depois sai.
Ayrılmadan önce beş dakika beklesem iyi olur.
Posso esperar uns cinco minutos antes de sair?
Öyle mi? Umarım dediğin gibi yolunda gider çünkü beş dakika içinde ona tekrar aşık olacaksın.
Espero que a tua habilidade para mentir esteja boa hoje, porque daqui a 5 minutos, vais apaixonar-te outra vez.
Sisteminizde bana beş dakika izin verin ve size söyleyeyim.
Dê-me 5 minutos no sistema, e eu digo.
Tamam canım. Biraz dinlenelim, olur mu? Beş dakika.
Pronto, vamos fazer uma pausa, está bem?
Ben de "yok, almayayım" dedim ama beni duymazdan geldi. Belli ki ben de öyle yapmalıymışım çünkü en az beş dakika geçmesine rağmen Holly ortada yok.
Disse'não obrigado', e ela ignorou-me, o que eu devia ter feito, e já passaram cinco minutos e nada da Holly.
Tamam çocuklar hadi beş dakika su molası verin.
Bom, façamos uma pausa, bebam água e descansem.
Babası olalı beş dakika oldu.
Foste pai por cinco minutos.
- Hayır, beş dakika ara.
- Não. Intervalo de 5 minutos.
Sadece beş dakika.
5 minutos mesmo.
Beş dakika içinde eski haline dönmeni beklemiyorum, Tim.
Não preciso que te actualizes nos próximos 5 minutos, Tim.
Konuşmamız gerek, beş dakika, eski günlerin hatırına.
Temos de conversar. Cinco minutos.
Beş dakika içinde Wally'nin ofisinde toplantı var.
Pessoal no gabinete do Wally, em 5 minutos.
Beş dakika içinde toplantı olacak.
Reunião dentro de 5 minutos.
Beş dakika ara verelim.
ok, ok. Agora, vamos... fazer um intervalo de 5 minutos.
Beş dakika bekle.
Deem-me cinco minutos.
Beş dakika bekle dedim.
Eu disse que precisava de cinco...
Ben... sadece beş dakika, olur mu?
Apenas cinco minutos, está bem?
Tamam sadece beş dakika daha konuşabiliriz... evde...
Está bem, mas só podemos falar durante 5 minutos...
Beş dakika.
5 minutos.
Ta ki beş dakika önce, yeni yeni tanıdığım bir adam beni duvara yapıştırıp sevişene kadar.
Até há cinco minutos atrás, quando um homem que mal reconheço me encostou à parede da casa de banho e me possuiu.
Kira Larsen'in güvenli binadan beş dakika önce ayrıldığına dair bir bildirim aldım.
- Fui informado que a Kira Larsen abandonou o abrigo há cinco minutos.
Daha fazlasını anlat bana. Başkan ameliyattayken,... onun vücuduyla beş dakika yalnız kalmamız gerekiyor. Sen Başkanın ameliyatındayken hastanede,... bir kriz oluşturmamız lazım.
Conta-me mais. precisaremos de cinco minutos a sós com o corpo. enquanto estás a operar o Presidente.
- Beş dakika kaldı.
- Faltam cinco minutos.
Beş dakika sonra tekrar ara.
Liga-me daqui a cinco minutos.
- Beş dakika içinde kalkacağız.
Estamos em T-5 e a contar. - Agarrem-no!
Beş dakika sürmez.
Não vai demorar nem 5 minutos.
Beş dakika..
Cinco minutos, é tudo o que peço.
Hayır, daha beş dakika önce oldu bu.
- Não, foi há cinco minutos.
Şu sihir beş dakika daha sürse olmaz mıydı?
Porque é que a magia não podia ter durado mais cinco minutos?
Beş dakika önce buradan geçen bir hasta gördünüz mü?
Viram um paciente passar por aqui há cinco minutos atrás?
Beş dakika sonra dönerim.
Com licença. Volto em 5 minutos.
Ona beş dakika ver.
Dê-lhe cinco minutos.
Karavana gidip, karavanı çalıştıracaksın ve onu ön tarafa getirip, beş dakika bekleyeceksin.
Sozinho. Vai para a caravana, liga o motor, trá-la para a entrada e espera.
Beş dakika sonra, Richie ve oğlun çantalarımızla birlikte aşağı inecekler.
Cinco minutos depois, o Richie e o rapaz maravilha descem com as malas.
Onlardan beş dakika sonra da ben ve Miley aşağı ineceğiz.
Cinco minutos depois disso, eu e a Miley descemos.
Beş dakika içinde benimle çatıda buluş.
Vem ter comigo à penthouse daqui a cinco minutos.
Bana beş dakika izin verir misin? Ondan sonra emrine amadeyim.
- Pode dar-me cinco minutos?
Yirmi beş dakika sonra işte olmam gerekiyor.
Tenho de trabalhar dentro de 25 minutos.
Sadece beş dakika. Üç dakika.
Apenas cinco minutos.
Bir önlük giyin ve beş dakika sonra burada olun.
Vá vestir uma bata e volte aqui em cinco minutos.
Kız kardeşim beş dakika içinde buraya gelmezse, Karanlık Olan'ın tasmasını çözerim.
Se a minha irmã não estiver aqui dentro de 5 minutos... vou soltar o Negro...
- Boş ver! Herkes... beş dakika mola.
Façam uma pausa.
Beş dakika daha sonra benden bu kadar.
Vou ficar mais 5 minutos e pronto.
Beş dakika.
Cinco minutos.
Karakol buradan beş dakika uzaklıkta.
São cinco minutos até à esquadra.