Biber tradutor Português
1,302 parallel translation
Evet, elimde kırmızı biber, zencefil.. ... yenibahar, karanfil...
Sim, tenho paprika, gengibre pimenta, alho...
Biber spreyi, düdük ve sustalı bıçak
Temos uma lata de gás pimenta, um apito e uma navalha.
Yüzündeki yanığa biber spreyi sebep olmuş.
Muito bem. A queimadura no seu rosto é gás de pimenta.
Yüzde 15'lik Oleoresin capsicum buldum. Peg Donovan'ın biber spreyinin aynı. Yani ona sen saldırmışsın.
Com 15 % de resina de óleo capsicum que é idêntico ao... gás de pimenta de Peg Donovan, por isso você atacou-a.
Bu üstüne tuz biber oldu.
Isto não ajudará.
Kırmızı biber ve hardal tohumu da var.
Tem paprica, semente de mostarda.
Masada tuz ve biber yok.
Meu Deus, não há sal nem pimenta.
Jambon, sosis, yumurta, krem peynir ve biber.
Toucinho, salsicha, ovos, cebolas e queijo de barrar.
Tamam, dört espresso fincanı ve bir biber değirmeni istiyorum.
Pronto, levo quatro chávenas de café e um moinho de pimenta.
Alarm düdüğü biber gazı ve erkeklerin en zayıf noktasını gösteren bir harita.
Um apito de emergência, gaz pimenta e um mapa das zonas mais vulneráveis do homem.
Zavallı Ralph'e sıktım biber gazını.
Atirei gás pimenta ao Ralph.
Yerinde olsam yastığımın altında biber gazıyla uyurum.
Se fosse a si, dormiria com um spray de pimenta debaixo da almofada.
- Biber ekliyorum.
- A pôr pimenta.
Biber koydum zaten.
Já pus pimenta.
- "Biber koydum zaten" dediğinde koyduğunu bilmediğim için bana sinirlendiğin hissine kapıldım. Bunu yapmamam gerektiği hissine.
- Quando disseste : "Já pus pimenta", tive a sensação de que estavas irritado comigo por não o saber e que estavas zangado comigo, por não o dever ter feito.
Derin tavaya biraz daha biber koyduysan ne olmuş?
Põe lá mais pimenta no Wok.
Kırmızı biber diye düşünüyorsanız, evet efendim!
Se queres dizer paprika, sim, senhor!
Yeşil kırmızı biber diye düşünüyorsanız, evet efendim!
Se queres dizer paprika verde, sim, senhor!
Yeşil kırmızı biber mi?
Paprika verde?
Bir keresinde yatmadan önce biber dolması yemiştim. rüyamda başbakana göbek atarak - bir savaşı bitirdim.
Sabes, uma vez, comi pimentos recheados antes de ir dormir... e sonhei que acabei com a guerra... ao dar ao Primeiro-Ministro uma dança do ventre.
Bu güzel ama hâlâ biber gazı gibi kokuyor.
Adoro este, mas ainda cheira a pulverizador de pimenta.
- Ne olur? - Biber gazını gözünden silmek olur.
- Limpa o "spray" de pimenta dos olhos!
İki Rönesans Dürüm, mayonezsiz... biber soslu...
Muito bem, uma omeleta Renaissance, sem maionese...
Ben de biraz kızarmış biber, soğan halkaları ve yumurtalı tas kebabı alırım.
Para mim são pimentões fritos, rodelas de cebola e uma tarte com ovo.
Çamur gibiymiş ve rengi kırmızıymış çünkü içine şeker yerine biber koyarmış.
Era espesso como lodo e vermelho porque ele punha-lhe malagueta, não açúcar.
Üç parmak Glenlivet Sıkoç ile... bir miktar biber ve biraz peynir istiyorum.
Vou querer três dedos de Glenlivet, com uma pitada de pimenta, e queijo.
Biber yüzünden.
Santurso.
Teşekkürler, Alfie. Sadece kırmızı biber.
Obrigada, Alfie, é apenas chili.
Kırmızı biber, lütfen.
Chili, por favor.
Polisin evimi aramasını izlemek harika bir yıla tuz biber oldu.
Ver a Polícia a revistar-me a casa foi a cereja no bolo do ano.
Tuz biber ekti.
Para mim, é a última gota.
Aklıma gelmişken, biber sosu mükemmeldi.
Óptima peperoni exótica.
Sana biber spreyi aldım.
Comprei-te um spray de pimenta.
- Kırmızı biber.
- Pimenta.
Kırmızı biber mi?
Pimenta?
Düşman değil, yeşil biber.
Um clister não, pimentos.
Yeşil biber?
Pimentos?
Ona biber yedirir ve sonra
Obriga-o a comer pimentos. Oh, então é isso.
Shigeru'ya "Biber Cezası," veririz, anlaşıldı mı?
Damos ao Shigeru "O Castigo dos Pimentos", percebeste?
Evet benim tecavüz kornam var Michael. Çünkü biber gazımı aldın.
Tenho uma corneta de violação, Michael, porque me tiraste o meu gás.
Bu ağaç bitleri Brezilya biber ağacında bulunabilir mi?
Esses pulgões podem ser encontrados em aroeiras do Brasil?
İçerden biraz kırmızı biber alayım.
Tenho chili na cozinha.
Evet. Kırmızı biber de geldi.
O chili está pronto, mas tu não.
Çünkü bu tuz ve biber meselesinin boşa gitmesi yazık olurdu.
Só porque seria uma pena desperdiçar aquela coisa do sal e pimenta.
Biraz daha mayonez, bir tutam kırmızı biber.
Mais um bocado de maionese e uma pitada de paprica.
Ekmek, meyve suyu... Biber, süt...
Pão, sumo paprica, leite...
Biber spreyi sıkar.
Dispara um spray de pimenta.
Kırmızı biber olur mu?
E se for malagueta?
Ben de olsam cep telefonunu biber spreyine tercih ederim.
E a polícia não nos deu nenhuma gravação do telefonema.
Biber ile Barut, tam sana göreymiş.
Ligou a Vicki do Vicki's Horse Supply.
Tabasco mu, kırmızı biber mi efendim?
Tobasco ou Red Rooster?