Bike tradutor Português

Kanıt C. Chuck'ın Bisiklet Sarayı'ndan... almak üzere olduğum korna.

Prova "C". A buzina que eu fui buscar na Bike-o-Rama do Chuck.

Bisiklet Sarayı.

Bike-o-Rama.

- L.A. Bike gangs kulübü mü?

- Gang de Los Angeles? - Sim.

- Bir dağ bisikleti.

- Uma bicicleta mountain bike.

- Dağ bisikletleri, Nancy.

- "Mountain bike", Nancy.

- Birkaç saniye önce bisikleti park ettiğimizi hatırlıyor musun?

Lembras-te quando subimos na bike e partimos segundos atrás?

O küçük motosikletle takas yaptığım çocuk bana zokayı yutturmuştu.

Mas ele aproveitou-se de mim quando fizemos a troca com a mini Bike.

Hey, That's My Bike'in yapmak istedigi sey Woody Guthrie gibi tasrayi gezmek.

O que os Hey, That's My Bike gostariam, como banda, era viajar pelo campo como o Woody Guthrie.

Gördügünüz gibi Hey-That's My Bike karsiti biriyle çatisiyorum.

Como podem ver, tenho uns desentendimentos com quem é contra os Hey, That's My Biker.

Ne, Esther'ı hatırlamıyormusunuz, motorbisikletli piliç?

O que? Não se lembram da Esther, a rapariga que andava de bike?

Mallaşma, o bisiklet benim hayatım.

Não sejas sacástico, esta bike é a minha vida.

İlk albümdeki bazı şarkılara bakacak olursanız... "Bike" ( Bisiklet ) mesela.

Mas se escolhermos algumas canções do primeiro álbum, como "Bike", por exemplo,

Bu Meeker'in bisikleti Onu çalıyor.

Aquela é a bike do Meeker que ele está roubando.

Güzel bisiklet.

Bike de fuder.

- Bana bir bisiklet borcun var.

- Você está me devendo uma bike, cachorro.

Biraz müzik çal.

Coloquei um CD-Player na bike.

Ali'nin Motor Yeri, Bandra Gölü

Ali's Bike point, Lago Bandra

Çamur motorları dergisi de mi?

- Esta revista de Dirt Bike é tua?

Selam ufaklıklar. 95'ler kardeşimin bisikletini çalmış.

Amiguinhos. 95s acabou de roubar a Bike do meu irmão mais novo.

Bu bir bisiklet.

- Bela bike, meu.

Bisikletini arabama koyup birlikte gidebiliriz.

Podemos pôr a tua bike no meu carro e depois irmos juntos.

Eli Navarro, 13 yaşından beri defalarca ıslahevine girip çıktı. 16 yaşına bastığında, "PCH Motosiklet" çetesinin lideri olmuştu.

O Eli Navarro esteve dentro e fora de prisões juvenis desde os seus 13 anos, e quando fez 16, era o líder do "Pacific Coast Highway Bike Club"

Ben tam suspansiyonlu dağ bisikleti istiyorum

Eu quero uma GT 4 special mountain bike com suspensão e o novo formato 3B0.

Ben Mike "The Bike," Mike "The Bike" Heslov.

Eu sou o Mike "The Bike", Mike "The Bike" Heslov.

Uçuk sporlar, dağcılık, bisiklet, Hip - hop gibi danslar...

Como X-treme esportes, mountain bike, sapateado, hip-hop.

Evet, yani, bu bisikleti seviyor, değil mi?

Sim, quero dizer, ele gosta desta bike, certo?

"Dengeyi doğru ayarla."

"Equilibre bem a bike."

Kendinizden geçtiğinizde, inşa eden küreği bırakıp, bisikleti aldığında, oluşum, yıkıma galip geldiğinde, yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Quando se esta em transe, o construtor larga a pá e pega a bike, quando a criação se sobrepõe à destruição... bem, isso é viver.

İlk bisikletim hâlâ gözümün önünde.

Ainda me lembro da minha primeira bike.

Yeni çocuklar vitesli ve daha büyük tekerli bisikletlerle geliyorlar, ben ise bisikletime ihanet etmiyordum, tıpkı boyanmış krom gibi düşkünlüğüm de solmaya başlamıştı.

Novos garotos apareceram com rodas maiores e mais marchas, enquanto eu permanecia fiel à minha bike, bem como o cromo da pintura meus afetos começaram a desaparecer.

Kısa süre içinde yeni bir bisiklet alınmasına rağmen, ağlamaktan gözlerim şişmişti.

Eu chorei por um longo tempo. Mesmo tendo uma nova bike em vista...

Bisiklet, iç içe geçen dairelerden başka bir şey değildir.

A bike não é nada mais que círculos girando em ciclos.

Bisiklet ne kadar ileri giderse gitsin, ne kadar çok şey yapmış olursa olsun, gelişim hiçbir zaman durmayacaktır.

Mas não importa o quanto de longe veio a bike, não importa o quanto ela esteja preparada para fazer, o esforço não pára.

Bu da kardeşim Bike.

Este é o meu irmão Bike.

Merhaba, Bike.

Olá, amigo.

- Onun adı artık Bike.

- O novo nome dele é Bike.

- Bike mi?

- Bike?

Bugün Street Bike Tommy bu rampadan bir bowling topu gibi aşağı yuvarlanacak ve insandan yapılmış labutlar gibi dizilen bizleri devirecek.

Tudo bem. Então, hoje, o Street Bike Tommy vai descer a rampa como se fosse uma bola de bowling. Nós vamos estar todos aqui fora de pé como se fossemos pinos humanos, e ele tem de nos derrubar.

Ben Street Bike Tommy, bunun adı "Kay ve Yuvarlan".

Eu estou no Tommy Bike Street, e este é o Slip'n'Bowl.

Street Bike Tommy'nin İspanya şubesi.

É o espanhol Tommy Bike Street.

Street Bike Tommy ve Steve-O'nun bebeği gibi.

O Tommy Street Bike e o Steve-O tiveram um bebé.

Steve-O ve Street Bike Tommy, bu bebeği burada yapmışlar.

O Steve-O e o Tommy Bike Street tiveram este bebé aqui.

Bisikletimi getirecekti.

Ele teria trazido a minha bike.

RCMP ve OPP Bike bölümlerini kontrol edelim. Ben yaparım.

Vamos verificar com a RCMP e a OPP Bike Squads.

İn motorumun üstünden!

Saia da minha bike.

Motosiklet gecesi o gece buluşulan bir yer, bir restoran ya da bir bar olabilir, veya kahve dükkanı veya bir otopark, ve sebep farketmez orada buluşulur. Motorunuzu park eder ve diğer insanlarla sohbet edersiniz, sürüş için plan yapar ya da sürüşe çıkarsınız.

"Bike Night" é... uma noite em algum lugar pode ser um restaurante, um bar, um café, um estacionamento e por alguma razão os motociclistas se reúnem ali estaciona sua moto, falam sobre motos, planejam viagens, talvez saiam pra dar uma volta...

Motosiklet gecesine gitmeyi neden bu kadar seviyorum biliyor musun?

Sabe por que eu gosto de ir a uma Bike Night?

Daytona Motosiklet Haftasına ilk kez gittiğimde "Bu ne böyle?" demiştim.

A primeira vez que eu estive em um "Daytona Bike Week" pensei... "O que é isso?"

Yıldız Savaşlarındaki şu sahneye bakarsanız, barda geçen, işte Motosiklet Haftası o.

Uma cena de Starwars.. isso é Bike Week.

Ve güzel gösteren süsleri... "Bike" müthiş bir parçaydı.

"Bike" é uma canção muito boa.

Eğer onu öldürürsen sana bisikletimi vereceğim. Konuşabilir miyim?

Eu dou minha bike se você matá-lo.