Boats tradutor Português
65 parallel translation
Yazmayı bıraktı. Ve tüm zamanını Pilar'da arkadaşlarıyla birlikte Alman denizaltısı avlayarak geçirmeye başladı.
Ele parou de escrever passava o tempo todo com seus puxa-sacos caçando U-boats.
Ördek şarkısını mı yoksa Tavşan şarkısını mı? Hayır.
"Baby's Boats," "A Silver Moon" ou "Did You Ever See a Rabbit Climb a Tree?"
U-Boat geliyor.
Os U-Boats estão chegando.
Kaptan güvertede olsa böyle giyinmezdin herhalde?
Boats, se o Comandante embarcasse estaria vestido dessa maneira?
# # It fills the sails of boats that are waiting # # Waiting to sail your worries away
# # Ela enche as velas, dos barcos que estão à vossa espera # de navegar para longe e levar as vossas preocupações
- "Karides TeKneleri."
- "Shrimp Boats".
Denizaltılar, gece karanlığında sessizce avına yaklaşıyor.
Bandos de U-boats patrulham-no noite dentro.
Atlantik'teki U-Bot'lar [2] 1939-1944
U-Boats no Atlântico 1939 - 1944
Ancak hedefleri rahatlıkla görülebiliyor telsizle haberleşip, çok çabuk bir şekilde bir avcı sürüsüne dönüşebiliyorlardı.
Os seus alvos, esses, eram perfeitamente visíveis no horizonte. E graças ao rádio, os U-boats podiam agrupar-se rapidamente.
Konvoylara saldırmak için, 300 denizaltı istedi.
Para atacar esses comboios navais queria 300 U-boats.
7 denizaltı, yüzeyden saldırıya geçti [5].
Foi atacado por sete U-boats à superfície.
Alman denizaltılarının Fransa'dan hareket etmeye başladığı sonraki 6 ayda 2.5 milyon tona yakın gemi sulara gömüldü.
Nos 6 meses seguintes, com os U-boats a operarem a partir de França afundaram-se mais 2,5 toneladas.
U-Bot'ların havada bir gözü vardı.
Os U-boats tinham olhos no ar.
İngiltere'nin şansına U-Bot'larla birlikte hiçbir zaman eşgüdümlü olarak yararlanılamadı.
Felizmente para a Inglaterra, a parceria entre estes e os U-boats nunca foi devidamente explorada.
Buna ek olarak denizaltıların konvoyun beklendiği hattın çaprazına gelecek şekilde oluşturulan bir hatta, doğru açılarla konumlandırılacaklarını biliyordum.
Mas para além disso, sei que posicionavam os U-boats em linha, transversalmente à rota prevista dos comboios navais.
Kraliyet Donanması, U-Botları, suyun altında arıyordu. Bu görevde başarılı olmak için "asdic" cihazına bel bağlamışlardı [11].
A Marinha Britânica, na tentativa de detectar U-Boats submersos, depositara a sua fé no ASDIC, um tipo de sonar.
Ne var ki Alman denizaltıları konvoylara, yüzeyden saldırıyordu.
Mas os U-boats estavam a atacar navios à superfície.
Denizciler Whitehall'daki kavgalardan Alman denizaltılarından ve denizden muzdaripti.
Portanto, os marinheiros sofriam por causa de divergências no Governo, dos U-boats e do mar.
En iyi adamlarını aniden kaybetmişti. Şimdi U-Botlarının yalnızca yarım düzinesini denizde tutabiliyordu.
E com a perda dos seus melhores comandantes agora só podia manter meia dúzia de U-boats na água.
Walker savaşta hayatta kalmayı başaramasa da herkesten daha fazla sayıda U-Bot batıracaktı.
Embora não tenha sobrevivido à guerra, Walker afundaria mais U-boats que qualquer outro comandante.
Donanma, konvoyun rotasında asgari 6 U-Bot'un olduğunu değerlendirmişti.
A Marinha sabia que havia pelo menos 6 U-boats na rota do comboio.
Ancak o gece, denizaltılar tekrar saldırdı.
Mas, nessa mesma noite, os U-boats voltaram a atacar.
Bir U-Bot, açıkta kalan boşluktan içeri sızdı.
Um dos U-boats aproveitou a aberta.
Fakat bir diğer becerikli denizaltı komutanı Endrass, U-567 ile birlikte sulara gömüldü [21].
Mas Endress, outro ás dos U-boats, afundou-se com o seu U-567.
Dört U-Bot batırıldı.
Todos os U-boats haviam sido afundados.
U-Bot'lar için hiçbir av bu kadar kolay olmamıştı.
Os U-boats de Doenitz nunca tinham tido tantos êxitos.
U-Botların nerede konuşlandırılması gerektiği konusunda en ufak bir şüphesi yoktu.
Não tinha dúvidas sobre onde deveriam ser usados os U-boats.
Batan ticari gemi sayısı azalmış denizaltılar batmaya başlamıştı.
O número de navios mercantes afundados diminuiu e começaram a afundar-se U-Boats.
U-Botlarda görev yapan mürettabatın yüzde sekseni, savaşta yaşamını yitirecekti.
Oito em cada dez tripulantes de U-boats morreram em acção.
Denizaltılara, demir tabut diyorlardı.
Chamavam aos U-boats caixões de metal.
Her şeye rağmen Müttefikler, halen U-Botlara karşı en etkili silah olan radarlı uçak konusunda gerideydi.
Os próprios Aliados ainda estavam atrasados na utilização daquela que se revelaria a melhor arma contra os U-boats : os aviões com radar.
Bu yapıldığında, kayıplar azalıyor, U-Botlara verilen hasar artıyordu.
Quando a tinham, perdiam-se menos navios e afundavam-se mais U-boats.
U-Botlar'ınsa erişebildiği bir boşluk.
Os U-boats não tinham essa limitação.
Ocak 1943'te, Roosevelt ve Churchill U-Botların yokedilmesine öncelik verilmesini emretti.
Em Janeiro de 1943, Roosevelt e Churchill decretaram que devia ser dada prioridade máxima à derrota dos U-boats.
Denizaltılar, sekiz saat boyunca 25 saldırı düzenledi.
5 de Maio. Os U-boats lançam 25 ataques em oito horas.
7 denizaltı batmış, diğerleri hasar görmüştü.
Sete U-boats foram afundados e outros danificados.
Sanırım en sonunda, eğitim ve teknolojik üstünlüğümüzle denizaltıların önüne geçtiğimizi hissetik.
Acho que sentimos que, finalmente, o nosso treino e tecnologia tinham superado os U-boats.
20 U-Bot'a karşı girdiğimiz ağır bir savaştan çıkmış olmamıza karşın 3 denizaltıyı batırmayı başardık ve hiç gemi kaybetmedik.
E apesar de termos travado uma dura batalha com cerca de 20 U-boats conseguimos afundar três deles sem perder nenhum navio.
O ay, Mayıs 1943'te, 41 U-Bot batırıldı.
Nesse mês de Maio de 1943, foram afundados 41 U-boats.
Mayıs ayında 30'dan fazla U-Bot, kesin olarak yok edilmiştir. Birçoğu mürettabatıyla birlikte denizin karanlık sularına gömülmüştür.
Mais de 30 U-boats foram destruídos no mês de Maio, em muitos casos afundando-se com as suas tripulações nas profundezas do oceano.
Bu ölümcül kayıplarla sendeleyen U-Botlar, yaralarını sarmak ve ölülerinin yasını tutmak üzere geri çekilmiştir.
Abalados por estas perdas fatais, os U-boats retiraram-se para lamberem as feridas e chorarem os seus mortos.
Şimdi, mayısta elde edilen bu zaferle ve U-Botların yok edilmesiyle diyebiliriz ki haziran ayı, nereden bakarsanız bakın 46 aydır sürmekte olan savaşta, en iyi durumda olduğumuz zamandır.
E em resultado da vitória de Maio e do massacre dos U-boats, este mês de Junho foi, em todos os sentidos, o melhor mês que tivemos nestes 46 meses de guerra.
Kayık tabaklarım var.
E tenho "banana boats" a condizer.
Hey bay Boats.
Sr Boats?
Onlardan bende yok bay Boats.
- Não tenho nada disso, Sr Boats.
Bay Boats Blues ya da öyle şeyleri sevmezdi.
Soul, hard rock. - Porcarias, só porcarias! O Sr Boats não gostava de blues nem de nada desse género.
Bay Boats, bir şeyleri kapmak nazik bir davranış değildir. Gelecek sefere...
Sr Boats, não é delicado tirar as coisas da mão dos outros, para a próxima...
Feribotları seviyorum.
Sinto-me atraído por ferry boats.
- Teşekkürler.
Obrigado, Boats.
# # It fills the sails of boats that are waiting
Tenho uma ideia. Venham.
Pozisyon almış U-Botlar bekliyordu.
Uma frente de U-boats aguarda-os.