Bodrum tradutor Português
1,315 parallel translation
Federal mahkeme binasının bodrum katında tutuluyor.
Ele está a ser mantido no setor-D do tribunal federal.
Halamın bodrum katında.
No sótão da minha tia.
Bodrum kapısından kilidi çıkarttırmakla başlayabiliriz.
Podemos começar por convencê-lo a tirar o cadeado da porta da cave.
Bugün öğleden sonra Bay Kubrick, bodrum kattaki Starlight Sauna ve Spa Merkezi'mize gitmek üzere odasından ayrıldıktan sonra çok güvenilir Filipinli temizlikçilerimizden Maria Teresa...
Esta tarde, após Mr Kubrick sair do quarto para ir ao Starlight Spa e Sauna na nossa cave, a Maria Teresa, uma filipina de toda a confiança que faz limpezas
- Bodrum mu var?
- Há uma cave?
Işıkları söndürdük ve Bay Clutter ile oğlunun olduğu... bodrum katına indik.
Desligámos as luzes e descemos à cave, onde estavam o menino e o Sr. Clutter.
Bodrum mu?
na casa de banho?
Ve burası da bodrum.
E esta é a vossa cave.
6. Sektörün bodrum katındalar!
Localizei-os na cave do Sector Seis!
Bodrum onlarla doldu.
Estão por toda a cave.
Dur, ya bodrum?
Vamos ligar e marcar uma visita.
Bodrum kattalar, sen hiç görmeyeceksin.
Nunca os verás. - Mas tu sim?
Bodrum katına taşınan çılgın teyze olabilirim.
Eu podia tornar-me a tia maluca que se mete na cave.
O seminer 34. caddedeki Lady of Poland'ın bodrum katına alındı.
Foi mudado para a cave da Nossa Sra. da Polónia na Rua 34.
Bodrum katında kalıyorum, ayağa kalkmam bile mümkün değil.
A viver numa cave onde nem me consigo pôr direito.
Dinle, burada bodrum katı gibi bir yer var mı?
Escute, vocês tem, tipo, um... um porão?
Nişanlın ve kasetler, Elek Caddesi 10 numarada, bodrum katında.
as fitas estão no número 10 da Rua Elek, no sótão.
- Bodrum katınız var mı?
- Tem um sotão?
- Bodrum mu?
- Um sotão.
Lanet olası bodrum nerede?
Onde está o maldito sotão?
Bodrum katının uzak bölgelerinde kapalı çevrede iki ısı kaynağı arıyoruz.
Procure duas fontes de calor na cave.
lütfen sakin olun. Bodrum katında küçük bir yangın çıktı.
Temos um pequeno fogo na subcave.
Bodrum katta buluşuruz.
Encontro-me contigo na cave.
Bu beni bana katlayacak çamaşır vermeden bodrum katına kilitlediğin içindi!
Foi por me teres aqui trancado sem roupa para dobrar.
- Evet, ama elimizdeki tek şey o. Bodrum çimento zeminli mi?
- A cave tem chão de cimento?
Otları kim çaldıysa silahı vardı ve bodrum kapısına ateş etti.
Quem quer que tenha roubado a erva, tinha uma arma. E disparou contra a fechadura da porta da cave.
Onur Kilisesi'ne girdim, bodrum katının zeminine benzin döktüm ve yetimhaneyi ateşe verdim.
" deitei gasolina no chão da cave e peguei fogo ao orfanato.
Cesetlerin konumu, her iki olay, bodrum.
A localização dos corpos, em ambos os casos, na cave.
Bodrum nerede?
Onde é a cave?
Neden bodrum anahtarını yanıma alayım?
Por que é que eu traria a chave da garagem comigo?
Bir kaç günce bodrum katımdaydım ve spagetti yiyordum.
Ontem, eu estava no meu porão... e estava comendo um... prato de macarrão...
Bodrum katta.
É na cave.
Eylülden beri bodrum katındaki küçük bir odada kalıyormuş.
Ele vive lá desde Setembro num quarto na cave.
Bu emlakçıların dilinde, bodrum demek, değil mi?
Uma palavra bonita para a cave, certo?
Yavru kaplumbağam bodrum pencerenizden içeri girdi.
A minha tartaruga bebé rastejou até a janela do seu porão.
Bodrum katında müzik kutuları var.
Eles têm uma Jukebox no porão.
Bodrum, huh?
Cave, hein?
Oh, iki resmi sevgilinin oldugu bir bodrum kadar sessiz.
Estã tão silencioso como uma cave com dois ex-amantes dentro.
- Ben bodrum katına bakacağım.
Certo, chame-me se encontrar algo estranho.
Franco, bodrum katıyla birinci katı al.
Fica com o primeiro andar e a cave.
Bodrum katındaki jeneratörün patladığını sandım.
Pensei ter sido o gerador da base que tinha explodido.
"Kontrollü Yıkım Şirketi" nin Başkanı Mark Loizeaux, American Free Press'e, 47 merkezi destek kolonunun temele irtibatlandırıldığı Dünya Ticaret Merkezi'nin bodrum katlarında, 11 Eylül'ün ardından geçen bir ayı aşkın zaman sonra, "tam anlamıyla erimiş çeliğin" kızgın noktalarının keşfedildiğini söyledi.
Mark Loizeaux, o Presidente da Controlled Demolition Inc, disse à American Free Press que nas fundações das Torres do WTC, onde 47 colunas centrais de suporte ligadas ao manto de rocha, haviam pontos quentes de aço literalmente derretido, descobertos mais de um mês após o 11 de Setembro.
Bu inanılmaz sıcaklıktaki kısımlar, asansör boşluğunun derinlerindeki 7 bodrum kat aşağıda bulunmuştu.
Estas áreas incrivelmente quentes, foram descobertas no fundo dos poços dos elevadores, nas sub-caves 7.
Bodrum katı morgları olarak düşünülmüş yerler yeniden tasarlandı.
O que tinha sido concebido como caves mortuárias foi convertido.
Sonra, binanın yan tarafına ilave merdiven eklendi. Bodrum katı, en başından yaşayanlar için değil de cesetler için düşünüldüğünden bu garip bir değişiklikti.
A seguir, foram acrescentados degraus extra ao lado do edifício, um estranho acrescento, já que a função original da cave era para conter os mortos, não os vivos.
Bu bodrum morgu bir gaz odasına dönüştürülmüştü.
Esta cave mortuária iria agora tornar-se uma câmara de gás.
Jody'nin görevi tamamlandı. Anne'nin okuduğu kötü kitabın, ormandaki bir kulübenin bodrum katında olduğunu buldu.
- A missão da Jody era simples, o livro do mal que criou " MAMA estava localizado na cave de uma cabana... na floresta.
Bodrum katına!
A cave!
Bodrum katta.
Na cave.
Bodrum katından.
Na cave..?
Görünen o ki yıllarca bodrum katında saklanıyordu. Sonunda onlara bir göz atma fırsatı olmuş.
Pensei que devia saber.