Bondage tradutor Português

Devamındaki fotoğraf ise öncekinin ayrıntısı, Anne'nin nasıl zincirlendiğini gösteriyor.

A próxima é um grande plano mostrando a escala em que Anne foi colocada em bondage

Ciddi sanatçılardan bahsediyorum. Kendimi hala, Ulrika Schinkel'ın... "Beethoven Bağlı" eserinin etkisinden kurtaramadım.

Nunca recuperei da produção brilhante de Beethoven in Ketten, da Ulrika Schinkel, que quer dizer Beethoven em Bondage, encenado nas ruínas do Reichstag.

- Geç!

"Dirty", "Beaver Hunt", "Big Butt", "Bondage Cheerleaders"?

Meksikadan sado-mazo, Asya köle filimlerinin sürüsüne bereket istiyorsan, hayvanlı olanlar da var.

Muito sadomaquismo mexicano, bondage asiático tipos de relações com animais, para quem gosta.

Bu sado-mazo ve köle filimlerinden bazıları başka numaralara da kayar.

Alguns destes filmes de S M e bondage passam as marcas.

Köle, fetiş, sert Gotik.

Bondage, fétiche, hard-core gótico.

Hep sert dergilerin arkasındaki ilanlardan ısmarlanır.

Vêm nas contracapas das revistas de bondage.

Sert kölelik tabii.

Bondage explícito, claro.

- Kölelik oyunu gibi mi?

- "Bondage"?

- Evet, kölelik.

- Sim, "bondage".

- Lütfen. New York'ta bu tür cinsel eğilimler için malzemeler satan pek çok dükkan var.

Nova Iorque alberga mais lojas de disciplina e bondage que outra cidade.

"Doyumsuz Köle Fahişeler." Bu güzel.

"As Insaciáveis do Bondage". Que giro.

Bir esaret olayında olduğumuz için, tüm garipliği alır mısın?

Estás a ficar atrevida só porque estamos a ver um fato de bondage?

Ben Jennifer Stupaine, bu da benim John. Ve biz... Biz, sana emin köleliği uygulamanın nasıl olduğunu öğretmek için buradayız.

Sou a Jennifer Stupaine e este é o meu John, e nós estamos... e estamos aqui para vos ensinar a praticar bondage seguro.

Birimiz efendi, diğerimiz köle. Emmeli gömmeli, ayaklı başlı falan.

Senhor-escravo, dominação-submissão, bondage...

En temel terimler, kıyafetli roller, Japon ip esirliği, köpek eğitimi, temizlik eğitimi, dildo eğitimi, köleler, ayaklar ve medikal şeyler. Sen henüz çaylaksın.

Para falar em termos básicos, decompõe-se em inversão de papeis, bondage japonesa, sadismo, dominação, imasculinização, escravatura, fetiche por pés e médico mas tu és apenas uma novata.

Eminim Cameron "köle" oluyordur.

De certeza que ela gosta de bondage.

"Kölelik" hakkında bir sürü şey.

Muito sobre bondage.

Bilirsiniz, sizi köle yapan Kadın için ne derler.

Algo para ser dito a uma mulher que goste de bondage, não?

Solistleri Lips, boynunda esaret tasmasıyla sahneye çıkardı elinde dildosuyla Flying V gitarını çalardı.

VOZ E GUITARRA PRINCIPAL Lips, o vocalista, aparecia com o arnês de bondage posto e vinha com um dildo e tocava a sua Flying V.

İşkenceyi aratsana.

Experimente "bondage".

Partnerlerin iple bağlandığı pornoları izlemişsin.

Tens visto muita pornografia de bondage ultimamente.

Kelepçeler kısmında olacağım.

Estarei na secção de bondage.

Yani, futbol takımının bütçe kesintileri, başarısız oldukları tarihlerinin ve kızımın Leather Bondage dergisine üye olduğunu öğrendikten sonra.

Tenho problemas de insonia, minha equipa de futebol esta ferrada, E minha filha se inscreveu numa revista sadomazoquista.

Şu sadomasoşist dergilerden okuyordu.

Ele tinha uma daquelas revistas de'bondage'.

Şehirde sadece birkaç mağaza ısmarlama işler yapıyor. O hâlde kelepçelerin fotoğraflarını çekip dağıtın. Belki nerede satıldığını bulan çıkar.

Só há algumas lojas de bondage que fazem coisas por encomenda, por isso, vamos tirar fotos das algemas e distribuir, a ver se alguém identifica onde foram feitas.

Manhattan'da ısmarlama kölelik malzemeleri yapan 7 dükkan bulduk.

- Encontrámos sete lojas em Manhattan que fazem material de bondage por encomenda.

Zevk seviyenize göre "Esaret ders : 1" den üst düzey şeylere kadar her şeyi sunuyoruz.

Temos tudo desde bondage para iniciantes, até ao mais avançado, para o vosso prazer completo.

Seksüel esaret ve hakimiyetin sosyolojisi...

A sociologia do bondage e dominação sexual.

Burada Bayan Acı'nın Zindan Vadisi'ndeki bir kölelik klübünde çalıştığı yazıyor. Ama hangisi olduğu yazmıyor.

Parece que a Mestre Venom trabalha num clube de bondage algures no Beco da Masmorra, mas não diz em qual.

Sam Amca'nın ilaç ve bağlama ile ilgilendiğini bilmiyordum.

Não sabia que o tio Sam estava gostava de drogas e bondage.

Sanırım bu sargı olayından kurtulmanın vakti geldi.

Acho que está na hora de acabar com esta festa de bondage.

Yatakta bağlanmayı sevmem, emin ol.

Não gosto de bondage. Garanto-te.

"Of Human Bondage."

"Servidão Humana".

Onu topuklu giymişken görmüyorum.

Não a vejo a usar uns saltos bondage.

Kölelik şeylerinden haberdar değilim.

Estilo bondage.

Üstüne işemeli, kol ile, Kölelik...

"Chuva dourada", "fist fucking" e "bondage".

Kölelik mi?

"Bondage"? ...

Kölelik de ne?

O que é "bondage"?

Bu, senin yakınlaşma seanslarına benzemez Deeks.

Não é uma sessão de bondage, Deeks.

Hayır ama bilgisayarında bandaj fetişi hakkında herhangi bir ipucu bulamadık.

Não, mas, não há nada no computador dele que indique que ele tinha "fetiches" de "bondage".

Sahte bandaj.

"Bondage" falsa.

Bağlanmak genelde beni tahrik eder.

As cenas bondage excitam-me.

Merhaba, ben Will. Önümüzdeki birkaç saat için sizin bakıcınız olacağım. Esarete başlayalım mı?

Olá, sou o Will vou tomar conta de vocês estas horas, vamos começar o "Bondage"?

"İtaatkâr bağlanmaya rıza göstermekte midir?". İp, kemer, kelepçe sorun değil.

"A Submissa consente em bondage com..." Aceito a corda.

Çiçeklenme seansına birazdan geri dönebilirsin.

Já voltam à vossa bondage de flores num segundo.

Kölelikten ya da işkence fantezilerinden?

Bondage? Fantasias de tortura?

Kesinlikle değil, standart esaret dişli.

Definitivamente, não é o seu equipamento habitual de bondage.

Kölelik.

É bondage.

- İtaatkâr mı?

- Sadomasoquismo, bondage, flagelação, cortes. - Submissa?

- Bağlama olayı.

Uma situação de "bondage".