Box tradutor Português
452 parallel translation
Posta işi, Rainbow Çiftliği,... şimdi de arazimin peşinde, Box H.
Primeiro foi o Rancho Rainbow, agora quer o meu lugar, o Box H.
İşte geldik,... Feserley Vadisi'ne kadar,... olan topraklar, yıllardır Box H'e ait idi. Hemen hemen 400 millik bir alandı. Bir de şimdi bir bak.
Olhe ali, o Box H era a divisão do Canyon Feserley até a mais ou menos 400 milhas de Open Range até a alguns anos atrás.
O hayatımda gördüğüm en sert adam,... beni de Box H'ten kovdu.
Ele é o tipo mais doido que eu já vi. Ele expulsou-me do Box H.
- Seni uyarmak da benim işim,... Frank Yordy'yi Box H'ten kovduğun için başın belada,... söylenenlere göre, senin için silah bile almış.
Também devo te avisar que o YorDy está espalhando histórias que o quer apanhar.
Şey,... Box Vadisi'ni biliyorsun,... bu kulübenin arka tarafında. - Evet.
Bem, conhece os fundos do Box H que acabam no canyon?
Sen buraya aitsin,... buraları Box H'tekilerden,... daha iyi bilirsin.
Não, você já faz parte do Box H.
Gençliğimde ben de biraz boks yapmıştım.
Pratiquei algum'box'na minha juventude.
Waltz yapabilirim.
Conheço este passo, o box step.
Ama müzik kutusu var.
Agora há uma juke-box.
Beat 5, Blue Box 44 yönüne 180 metre yayıl.
Ronda 5, avance 200 m para 44.
Peki, locada bana bir bol şans öpücüğü vermelisin o zaman
Bem, você tem de me dar o beijo de boa sorte no box.
Amerikan Büyükelçisine, Onun locasına gideceğime söz vermiştim
O embaixador americano. Prometi vê-la do seu box.
Neden yarışı locanızdan seyretmediniz?
Porque não viu a corrida do seu box?
- John ile 6 round box yaptık bugün.
- Lutei seis rounds de com o John esta manhã.
Bu sabah iki round box yaptık ve ben onu devirdim.
Esta manhã lutámos dois rounds e eu pu-lo KO.
Bütün box office çalışanları lütfen toplanma yerine.
Bilheteiros, dirijam-se à bilheteira principal.
Elbette. Sunny Dunes Arazi Geliştirme Şirketi, Posta Kutusu 82, Los Angeles, California.
Sunnydunes Land Development Box 82, Los Angeles, Califórnia.
İşte lider durumdaki araba, 25 numaralı Porsche, İlk pit stopu benzin için ve muhtemel bir sürücü değişikliği için.
O líder, o 25 da Porsche, vai fazer a primeira paragem na box e talvez mude de piloto.
Görünen o ki ne Porsche menajeri David Townsend ne de Ferrari menajeri Loretto Fuselli arabalarını bu çekişmeli yarışta erken bir pitstopa çağırmak istemiyorlar.
Nem o chefe Townsend da Porsche nem o chefe Fuselli da Ferrari querem chamar os carros à box, nesta corrida tão renhida.
Ve aynı zamanda 20 numaralı Porsche pite geldi
E o número 20 da Porsche também entrou na box.
Pit kenarından aldığımız haberlere göre Marta Simca... 30 numaralı araba, vites kutusundaki arıza nedeniyle yarış dışı kalıyor. vites kutusundaki arıza nedeniyle yarış dışı kalıyor.
Recebi informação dos supervisores da box de que o número 30 desistiu, por problemas com as mudanças.
Eric Stahler yarışın kalan kısmında arabayı kullanacacak ve kesinlikle hala pitte olan 21 numaralı Gulf-Porsche'nin önünde yarışa devam edecek
Erich Stahler voltará ao volante na última sessão e tirará a liderança ao número 21 da Porsche, ainda na box.
"Yönetici Takımı" denilen iskelet birlik bir Japon tümeninin tamamına karşı direndi.
Uma força armada reduzida opunha-se a uma divisão inteira japonesa, numa batalha que ficou conhecida como "Admin Box".
Kutu!
Box!
Her şey mantıklı görünüyordu Kutu'ya kadar.
Tudo parecia fazer sentido até encontrarmos o Box.
Kutu'yu geçtik.
Também tivemos de passar pelo Box.
Kutu mu?
Box?
- Box'da takılıp kalmasına izin verme.
- Não a deixes ficar encurralada.
Beş dakika sonra kanyonda olacak.
Deverá chegar a Box Canyon dentro de 5 minutos.
Ve Cuteck, Bizim sahte Nazimiz.
Faz box. E aqui está Cuteck, o nosso falso Nazi.
Yarışın amacı pistin etrafında 20 tur atmak, her tur zorunlu bir pit stop yapılacak, ve her seferinde bir bira çekilecek.
O objectivo da corrida é completar 20 voltas à pista tendo que se parar em todas as voltas na box... e o condutor terá que beber uma cerveja todas as vezes.
Baseball? Hayır.Box, futbol, buz hokeyi, tamamen barbar sporlar.
Boxe, futebol, hóquei no gelo - os desportos mesmo bárbaros.
Napolyon Bonapart, Posta Kutusu 1, Paris. "
Napoleão Bonaparte, PO Box 1, Paris.
Onunla sinemaya gidebilen ya da bira içebilen herhangi bir adam.
Um tipo qualquer que pudesse levá-la ao cinema, para tomar uma cerveja ou para lhe dar uma moeda para a "juke-box".
Ben helaya gidiyorum.
Vou fazer uma paragem na box.
- Pite girmeliyim.
- Tenho de ir à box. - Não me parece.
- Haydi gir, haydi.
Vem à box.
Gaz pedalı sabit şimdi, şanzıman da sorun var.
Cole, estás bem? A boa notícia é que o acelerador já está bom, a má é que a transmissão foi ao ar. Vou à box.
Şimdi "Troubadour" başlangıç noktasına geliyor, hala 1'e 70 gibi yüksek bir oran vermeye devam ediyor.
Agora o "Troubadour" entra na box, ainda cotada a 70 a 1.
Posta kutusu 14.
É PO BOX 14
Günaydın, seyirciler ve bu müthiş, kaygısız, büyük depresyonlu... yarışa hoşgeldiniz. Soap Box Yarışı.
Bom dia, a todos... e bem-vindos ao evento que se ouve com atenção... desde os dias despreocupados da Grande depressão, a corrida de carros de caixas de sabão.
Soap Box Yarışı için araba yapmak.
Construir o carro das caixas de sabão.
Bekle Box.
Espere lá, Box.
Şu yeşil alan Box H'in başlangıcı.
Aquela mancha verde, é o Box H.
- Box H'te ne oldu?
- Deixei o Box H.
- Box H'ten ayrıldım.
Deixou?
- # # What do you see - # # Truly Scrumptious - # # You people gazing at me - # # You're truly, truly scrumptious - # # You see a doll on a music box - # # Scrumptious as...
Só um minuto! Oh, estou tão feliz que só me apetece saltar de alegria!
İşte ikinci Ferrari arabası geliyor.
O segundo Ferrari entra na box.
Cash Box gazetesine bakın buraya.
Olhem aqui.
Bugün çıktı.
A revista "Cash Box" saiu hoje.
Box...
Box...