Break tradutor Português
340 parallel translation
The FBI Is Breakıing Up That Old Gang Of Mine.
O FBI está a dar cabo deste meu velho gangue,
Break-In Havaalanı'nda, Sibby'nin Yeri'nde buluşalım.
Encontre-me no Sibby, perto do aeroporto de Break-ln.
He's liable to break free.
Ele podera escapar.
Ama Brisbane mücadelesinde yaptığı atışları hiç göremiyoruz.
É justo. Mas nunca pudemos vê-lo a fazer um off-break no jogo com Brisbane.
ve aynı derecede iddalı rakipleri var. rap müzikte ve break dansta.
E é complementado em partes iguais na música Rap e no "Break Dance".
( müziği çal ve durdur ) 1970'lerde New York'ta yeni bir neslin "hip-hop" olarak isimlendirdiği alt kültürün rap'i graffitisi ve break dansı gerçekçi ifadeler olmaya başladı.
Nos anos 70, o Grafitti de NY, o Rap e o Break, tornaram-se a principal expressão de uma "subcultura" de jovens chamada Hip Hop.
Rap müzikte konuşuldu... ( rap müzik çalıyor ) ve break dansta ise akrobatik vücut hareketleri vardı.
Existe a palavra falada ( spokenword ) da música Rap... e a linguagem corporal acrobática das danças como o "breaking."
Annesi break dansa aşina.
A mãe dele dançava Break.
Şimdi, ayak çalışması yapıyor orjinal break dans çıktığında.
Agora, ele está a fazer o trabalho-de-pés ( "footwork" ) igual ao do tempo em que surgiu o "Breakdance" original.
Diğer gruplar, bizim kadar iyi değiller, çünkü biz break dans şekline sahibiz.
Outras equipas ( "crews" ), não são tão boas como a nossa, porque temos'o'método do "Breaking"
Oraya gitmeye alıştığımda tüm break dansçıları karşıma alıyordum.
Costumava ir lá dançar contra todos eles e ganhar a todos.
Break dans bile değildi.
Isso nem sequer é "breakdance".
Break.
Pausa.
Biraz çalışma ile çok iyi break yapabilirsin.
Com um pouco de esforço... Estás uma bailarina de primeira.
Ara, çocuklar.
Break.
Kırma dansı!
Break dance!
How about a little break?
Que tal uma paradinha?
Or you'll break my heart for me
"ou partirás meu coração."
Vay be, break dans yapıyorum.
Estou a dançar break!
İçimden'break'dans yapmak geliyor.
Apetece-me dançar.
Break dans gibi, eski Mısır hiyerogliflerinden ilham alıyor.
Como o breakdance, esta é como os hieróglifos do Egipto antigo.
Tough break.
Tiveste azar, meu.
Ne yapıyorsun, mola mı verdin?
Quê, estás a fazer break-dance?
Kendim için sadece önemsiz bir maaş istiyorum, bir de brüt hasılattan pay, tüm karlardan % 25 pay, günlük 300 dolar, şirket arabası ve ev.
Para mim, peço apenas um salário nominal, mais uma fatia das receitas de bilheteira, um bonus de 25 % em qualquer coisa acima do break-even, $ 300 de despesas por dia, o uso de um carro da companhia e alojamento.
- # We're gonna break it down, baby, now
- ( telefone para anéis ) - * Nós somos vamos quebrar isto, bebê, agora
Ateşin üstünde break-dance yapan robottan daha çok gong almıştık.
Tivemos mais gongos do que o grande robô bailarino que ardeu.
Donnez-moi un break.
Pensa que sou parva.
Ben break dansçısıyım.
Sou um bailarino de break dance.
Break out the Funky Cold Medina. ( Tone Loc'un bir şarkısında alıntıdır )
Solta aí o Funky Cold Medina.
Break dans günlerim bitmiştir herhalde.
Já não devo é conseguir o "breakdancing"...
Haklısın, ama unutma Maxwell gittiğinden beri hızlı hücum yapamıyoruz.
Tens razão, mas lembra-te... desde que o Maxwell's saiu, que nunca tivemos um "fast break".
Hızlı hücum yapamayan hiçbir takım finallere çıkamamıştır.
Nenhuma equipa chegou à final sem um "fast break".
Celtics çıktı. 80'lerin ortasında hızlı hücumları yoktu.
Os Celtics... em meados de 80... não tiveram nenhum "fast break".
Büyüyünce break dansçı olacakmış.
Ele quer dançar break profissionalmente.
Pantomimciler, müzisyenler, Barry Manilow Elvis görünümlüler, motivasyon konuşmacıları komedi grubu, break-dansçılar rap müziği, hayvan düzenbazları yasak...
Nada de palhaços, mágicos ou Barry Manilow. Nem sósias de Elvis, trupes de comediantes, dança break... nem rap, truques com animais...
- Adım Break.
Me chamo Break.
Çılgın haber merkezi haberleri başlıyor
Isto são as Action News 5 News Break. - Sou o Tom Tucker.
- Bir isyan çıkmadan önce Jimmy Carter komedi break-dansı ile durumu kurtarmaya geldi.
Antes que se desse uma rixa generalizada, surgiu o Jimmy Carter a salvar a situação com break dancing cómico.
# İşte başlıyoruz # #
Façam break agora
Bu ikiye bir Fast Break!
É dois contra um, corte rápido!
Break-dansı kavgası yapıyorlar.
Estão a lutar em "break-dance".
80. otobanda batıya giden şoförler, bilgi istiyorum.
Peço um break, oeste, auto-estrada 80.
- Break dans yapacak değilsin.
- Vamos, Terry. - Dança com ela.
# Yes, I tried so hard # To break the cycle of pain # Pain, pain...
Sim, Tentei quebrar este ciclo de dor... dor
I'd say it's break time
Vamos sair daqui um pouco
"Gri-kırık yedi-on dokuz" kodu kullan.
Código de desbloqueio "Gray-Break-Seven-Nineteen".
- Yetki kodu 10-break-alfa.
- Autorização 10-Alfa
Nova yetki kodu, 10-Break-Alfa-Strike-Strike-Strike.
Autorização Nova : Ten-Break-Alpha Strike Strike Strike.
Biliyorsunuz büyük break dance kapışması bu cumartesi olacak.
Como sabem, o grande concurso de break dance é no Sábado.
Bu bir şans yoncası başarılı olmana yardım etmesi için, hatta break dance yaparken bile.
É um trevo da sorte que te pode ajudar a ter êxito naquilo que fizeres. Até no break dance.
Şafak Çocukları soymadan önce davranın.
Vai lá antes que os Day Break a limpem.