Bu incil tradutor Português
310 parallel translation
Bu İncil'i alsanız iyi olacak.
É melhor levar esta Bíblia com você.
İncil biliyorum. Bu da bana yeter.
Sei a minha Bíblia, isso já me chega.
Asıl İncil bu.
Isto é a Bíblia.
- Goebbeller ve Göringler için İncil'i bir kenara atanlar bu savaşı kazanamayacaklar.
- Pois não. - E quem trocou isso por Goebbels e Gorings não vai vencer esta guerra.
Lütfen bu İncil'i öperek doğru söylediğine yemin et.
Por favor, beije esta Bíblia e jure solenemente que disse a verdade.
Belki Ulu Tanrımız bu konuda ne yapacağımızı İncil'de söylemiştir.
Talvez Nosso Senhor tenha posto o que fazer na Bíblia.
Bu öğretiler, Kutsal İncil'inkilere ek olarak karşılıklı yardımlaşma güzel ahlak, din ve bedensel gelişimin yanısıra bu ülkenin, saygı duymak ve yerine getirmekle yükümlü olduğunuz yasalarına yaraşır...
Este matrimónio proporciona a divina graça e os efeitos sancionados pelos cânones sagrados, principalmente a obrigação de vos apoiardes mutuamente e a de prover uma educação religiosa, moral e física para os vossos filhos, mas tem também responsabilidades civis, segundo as leis do Estado,
Bu yazıtın üzerindeki metin İncil : Krallar Kitabı'ndaki pasajı doğruluyor. Dolayısıyla bunu katıksız bir efsane olarak görüyoruz.
O texto nesta pedra corrobora uma passagem da Biblía... do Livro de Reis... que até agora era visto como uma pura lenda.
Bu yerli incil üstüne mi yemin etti?
E palavra de índio é evangélico?
İncil'de, toprağa sahip olmak için sabretmek gerekir, der. Anchor'da biz bu saçmalığa kulak asmayız.
Aqui no Anchor, não damos muita atenção... a esse disparate dos mansos que herdarão a terra.
Sadece bu İncil ve resmim.
Só tenho esta Biblia e a minha foto.
Bu, İncil'den bir alıntı.
É uma citação da Bíblia.
- Bu İncil'e aykırı.
- É contra a Bíblia.
- İncil'de de bu söyleniyor!
- É o que diz a Bíblia.
Bu odadaki herkes gibi ben de İncil'in köktendinci yorumuna inanıyorum. Ama gelişmelere gözümüzü kapatamayız. Söylemek istediğim- -
Acredito, tanto quanto qualquer um aqui nesta sala numa interpretação fundamentalista da Bíblia mas, não nos podemos opor ao progresso e a tudo o que ele representa.
Bay Drummond bu adamı sadece İncil'e inandığı için mi jüri üyeliğinden reddediyor?
O Sr. Drummond recusa este homem como membro do júri só porque ele acredita na bíblia?
Bu İncil'den nefret edenler, bu evrimciler zehir damıtıyorlar.
Por isso digo que os inimigos da bíblia, os evolucionistas, só destilam veneno.
İncil'de yazıyor ve bu yüzden de çok münasip bir dua.
Digo, se está na Bíblia é uma boa oração.
Bu evde, Bayan, İncil hakkında fikir yürütme yetkimiz yoktur.
Não se graceja com a Bíblia nesta casa, menina!
Bu İncil değil ki, bu bir sözlük!
Isto não é uma Biblia, É um dicionário.
Bu benim İncil'im.
" Isto é o meu livro. Ollie Warfield.
- Bu İncil gibi.
Como a Bíblia.
İncil'e sadık bir kilise, hatta belki bu bölgede bir sürü kilise.
Um templo do verdadeiro Evangelho. E espalhá-los-ei pelo território.
Tanrı'ya hizmet etmenin yolunun para ve dolar için İncil satmak olduğunu ya da bu işin ticari boyutu betimlemek niyetinde değilim. Ama asıl iyiliğin İncil satmaktan, İncil almaktan ve İncil okumaktan geldiğine inanıyorum ki bu da kesinlikle Tanrı'ya hizmet olarak tanımlanabilir.
Com isto, não quero dizer que o negócio do nosso Pai... seja o de vender Bíblias por dólares e centavos... visando ao aspecto comercial... mas acredito que o bem que emana da venda das Bíblias... da obtenção das Bíblias, da leitura das Bíblias... está definitivamente identificado com os negócios do nosso Pai.
Olayı İncil satıcılığı olarak düşünmekten vazgeçin. Çünkü başkaları için yaptığınız şeyin farkına vardığınız vakit adım gibi biliyorum güç ve ayrıcalığın sizde olduğunu bilerek başkalarının hizmetinde olarak kendinize olan saygınız öyle bir artacak ki, bu saygı kibirden değil tevazudan ileri gelecek.
Parem de pensar que mascateiam a Bíblia... porque tenho certeza de que quando perceberem... o que estão fazendo para os outros... a sua auto-estima subirá muito... não por orgulho, mas por humildade... sabendo que vocês têm o privilégio e o poder de servir aos outros.
- Bu kadar güzel bir İncil'in... - Evet. Hayır.
- Uma Bíblia tão bonita como esta...
15'e yakın İncil'i olan bir kadına bu İncil'i sipariş verdirmiştim.
Eu vendi esta Bíblia para uma senhora que tinha outras 15 Bíblias.
İncil bu yüzden dünyada en çok satılan kitap.
Porque a Bíblia é o livro mais vendido do mundo.
Bu İncil ve bir K.İ.A. Katolik İnsanların Ansiklopedisi.
Há uma Bíblia e uma Enciclopédia Católica.
Bu da başka bir şey tabii. İncil yaşamın bir mirasıdır.
E, além do mais, a Bíblia é a herança da vida.
Bu İncil'dir.
Esta é a Bíblia.
Araba, at, vaiz giysisi ve bu garip İncil bana kaldı.
Peguei na carroça, no cavalo... nas roupas de pregar e na Bíblia dele.
Söylemek zorundayım ki, ne İncil Ne de Aziz Augustine, bu terimi kulanmadı.
Devo dizer que nem os Evangelhos, nem Santo Agostinho, usaram este termo.
İncil'in söylediği aşağı yukarı bu.
Como diz o Evangelho... mais ou menos.
Bu İncil'de bile yok.
Isso nem sequer vem na Bíblia.
Bu İncil'den.
TLB.
Bu senin İncil'in.
É a tua Bíblia.
Bu İncil'i yanınızda götürmenizi rica ediyorum benden, hepimizden.
Gostaria que levassem esta BìbIia convosco, da minha parte, e de todos nòs.
Bu İncil'i sağ elinize alın.
Pegue esta Bíblia na sua mão direita.
Bir İncil. Hey, bu çok hoş.
- Uma Bíblia.
Bu Grogan'ın sonuydu. Babamı öldüren, kızkardeşimi tecavüz edip öldüren, çiftliğimi yakan, köpeğimi vuran ve İncil'imi yakan adamın sonu!
Era o fim de Grogan, o homem que matou o meu pai, violou e matou a minha irmã, pôs fogo ao meu rancho, matou o meu cão e roubou-me a Bíblia.
Bu gece... size ilk İncil'den okumak istiyorum.
Esta noite... Gostava de ler do livro de Genesis.
Bu İncil'de her şey var.
Esta Bíblia tem tudo.
Tanrım, bu arabasına bindiğim İncil pazarlamacısı.
Meu Deus! É o vendedor de Bíblias!
Bu İncil'i bir psikolog yazmış.
Foi desenhada por um psicólogo.
Bana kalırsa bu Latince İncil'in varlığından haberdar olsalar... hiç biri onu onaylamazdı.
Quero crer que nenhum deles aprovaria esta Bíblia latino-anglicana, se soubessem que existia.
Bu iblisler İncil'den bile yaşlı.
Os tipos são mais velhos do que a Bíblia!
Mesela, kitap İncil ise, o zaman, bu işaret'iki heceli'olduğunun belirtir.
Por exemplo, se fosse a Bíblia, faria isto, para indicar que tem duas sílabas.
Bütün bu sayfa İncil'den alıntı.
A página inteira é uma citação da Bíblia.
Sokakların şiirini biliyorsun bu yüzden kovboy, korsan, İncil ve ucube filmleri olmaz...
Sendo o seu forte a poesia das ruas, isso exclui filmes de cowboys, piratas, comédias, filmes bíblicos...
Ve bu yazı da İncil'den. Ruth kitabından.
E isto é da Bíblia, do Livro de Ruth.