Bugs tradutor Português

Hiç Bugs Dooley adını duydun mu?

Já ouviste falar no Bugs Dooley?

Bugs Dooley mi? Hayır.

Não.

Ama Bugs olanları duyunca bir tüfekle kafasını uçurdu.

Mas quando ele soube, deu um tiro nos miolos.

- Bugs.

- Insectos.

Hepsi şerif yardımcısı Bugs Meyers'ın Peabody'yi kaçıran çetenin üyelerinden birini...

Tudo por causa daquele Bugs Meyers do gabinete do xerife... ... que contou aquela história louca...

- Bakın, Bugs.

- Cá vem o Bugs.

Bir kaç adamla Bugs'ı yolluyorum.

Mando o Bugs para aí com dois rapazes.

Ben Bugs.

Fala o Bugs.

"The flies and bugs picarnos not stop and gave us no respite."

As moscas e os bichos não deixavam de nos picar... e não nos davam tréguas.

Hayatı Bugs Bunny'den öğrenmiş.

Aprendeu a viver através do Pernalonga.

Ben de Bugs Bunny.

parece um coelho.

Bazen ona Doktor deriz, Bugs Bunny çizgi filmindeki gibi.

Tratamo-lo por Doc às vezes. Como nos desenhos do Perna-Longa.

Dillinger Ana kontrol programını aldığından beri... sistemde yem dükkanından daha fazla virüs var.

Desde que arranjou aquele Programa do Controlo Central, o sistema está cheio de "bugs".

Muhafızlar bizi yakalarsa işimiz biter.

Se aqueles "bugs" de matriz nos apanham, estamos feitos.

İnsanlar çabuk alışıyor. Bazı şeyler özlenecek.

E também o Bugs Bunny.

Birazdan seni Bugs'ın içine yerleştireceğiz.

Dentro de momentos já estarás dentro do Bugs.

Bugs'ın içinde miyim?

Estou dentro do Bugs ou quê?

Bugs ayağa mı kalktı?

O Bugs pôs-se de pé?

Sen tavşan Bugs Bunny'sin değil mi?

É o coelho Pernalonga, não é?

Birkaç Bugs Bunny'yi çalıştırırsak tamamdır.

Só tenho uns problemas para resolver.

- Versen iyi olacak Bugs.

- É melhor dares-lho, Bugs.

Anlamsız geliyor Bugs.

Não bate certo, Bugs.

- Bugs Bunny.

- Bugs Bunny.

- Bugs Bunny'yi sever misin?

- É como o Bugs Bunny?

Elbise giyip dişi tavşanı canlandıran Bugs Bunny'yi çekici buldun mu?

Achas que o Bugs Bunny fica atraente, vestido de coelha?

Kültür hakkındaki tüm bilgin Bugs Bunny çizgi filmlerinden geliyor.

Toda a tua cultura vem dos desenhos animados do Bugs Bunny.

Bugs Bunny'nin her pozisyonda oynadığı çizgi filmdeki gibiydi. Ama Bugs Bunny yerine, 1. köşe Alan, 2. köşe Alan...

Parecia o Bugs Bunny a jogar em todas as posições, mas, em vez de ser o Bugs, era o Alan na primeira base, na segunda...

Bugs Bunny diye birini arıyoruz.

Procuramos um tal Bugs Bunny.

Bugs Bunny, Bugs Bunny.

Bugs Bunny, Bugs Bunny...

Bugs Bunny?

Bugs Bunny?

Benim adım Bugs.

Chamo-me Bugs.

Hadi bakalım Bugs.

Para o recinto, Bugs.

Bugs Bunny'ye karşı... basketbol maçını kazanmak için... sizin yeteneğinize ihtiyaçları var.

Precisam da vossa arte para ganhar... um jogo de basquete contra... o Bugs Bunny.

Bugs Bunny!

Bugs Bunny!

Sen de onu Bugs'a geçireceksin. Sen Mike'a vereceksin.

Tu entregas ao Bugs.

Topu bana at, Bugs. Arkadaşlarıma yeteneklerini geri verin.

Devolvam o talento aos meus amigos.

Bugs, Bugs, yapma.

- Bugs, Bugs, vá lá.

Bugs Bunny'e selamımı söyle.

Diz ao Bugs que eu disse olá.

Yüce... koca kulaklı tavşan Bugs.

Bugs, o coelho orelhudo.

Pi günlerimde ben de bazı böceklerle uğraşmıştım.

Eu tive alguns bugs no tempo em que estudava Pi.

Oyunda hile var mı yokmu diye test ediyorum.

Testei-o à procura de bugs.

Hile mi?

Procura de bugs?

Bu şarkı Amerika 2000 yılı sorunu için saatin etrafında dans eden tüm süper geyikler için gelsin.

Maravilhoso. Esta música é dedicada... a todos os super totós que lutaram contra o relógio para exterminar da América os bugs do ano 2000.

Santraldeki 2000 yılı uyum görevlisi sen değil miydin? - Aynen.

Não ficaste encarregado de eliminar os bugs do ano 2000 na central?

- Tüm o bilgisayarları güncelliyor olman gerekmiyor muydu?

Claro! Deve ter sido difícil tirar os bugs de todos os computadores, Homer?

Tek sevmediğim kişi Sal'ın erkek arkadaşı Bugs'dı, adadaki marangozumuz.

A única pessoa de quem não gostava era do namorado da Sal, o Bugs.

Sadece büyük bir balık Bugs. Büyük bir balık?

É só um peixe grande, Bugs.

- Haydi Bugs.

- Vá lá, Bugs.

- Bugs'da var.

- O Bugs tem.

Bir şey daha.

Uma coisa. Passa-me a bola, Bugs.

Özür dilerim Bugs.

Desculpa lá, Bugs.