English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Buğün

Buğün tradutor Português

72,126 parallel translation
Merhaba. Bugün geleceğini sanmıyordum.
Olá, não esperava que voltasses hoje.
- Bugün çalışıyor mu?
- Ela trabalha hoje?
Paltonu al. Bugün dışarıda olacağız.
Pegue o casaco, hoje vamos à rua.
Ama bugün sizden istediğim, kendinizi aşırıya kaçan düşüncelerden azat etmeniz. Düşünceleriniz katlanarak bitmek bilmez bir düşünme alışkanlığı oluşturup endişeli bir laf kalabalığına dönüşüyor.
Mas hoje, gostava que se libertassem dos pensamentos excessivos, dos pensamentos que se acumulam até que o contínuo hábito de pensar se torne uma conversa de preocupação.
Bugün seni görmem lazım.
Tenho de te ver hoje.
Programı sık sık değiştirir, bugün gelmeyecek yani.
Muda muitas vezes o horário, e não vem hoje.
Larin bugün kötü. Geç saate kadar dışarıda oluruz.
A Larin vai atrasar-me.
Larin bugün kötü.
Jean :
Bugün Dolly'yi okuldan almam lazım. Allen'la toplantıyı iptal edebilir misin?
Tenho de ir buscar a Dolly hoje à escola, podes cancelar a reunião com o Allen?
Bugün olduğu gibi gelip gözlerime bakacak ve onları nasıl yüzüstü bıraktığımı anlatacaksın.
Ireis olhar-me nos olhos como fizestes hoje e ireis dizer-me como lhes estou a falhar.
Boynuz Tepe'ye bugün mü dönüyorsunuz?
Regressais hoje a Monte Chifre?
Ama sen bugün ölmeyeceksin Sör Jorah.
Não ireis morrer hoje, Sor Jorah.
Bugün kimseyi kaybetmeyeceğiz.
Nós não vamos perder ninguém hoje.
- Belki bugün değil ama yakında.
Talvez não hoje, mas em breve. Em breve?
Ama bugün seni orada gördüm. Kid Flash halinde.
Mas vi-te no outro dia como Kid Flash.
- Barry bugün onu aşırı zorluyor. - Affe...
O Barry está a fazê-lo suar hoje.
Bugün
* Neste dia
Bugün nostalji günü mü?
O que é isso, moda retro?
Bugün yaşanan garip bir olayın tanıklarının iddiasına göre Mirror Master ve Top isimleriyle bilinen Sam Scudder ve Rosalind Dillon'ın yakalanmasında bir değil iki Scarlet Speedster rol oynadı.
Foi uma reviravolta estranha não vista há anos, testemunhas oculares afirmam serem dois velocistas responsáveis pela prisão de Sam Scudder e Rosalind Dillon, vulgos Mirror Master e Top.
Bugün hiç görmedim.
Não o vi o dia inteiro.
Babam şuana kadar gelmeliydi. Sayın Sevgililer. Bugün buraya iki muhabbet kuşunun resmi olarak bir araya gelmesine şahit olmak için toplandık.
O pai já devia ter chegado. para testemunhar a união destes dois pombinhos num matrimónio.
Ve bugün sonunda kardeşime söyleyebileceğim... Bundan sonrasını ben anlatırım, tatlım.
eu finalmente vou poder dizer ao meu maninho... bonitão.
Sevgili Günlük... bugün çok farklı olacak. Bugün mutluyum. Samimi bir gün olacak.
Vai ser genuíno...
Çünkü bugün tekrar hayata döndüğüm gün.
Porque hoje é o dia em que volto a viver...
Dedektif bugün sana ne oluyor böyle?
Detective, o que lhe deu hoje?
O çocuk bugün Lucifer'ın partneri.
Essa criança é... a parceira do Lucifer.
Bugün böyle bir şey yapacağım aklıma gelmezdi.
Não era o que pensei que estaria a fazer neste dia.
Bugün gittikçe daha iyi olmaya başlıyor.
Bom, isto está a ficar cada vez melhor.
Bugün iyi iş çıkardın.
Bom trabalho hoje.
Hastamız bugün nasıl?
Como está nossa paciente hoje?
Ama bugün burada hanginizin bir sonraki seviye eğitime geçeceğini göreceğiz.
Mas hoje, vamos saber qual de vocês irá matricular-se no próximo nivel de treino.
Sizi bugün ofisinde bekliyor.
Ele gostaria de a ver no gabinete hoje.
Hayır Daryn bugün işe gelmedi.
Não, o Daryn... O Daryn não apareceu hoje para trabalhar.
Bugün nasılız?
Como é que nós estamos hoje?
Trish kısa süre önce kocası Ian'dan ayrılmış. Bugün kendisiyle görüşeceğiz.
A Trish separou-se recentemente do seu marido, Ian.
İnceleme ekibi olay yerini bugün tamamlayacak.
A perícia irá terminar a cena do crime hoje.
Bugün için benim.
Sou o encarregado hoje.
- Bugün buna hazır olduğunu düşünmüyorum.
Não acho que ela esteja pronta hoje. Pode segurá-la aí?
Trish bugün saldırı hakkında basına açıklama yapacağız.
Trish, nós vamos emitir um comunicado mais tarde, sobre o ataque. Vai ser muito breve e pouco específico.
Düşünmen yeter canım ama ben göreceğimi gördüm bugün.
Bendito seja, docinho, mas eu olhei nos olhos do gigante corporativo.
Bugün tazminat çekimizi aldık.
Recebi o cheque da compensação hoje.
Seni bugün beklemiyordum.
Não esperava ver-te esta noite.
Bugün evindeyken Trish'in üstüne çok fazla gittin ayrıca.
Não sexo. - Eu sei. E você foi muito duro com a Trish hoje, em casa dela.
Evden dışarı adımımı atmak bugün daha da zor geldi.
Hoje foi mais difícil. Sair de casa.
BUgün yaptıkların da neydi?
O que foi aquilo?
Yürüttüğümüz davayla ilgili bugün gelip gönüllü olarak tanık ifadesi vermişti. Sakıncası yoksa bazı kısımları netleştirmek istedik.
Ele veio prestar um depoimento voluntário, relativamente a uma investigação, e só queremos apurar alguns detalhes, certo?
Ev sahibi bugün burada değil mi?
O dono hoje está aqui, certo?
Belki bir şeyler hatırlar diye bugün polisle Axehampton'a gitti.
Está na cama. Ela voltou a Axehampton hoje, com a polícia. Para ver se conseguia lembrar-se de alguma coisa.
Bence bugün biraz erken çıkıp evinde dinlenmelisin.
Devias ir para casa mais cedo hoje.
Ayrıca bugün sinirime dokundu. Yaptığı her şeyi, gittiği her yeri bilmek istiyorum.
Abanamos a jaula dele, por isso, quero ver o que faz e onde vai.
Evet bugün sahilde yanına gelecektim ama ortam fazla kalabalıktı.
- Sim. Tentei fazê-lo antes, no jogo, mas havia demasiadas pessoas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]