English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Caca

Caca tradutor Português

7,058 parallel translation
Kıyamet gününe kadar peşini bırakmayacaklar.
Eles vão caçá-la até ao fim dos dias.
Tanrı'nın Tazısı.
O Cão de Caça de Deus.
- Şöyle ki hayatım... ben de avcılıktan anlarım.
- Sabes, querido, também percebo de caça.
Senin baban Canavar Avlama Bürosu'nun kahramanıydı.
O teu pai é o herói do Comité de Caça aos Monstros.
Canavar Avlama Bürosu sınırı geçenlerin icabına bakardı.
Se algum deles atravessasse a fronteira, era costume o Comité da Caça aos Monstros tratar deles.
Büroya ihtiyaç kalmayınca kapandı.
O Comité de Caça aos Monstros passou a ser inútil e encerrou.
Canavar Avlama Bürosu eski gücüne kavuşacak.
O Comité de Caça aos Monstros será forte novamente.
Burası cadıların düşmanlarını getirip zihin-hedef pratiği yaptıkları yer.
Um quarto de caça.
Dev Luca gerçekten ölümcül olduğunu kanıtladı.
"O'grande Luca'provou que ele caça lutadores."
Unutulmak için kan tazısı gibiyim.
Eu sou como que um cão de caça do esquecimento.
Gerçek bir av köpeğiydi Quentin.
Verdadeiro cão de caça, Quentin.
Onları avlıyor.
Ela está a caçá-los.
Kralın Versailles'teki avlanma malikanesi. 1667.
Pavilhão de Caça do Rei em Versalhes 1667
Babamızın avlanma malikanesi?
O pavilhão de caça de nosso pai?
Bu bir duruşma değil, av.
Isto não é um julgamento, isto é uma caça.
Ona Tazı derlerdi. Sandor Clegane.
Um homem chamado Cão de Caça, o Sandor Clegane.
Köpek kadar büyük örümceklerle ilgili de eski hikayeler var.
Há histórias antigas sobre aranhas tão grandes como cães de caça.
Merak etme, av sezonu güneşle birlikte açılacak.
Relaxa, a temporada de caça começa ao amanhecer.
İŞ ARAMA
CAÇA AO EMPREGO
Romeo ve Jülyet'in de sonu pek iyi bitmemişti.
Romeu e Julieta também não terminou muito bem. CAÇA AOS ASSASSINOS
Tamam, ölmek değil mi?
Há um caça na pista ali fora.
Benim ormanımda kaçak avcılık mı?
Caça furtiva? Na minha floresta?
Onları bulup bizden çaldıklarını geri alacağız.
Vamos caçá-los e recuperar o que eles nos roubaram.
Baron Renard'ın av kulübesi ormanın içinde. Buradan üç fersah kadar batıda.
A cabana de caça do Barão Renard é na floresta a cerca de três léguas a oeste daqui.
Tilki gibi çiğneyeceğiz onu.
Vamos caçá-la como uma raposa.
Bu hazine avı gibi.
É como uma caça ao tesouro.
Anlamıyorum. Wes, Wes, ya burada olan her şey... beyhude bir çabaysa...
Wes, e se tudo isto, tudo aqui, for uma grande caça aos gambuzinos...
Kaçamak davranışları yüzünden. Ara sokağa girmesi Flores'in başka bir kurban avında olabileceğini düşündüm. - İzini kaybetmek istemedim.
Devido às suas acções evasivas, ao entrar no beco... pensei que o Flores pudesse estar à caça de uma vítima e não queria perdê-lo.
O herif sana attığını vuran bir avcı gibi geldi mi?
Aquele tipo parece-te um caçador de caça grossa?
İnsan avı devam ederken kız onunla gölde buluşmayı kabul etti.
Daisy... A caça ao homem terminou no Lago Wren. A rapariga aceitou encontrar-se com ele.
Şehirde Jenna için bir mum ışığı nöbeti var, ben de pusuda bekliyorum.
Há uma vigília para a Jenna na baixa, e estou à caça.
Herkes avlanır... elbiseli adamlar bile.
Toda a gente caça, até homens em vestidos.
İnanın bana. Burt'ün tazı gibi burnu var.
Acreditem, o Burt tem faro de cão de caça.
Bu çılgın bir cadı avına benziyor.
Isto é como uma caça à bruxa.
- Jonas onun böyle avlandığını söyledi.
- O Jonas disse-me que é assim que caça.
Kardeşi ve kuzenleriyle birlikte bir av gezisi düzenlemiş. Çünkü Büyük Gri Kurt'un kanının Jusef'deki hastalığı iyileştireceğine inanıyormuş.
Organizou uma viagem de caça com o seu irmão e os seus primos, porque acreditava que o sangue do Grande Lobo Cinzento podia curar a doença que afligia o Yusef.
Ve onları avlamaya başlamış.
E começou a caçá-lo.
Av ekibindekiler birer birer ortadan kaybolmuş ta ki Jusef kendini tamamen yalnız bulana kadar.
Um por um, os membros do grupo de caça desapareceram... Até o Jusef encontrar-se completamente sozinho.
Kahretsin, Beverly Hills Cop ile Eddie Murphy kazanmalıydı.
Raios, o Eddie Murphy devia ter ganho com "O Caça-Polícias".
Birini mi dinliyorsun yoksa takip mi ediyorsun?
Está à espreita ou à caça?
Özür dilerim. Hayalet Avcıları vardı da.
Estava a dar o Caça-Fantasmas.
Mojito ve Hayalet Avcıları'nı sevecek kadar harika biri.
Gosta de mojitos e do Caça-Fantasmas.
- Onu DPB'ye ekledik ve av sezonu başlıyor.
Se fizermos o alerta vai abrir uma época de caça.
- Beslenme alanı.
É o seu local de caça.
Grady amcamın Canistota dışında av kulübesi var.
O tio Grady tinha uma cabana de caça perto de Canistota.
Cadı avı için piç oğluna katılmaya buyurur musun?
Gostaria de se juntar ao filho bastardo numa caça às bruxas?
Sizi avlarken musallat olurken sizi dost ile düşmanı ayırt edemeyecek duruma getirir.
tudo enquanto te caça, te assombra, te torna incapaz de distinguir amigo de inimigo.
Hayalet Avcıları'ndaki gibi mi?
Como em "Os Caça-Fantasmas"?
Sen benim haber güvercinimsin.
Tu és o meu "cão de caça".
Zombi avına gidelim madem.
Vamos à caça de zombies.
Elime silah vermek sorumsuzca bir davranış olabilirdi.. .. ama insanlar avcı lisansı alsa da.. .. bir silah bile satın alamıyordu.
Deve ter sido irresponsabilidade colocar uma arma na minha mão, mas as pessoas tiravam licença de caça, e nem sequer tinham uma arma, apenas para que eu caçasse em nome deles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]