Calderon tradutor Português
178 parallel translation
Calderon'nun dünyanın her tarafında sevgilileri vardır.
- Ele tem mulheres em todo o lado.
Bunlar da ajan Schiff ve Calderon.
Os agentes Schiff e Calderon.
Ben de Calderon.
- E eu o Calderon.
Calderon!
Calderon!
- Senyor Calderon. Evet, tamam.
- Sr. Calderon, embaixador de Espanha.
Katolik Majesteleri, İspanya Kraliçesi İsabella... ve saygın vekili Senyor Calderon'un, kendi iddialarının doğruluğundan tamamen emin şekilde hareket ettiğinden eminim.
Sua Majestade, a Rainha Isabel II de Espanha, e o seu embaixador, o senhor Calderon, agiram plenamente convictos da validade da sua posição.
Senyor Calderon, her gerçek Amerikalı, bizi özgür kılan şeyin, mahkemelerin bağımsızlığı olduğunu söyleyecektir.
Senhor, como qualquer americano lhe poderá dizer, é a independência dos tribunais que preserva a nossa liberdade.
Buyurun. Tanıştırayım, Senyor Calderon, İspanya Elçisi
Apresento-lhe o senhor Calderon, embaixador de Espanha.
Bakın Senyor Calderon, ülkenin bu kısmında giderek artan sayıda insan... biz Güneylileri coğrafi konumumuz haricinde de kendilerinden aşağı görüyor.
Sabe, senhor Calderon, um número crescente de pessoas desta zona do país entendem que o Sul não está apenas numa posição geograficamente inferior.
Kendinize şunu sorun Senyor Calderon...
Pergunte a si próprio isto, senhor Calderon :
- Dr. Calderon?
- Dr. Calderon? - Sim?
Dr. Calderon, Emily'nin tedavisi sırasında Doritriptan iğne reçetesi yazdınız mı?
Alguma vez prescreveu injecções de doritriptan à Emily?
- Adı Calderon.
- Ele chama-se Calderon.
Bahsettiğiniz Dr. Calderon, Emily'nin doktoru tıbbi kayıtları göndermeyi reddediyor.
O Dr. Calderon que diz ser médico dela... Recusa-se a transferir os dados clínicos.
Ama Dr. Calderon'u aşmıyor.
Sim, mas não ultrapassa o Dr. Calderon.
Birisi bu konu hakkında Dr. Calderon'la konuştu mu?
Alguém falou com o Dr. Calderon sobre isto?
Dr. Calderon?
Dr. Calderon?
Dr. Calderon!
Dr. Calderon!
Dr. Calderon'u takip ediyorum.
- Estou a seguir o Dr. Calderon.
- Bence Dr. Calderon oraya onu tedavi etmek için geldi.
- Penso que ele foi aí para a tratar.
Peki Calderon denen adam geri gelirse?
E se o Calderon estiver a pensar cá voltar?
Ama Dr. Calderon'un tedavisinin iyi sonuçları olduğunu rapora geçirme hakkım var.
Mas este relatório indica que o tratamento do Dr. Calderon trouxe melhorias.
Dr. Calderon'un ona verdiği şey aslında onu daha kötü yapıyor.
A injecção que o Dr. Calderon lhe deu está a deixá-la pior.
Dr. Calderon.
Um Dr. Calderon?
Bütün kadınlar yeni evlerine yerleştirilmeye başlandı.
Não há provas de alguém na Prangen conhecer o trabalho do Calderon.
Tristan Calderon.
Tristán Calderón.
Calderon'a, Ezequiel hakkında ne söyledin?
Que disse ao Calderón do Ezequiel?
Ezequiel'i yakalayıp onu Calderon'a teslim eden ve bunu sır olarak saklayan kim olursa olsun verilecek.
Quem capturar o Ezequiel entrega-o ao Calderón e não conta a ninguém.
Calderon'a söylememizi istemiyor musunuz?
Não quer avisar o Calderón?
Calderon'a haber vermezsek işler tehlikeli hale gelebilir.
Se não avisa o Calderón, pode ser muito perigoso.
İsmi Angela idi ama ben Bayan Calderon diye çağırıyordum.
Chama-se Angela, mas chamei-lhe Sra. Calderon.
Bana karşı çok içtendiler. Özellikle Bayan Calderon.
Foram muito simpáticos comigo, mas principalmente a Sra. Calderon.
Calderon ailesini ziyaret ettin mi?
Viste os Calderon?
Sadece şehre ve Bayan Calderon'a geri dönmek istiyordum.
Estava excitado por estar de volta à cidade e perto da Sra. Calderon.
Bütün ilişkileri boyunca Bay Calderon onu aldatmıştı.
Afinal, o Sr. Calderon enganou-a durante quase todo o tempo em que estiveram casados.
Kendisini Angele olarak çağırmamı istiyordu.
A Sra. Calderon disse para agora chamá-la Angela.
Uzanıp Bayan Calderon ve Ryan'ı düşündüm. Bazen nefes alamadığımı hissettim.
Ficava ali deitado, pensando na Sra. Calderon e no Ryan, e sentia coisas apertadas no meu peito, sentia-me a afogar.
Birçok ustayla ; balerinle.
Anos, a só ouvir as conversas de Calderon em La Comedia.
- Yaptıklarınızın eleştirilecek yanları var.
Não podeis esquecer-vos do respeito que Sua Graça tem pelos versos de Cervantes e Calderon.
Her ne kadar öyle görünmesem de, bende hala Kastilayan kanı var. Yaptıklarınıza gelince ve içerdiği zengin devrimci anlatıma...
E embora eu pouco use a minha posi - ção para a contínua busca de poder, ou de fantasias frívolas, e pouco me deleitem as libertinagens, hà ainda em mim algum sal castelhano para os versos de Calderon e que tais.
Sayın Büyükelçi, Atlantik sahilindeki Calderon Vilas deniz üssündeki keşif aracından ilk görüntüler geldi.
Os primeiros dados recebidos do "Predator" revelam uma base na costa do Atlântico.
Adam Martin Calderon'un tarif ettiği gibi asılı bulunmuş.
O homem pendurado foi identificado como Martin Calderon.
Onlar Bay Calderon'a ait..
Pertencem ao Sr. Calderon.
Bak, otelde Calderon'a birinin yerini sorarken size kulak misafiri oldum.
Ouça ouvi-o no hotel a perguntar ao Calderon por uma certa pessoa.
Bu, Madrid'den Justo Calderon'du.
Acabaram de ouvir Justo Calderón em directo de Madrid.
İyi günler Bayan Calderon. - Ne oldu?
Bom dia, Sra. Calderón.
Sen Justo Calderon'un karısı mısın?
Justo Calderón é o seu marido?
- Bu Justo Calderon'un Madrid'den son yayınıydı.
Este foi o último boletim do nosso camarada
Lerida'dan Justo Calderon'u dinlediniz.
"Aqui é Justo Calderón em directo de..."
Prangen'den başka kimsenin Calderon'un çalışmalarından haberi olduğuna dair bir kanıt yok.
Há provas daquilo que eles fizeram.
Calderon'un adamları iki kere aradı.
O pessoal do Calderón telefonou duas vezes.