English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Callisto

Callisto tradutor Português

172 parallel translation
Jüpiter'in uydusu Callisto, binlerce kraterle doludur.
Calisto, uma das luas de Júpiter está cheia de milhares de crateras.
İo, en içteki uydu Europa uydusu ve Jüpiter'den uzaklaştıkça Ganymede uydusu ve en dıştaki büyük Callisto uydusu.
lo, a mais interior das quatro, Europa, e afastando-se de Júpiter, Ganimedes, e a grande lua mais exterior,
Araç dönüyor ve fotoğraf çekebiliyoruz işte Callisto'nun çukurlu yüzeyi.
A nave manobra e assim podemos tirar fotos, da bacia multi-anelar de Calisto.
"CALLISTO" Hancı, lütfen... şarap!
Taverneiro, vinho, por favor!
- Onun adı Callisto!
Chama-se Callisto!
Callisto ne istiyor?
O que é que a Callisto quer?
- Callisto.
- Callisto!
Ve bunu yapabilmemin tek yolu Callisto'nun kanı ile.
E a única maneira que posso fazer isso é com o sangue da Callisto.
Ve sadece bir avuç hayatta kalan vardı... belli ki Callisto onlardan birisiymiş.
E houve alguns sobreviventes. Obviamente que a Callisto é um deles.
Hadi ayrılalım ve Callisto'yu arayalım.
Vamos separarmo-nos e procurar a Callisto.
Evet!
- Morte à Callisto!
Callisto'ya ölüm!
- Sim! Morte à Callisto!
Seni alacağız, Callisto!
Morte! Vamos ter-te, Callisto!
Sana sahip olduğum zaman, senin için Callisto ile pazarlık yapacağım.
Quando te agarrar, vou trocar-te pela Callisto.
- Callisto kasabadan çıkarken onu yakaladı.
A Callisto levou a Gabrielle quando fugiu.
- Callisto'yu kurtardığın için mutluyum.
Fico contente por teres salvo a Callisto.
- Evet... sadece Callisto ile ilgili herhangi birşey yapmak.
Sim. Mas tudo o que tem a ver com a Callisto...
İşte bu yüzden o adalete götürülmeli... Callisto'nun bütün adamları da.
É por isso que ele tem que ser levado a um tribunal, todos os homens da Callisto.
- Senin Callisto'yu infazından bahsediyorum.
Estou a falar da tua execução da Callisto.
- senin asla Callisto'ya vermediğin bir şans.
Uma oportunidade que nunca deste à Callisto.
- Gabrielle... sence ben Callisto'yu infaz mı ettim?
Gabrielle, achas que executei a Callisto?
- Callisto kendi yolunu seçti... sen değil.
A Callisto escolheu o seu próprio caminho, não tu.
- Diyorum ki, eğer Herkül sana... senin Callisto'ya davrandığın gibi davransaydı... şu anda ölmüş olurdun.
Estou a dizer que se o Hércules te tivesse tratado da mesma maneira que trataste a Callisto... estarias morta agora.
- Tıpkı Zeyna ve benim Callisto'yu adalete götürdüğümüz gibi.
Da mesma maneira que a Xena e eu, levámos a Callisto à justiça.
- Callisto mu?
A Callisto?
Sanırım herşeyden sonra Callisto kazandı.
Parece que a Callisto ganhou à mesma.
Komik... gerçekten asla Callisto'yu tanımamışım... sen onu öldürdükten sonraya kadar.
Engraçado, só conheci verdadeiramente a Callisto após a teres morto.
Callisto serbest.
A Callisto está livre.
Hoşgeldin, Callisto.
Bem-vinda, Callisto.
Callisto!
Callisto!
- Callisto ordusunu almak için geri gidiyor.
A Callisto vai ter com o seu exército.
O, Callisto'ya karşı gittiğim şu son seferdeki gibi.
Ela ficou assim da última vez que enfrentei a Callisto.
- Callisto'yu sen öldürmeliydin.
Devias ter morto a Callisto.
Söylediğin şey imkansız ve bu tam olarak senden bekleyeceğim birşey, Callisto.
O que estás a dizer é impossível, e é exactamente o que eu estava à espera de ti, Callisto.
- Hayır, Callisto... Tartarus senin sonun.
Não, Callisto, o Tártaro é a tua eternidade.
- İlk kez Callisto'ya karşı gittiğin zaman sende şu ateş vardı, hatırlıyor musun?
Tiveste esse fogo quando enfrentaste a Callisto da primeira vez, lembras-te?
Callisto zaten ölü.
A Callisto já está morta.
Ben Callisto'yum... hemen burada senin önünde.
Sou a Callisto. Mesmo aqui à tua frente.
Tıpkı Zeyna'ya benziyorum, ama gerçekten ben Callisto'yum.
Pareço a Xena mas, a sério, sou a Callisto.
Orada bir anlığına, senin Callisto olduğunu düşündüm ve ben... senden nefret ettim.
Acho que vou vomitar. Por um momento, pensei que eras a Callisto e... eu odiei-te.
Ben Callisto değilim!
Eu não sou a Callisto!
- Hiç Callisto'nun basınç noktalarını kullandığını gördün mü?
Já viste a Callisto a usar estes pontos de pressão?
Yani, sen... demek istediğim Callisto... her kimse... Argo'yu öldürmeye mi çalıştı?
Então tu, quero dizer a Callisto, quem quer que seja tentou matar a Argo?
Sadece cesur yürekli biri, bir at için Callisto'ya karşı dururdu.
Só alguém com um coração corajoso enfrentaria a Callisto por um cavalo.
Callisto onu öldürmen için sana bir bahane verdi... - ama ben vermem.
A Callisto deu-te uma desculpa para a matares, mas eu não.
Callisto suçumla bana oyun oynadı!
A Callisto enganou-me por causa da minha culpa!
Callisto senin köyünü ele geçirdi.
A Callisto capturou a tua aldeia.
Callisto suçumu bana ihanet etmek için kullandı.
A Callisto usou a minha culpa para me trair.
Callisto Ares'le birlikte çalışıyor.
A Callisto está a trabalhar com o Ares.
Hayır, Callisto.
Não, Callisto.
Callisto...
Callisto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]