English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Catalina

Catalina tradutor Português

502 parallel translation
- Catalina'daki odamı hatırladın mı?
- Lembras-te do meu quarto em Catalina?
Açık gecede Katalina görünüyor.
Numa noite clara, vê-se Catalina.
- Açık bir günde Catalina Ada'sını bile görebiliyoruz.
- Num dia de céu limpo, vê-se Catalina.
Sanırım oradan Catalina görünüyor ama bugün değil.
Deve ser deste que se avista Catalina. O dia é que não é propício.
Ben Dedektif Catalinalï Wang lütfen.
Sou o Inspector Wang, da polícia de Catalina.
Catalina'nın batısında okyanusa göndereceğim onu.
Vou mandá-lo para o oceano a oeste de Catalina.
Ve'Catalina Magdalena Lupensteiner Wallabeiner'şarkısını söyleyin.
Agora faça malabarismos, sapateado e cante a canção Catalina Madalena Lupensteiner Wallabeiner.
Catalina Adası açıklarında bir gemide evlendiler.
Eles se casaram em um barco na costa de Catalina.
Catalina Adası. İlginç bir yer değil, ama ben birşeyler buldum.
Na ilha de Catalina.
Onlar da uçağa binip Catalina'ya gitti.
E então tomaram o avião para Catalina.
Catalina'ya gitmeyin, tamam mı?
Não vão a Catalina, está bem?
Yat Catalina'dan geri dönüyordu.
"Que estava de regresso de Catalina."
Catalina gezisi fotoğraflarını bastırmadım.
Não mandei revelar o rolo desde daquela nossa viagem a Catalina.
Çünkü Catalina'ya gidiyoruz.
Porque tu e eu vamos para Catalina.
Catalina gibi koktuğunu söyleyen oldu mu hiç?
Já te disseram que cheiras a Catalina?
Bir de Catalina gibi kokuyorsun lafları.
E aquilo de cheiro a Catalina.
Görünüşe bakılırsa Evelyn de Catalina gibi kokuyormuş.
Parece que a Evelyn também cheira a Catalina.
Catalina'yı hatırladın mı? - Tabii.
- Lembras-te da Catalina?
Catalina ya giden tüm tren seferleri deprem sonucu tünelde oluşan hasar nedeni ile, süresiz olarak iptal edilmiştir.
Não há comboios para Catalina devido aos estragos causados no túnel pelo último tremor de terra.
Yarın Bn. Doug'u getirin ve Robin ve benimle büyük teknemle Catalina'ya gelin.
Traga Mrs. Doug amanhã e venha a Catalina comigo e com a Robin no meu barco.
- Catalina'yı düşün.
- Pense em Catalina.
Catalina'ya gidelim.
Vamos de barco até Catalina.
Gemiyle Catalina'ya gidemeyiz.
Não podemos ir assim para Catalina.
Catalina.
Catalina.
Catalina'yı hatırlıyorum da oldukça güzeldi.
Lembrei-me de Catalina. Isso era... bom.
Vista Cruiser'un koltuğunu bilirisin... Pontiac CataIina kadar büyük.
Sabes, o banco de trás no Vista Cruiser... é o mesmo que está no topo de gama Pontiac Catalina.
- Bu tekne Catalina'ya gidiyor, değil mi?
- Aquele vai para Catalina? - Não.
Boynumu kıracağımı ve Catalina'ya sürükleneceğimi sanıyordum.
Julguei que partia o pescoço e que ia parar a Catalina.
Neredeyse Catalina.
Quase que via Catalina!
- Catalina'ya gidiyordum. - Ne?
A vogar rumo a Catalina.
Rita Sue, bu Catalina de la Rosa.
Rita Sue, esta é a Catalina de la Rosa.
Şimdi de Catalina'nın gösterisini mi devraldın?
Roubaste o número à Catalina?
- Belki Catalina'ya götürebiliriz.
- Devíamos levá-lo para Catalina.
Her neyse. 12 yaşındayken oraya bir kez gittiniz diye tekneyle Catalina'ya kadar gitmem.
Tudo bem, tanto faz, mas não vou a Catalina numa porcaria de um barco só porque estiveste lá uma vez, quando tinhas 12 anos.
Ne dersiniz? - Catalina.
Que tal ir a Catalina este fim-de-semana?
Catalina'da aile toplanmaları varmış.
Há uma reunião de família em Catalina.
Catalina? Catalina'ya falan gitmiyoruz, değil mi?
Nós não vamos a Catalina, pois não?
Buster, yabani hayvanların çok olduğu Catalina Adası'nda bir fotokabinde talihsiz bir rastlantı yaşamıştı.
O Buster teve um encontro infeliz numa cabine de fotografia, na habitada e selvagem ilha de Catalina.
Böylece çalışanlar Catalina'ya doğru yola çıkaraktan lambaları yerleştiren denetleme ekibine ihtiyaçları olan fırsatı tanımışlardı.
Assim, com os empregados a caminho de Catalina, a equipa de vigilância que instalou as luzes... teve a oportunidade que queria.
Bizi Catalina'ya götürüyorsun sanmıştım.
Pensei que nos fosse levar a Catalina. O que aconteceu a Catalina?
Kataline adası civarlarında akşamüstü bir tekne gezisinde.
Foi um cruzeiro ao pôr-do-sol em volta da Ilha Catalina.
Önce yelkenle Catalina.
Primeiro... velejei para Catalina.
Evet, ama şimdi "Yaz Esintisi" yeniden oyunda olduğuna göre, Catalina'ya gidebiliriz.
Sim, mas agora que temos o "Summer Breeze" de volta em acção, podemos ir até Catalina.
Kamaralı kocaman bir teknesi var. Dalış tüpleri ve kıyafetleri falan. Catalina'ya dalmaya gideceğiz.
Ele tem um barco gigante com quartos e tanques e fatos de mergulho.
Hele bana aldığı paletleri de bir görseniz.
Vamos mergulhar em Catalina. Espera até veres os chinelos que ele me deu.
Catalina, Cristian, Ayalen ve ben.
Catalina, Cristian, Ayelen e eu.
"Catalina'nın Amerika'dan atılması."
"Fiz a Catalina ser expulsa da América."
Ama kendimi kumar oynamaya o kadar kaptırmıştım ki, Catalina'yı, ehliyeti olmadan araba kullanmaya zorladım ve çevrildi.
Fiquei tão doido que forcei a Catalina a conduzir sem carta e a polícia parou-a.
Catalina kaçarken, göğüslerinin kendinden kaçmasından çok endişeliydi ve sınırdışı edildi.
Ela estava demasiado preocupada com as maminhas para fugir e foi deportada.
Jim Belushi! Ve benim yüzümden, Randy, Catalina'ya olan hislerini söyleme şansını kaybetti.
O Randy perdera a oportunidade de lhe dizer o que sentia por ela, por minha causa.
Benimle Catalina'ya yelken yapmaya gelsenize.
Têm de velejar comigo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]