Cause tradutor Português
428 parallel translation
Ah, hayır. Maxim'in daha fazla üzülmesine gerek yok bence.
Trato com o Maxim, para que isso não cause mais tormentos.
O çenesi düşük amerikanın sorun çıkartmasını mı istiyorsun?
Queres que o americano cause problemas?
Çünkü bir gün, korkunç bir gün...
Por cause de um dia um terrível dia...
Doc, bu gece bir sorun çıkmasın, ha?
Não nos cause problemas Doc sim?
Şimdi birbirimizi anladığımıza göre, sana söyleyebilirim sonraki "Confederate Cause" için hayati önem taşıyan büyük bir çarpışma olacak. Biz, Kansas'ın Lawrence kasabasına baskın yapacağız.
Agora que nos entendemos posso dizer-lhe que a nossa próxima luta será maior, e de uma grande importância para a causa da Confederação vamos atacar a cidade de Lawrence, no Kansas.
- Joe, gitmeni istiyorum. Sorun çıkarma.
Não me cause problemas.
Bay Harris bir şarkıcı istiyor, iyi bir şarkıcı.
Mr. Harris quer uma cantora que cause sensação.
Bir işe girmek istiyorum, tatlı bir işe. Polisler beni kontrol ederken bu benim için çok iyi olacak.
Quero abrir um negócio honesto que cause boa impressão à Polícia.
I Dig You, Darling,'Cause You're Sick, Sick, Sick.
Eu cavo ( uma sepultura ), querida, porque tu estás doente, doente, doente,
" Her kim, karısının, kızının ya da kız kardeşinin gayrimeşru... cinsel birliktelikte bulunduğunu öğrenmesi üzerine... onurunu ya da aile şerefıni korumak adını, onlardan birinin, vs...
"Quem cause a morte de seu cônjuge, filha ou irmã" "pelo ato no qual descobre uma relação carnal" "e no estado de ira ocasionado pela ofensa a sua honra, etc. etc..."
Onun sorun olacağını sanmıyorum, hepsi o.
Não acredito que nos cause problemas, isso é tudo.
İstediğiniz diplomatik bir sorunsa, bunu başka yerde arayın.
Se procura um incidente diplomático, cause-o noutro lado!
Ben size ciddi..... zarar vermeden gidin.
Antes que lhe cause danos sérios e irreversíveis.
Bu tuzaklar kaçınılmazdır. Ama bunlara aracılık edenin vay haline!
Eles são inevitáveis, mas ai do homem que os cause!
Cause l will treat her right and then
Porque eu vou tratá-la bem e então
Fazerleri kısa kes.
Cause um curto-circuito nos phasers.
Normal tarayıcı prosedürlerimize göre, buna yol açacak hiçbir şey yok.
Segundo os nossos processos normais de scanning, não há ali nada que cause aquele efeito.
Spock'ın hayatı tehlikede değilse de, kalıcı delilikle sonuçlanacak bir beyin hasarı yaşaması olasılığı % 93.
E, embora a vida do Spock não corra perigo, há 93 % de hipóteses de vir a sofrer uma lesão cerebral que cause loucura permanente.
# Çünkü biz günahkârların günahları #
'Cause while us sinners sin Porque enquanto nós pecadores pecamos
# Çünkü istediğin her şeyi alabilirsin #
'Cause you can get anything Porque você pode pegar qualquer coisa
# Çünkü olunabilecek milyonlarca şey var aslında #
'Cause there's a million things to be Porque há milhões de coisas para se ser
# Çünkü gidilecek milyonlarca yol var #
'Cause there's a million ways to go Porque há milhões de caminhos para se ir
# Çünkü yapılacak milyonlarca şey var #
'Cause there's a million things to do Porque há milhões de coisas para se fazer
# Çünkü olunabilecek milyonlarca şey var #
'Cause there's a million things to be Porque há milhões de coisas para se ser
# Çünkü olunacak milyonlarca şey var #
'Cause there's a million things to be Porque há milhões de coisas para se ser
# Çünkü olunacak milyonlarca şey var #
'Cause there's a million things to do Porque há milhões de coisas para se fazer
# Çünkü gidilecek milyonlarca yol var #
'Cause there's a million ways to go porque há milhões de modos de ser
Bay Larrabee üzerinde iyi bir izlenim bırakmanı istiyorum Howard.
Agora, Howard, eu quero que você cause uma boa impressão ao Sr. Larrabee.
Sevgili dostum, ne kadar acı verici olsa da kendimi, Bakan Lutz'un emirlerine itaat etmenize mecbur hissediyorum.
" Meu caro amigo... embora isto me cause dor, sou forçado a rogar... que faça como o ministro Lutz disse.
Greenleaf ile sözleşmesi bittiğinde yayınlamam konusunda Mallory ile anlaşmıştım. Ve kitabı ondan önce almak istiyorum çünkü, korkarım o bela çıkaracak.
Concordei publicá-lo após o contrato do Mallory com o Greenleaf expirar e quero ficar com o livro antes dele porque receio que nos cause sarilhos.
Bana sorun çıkartma, albay.
Não me cause problemas, Coronel.
* Çünkü kalbinden gelir * * şefkatli kadının *
'Cause it come from the heart Of a gentle woman
* Çünkü Jimmy umuyor bir süredir *
'Cause Jimmy's been wishin'
* Çünkü balık yok oltanda *
'Cause a fish ain't on your line
* Çünkü yakın olduğunda *
'Cause when you're near
* Çünkü her üzüldüğümde *
'Cause every time that I got hurt
* Hayat güzel benim imparatorluğumda *
'Cause in my empire life is sweet
Umarız bu sizi çok güç durumda bırakmaz ve ileride tekrar bizle uçarsınız.
Confiamos que isto não cause demasiado transtorno e que voltem a usar os nossos serviços. Muchas gracias.
Sorun olacak gibi görünmüyor.
Não me parece que cause problemas.
Umarım hava koşulları sorun çıkarmaz.
Espero que este tempo não nos cause problemas.
Yani ahlaksızca ya da tatsız ya da şahsınıza normalde itici gelen bir şey yaptınız mı, ya da yapmanız istendi mi?
Pediram-lhe que fizesse alguma coisa lasciva ou de mau gosto, ou que lhe cause repulsa?
Biraz pis bir iş ama uykularını kaçıracak kadar değil.
É um pouco sujo mas não é nada que te cause insónias á noite.
Biraz pis bir iş, ama uykularını kaçıracak kadar değil.
É um pouco sujo, mas nada que te cause insónias.
Bildiğim kadarıyla Battery'e girip, bir şeylere zarar verecek kişiye madalya takılması gerekir.
Qualquer um que entre em Battery e cause danos merece uma medalha.
Yine de bunun bir bedeli var ve bu bedel dostlarıma acı verecektir ve özellikle de değerli dostum Watson, sana.
"apesar de recear que este preço cause dor aos meus amigos " e especialmente, meu caro Watson a si. "
Bayan, lütfen sorun çıkarmayın.
Menina, não cause nenhum problema, por favor.
Piliçler için beş, ördekler için üç tane. Ve vatandaşlık hakkında da bir kaç tane daha soru var. Ama çok yoruldum.
5 sobre galinhas e mais 4 sobre ostras hum, e mais 2 sobre cidadania estou tão cansada achas que vale mesmo a pena todo este trabalho só por cause de um carro claro Alf eu quero um carro mais do que tudo
Umarım yukarıdakiler herhangi bir uygunsuzluğa yol açmaz.
Espero que nada do referido atrás cause qualquer preocupação indevida.
Bunun yakmayacağından emin miyiz?
Tem certeza que não temos nada que não cause dor?
'Cause I
"Só porque..."
Eve git.
Não cause problemas.