Cecil tradutor Português

D W Griffith, Cecil B DeMille ve Max Von Mayerling.

D. W. Griffith, Cecil B. DeMille e Max von Mayerling.

Tasarımı Sör Cecil Pack tarafından 1783'te yapıldı.

Tippie, estás a ficar gorda e preguiçosa.

CECIL B. DE MILLE'İN YÖNETTİĞİ - BU FİLMİ İZLEYENLER -

QUEM vir O filme - realizado POR CEClL B. DE mille -

Efendim Cecil Bradshaw koloniler bürosundan.

- Sr. Bradshaw, do ministério colonial.

Cecil Beaton.

Cecil Beaton.

Cecil Jacobs'un yüzünden unuttum.

Cecil Jacobs fez-me esquecer.

Cecil Jacobs dedi.

Foi o Cecil Jacobs.

İddiaya girerim ihtiyar Cecil Jacobs beni korkutmaya çalışıyor.

Aposto que é o Cecil Jacobs a tentar assustar-me.

Cecil Jacobs koca ıslak bir tavuk.

Cecil Jacobs é um medricas!

Cecil Ffolly Hardwicke.

Cecil Folly Hardwicke.

- Cecil York. - Jacqueline.

- E o Cecil Yorke.

Cecil'in buraya yakın çok güzel bir evi var.

- Jacqueline. - O Cecil tem uma casa aqui perto.

Cecil sayesinde, sonunda karınla tanışabildik.

- Finalmente, conhecemos a Teresa.

Cecil Falling Leaf, kürsüye gelin!

Cecil Falling Leaf, sente-se na cadeira!

Cecil B De Mille.

Cecil B. DeMille.

Kovboy filmi yönetmenlerinden daha fazla adam öldürmüşümdür.

Devo ter morto mais homens que o Cecil B. De Mille.

Şuraya tarafa, sevgilim.

Querida, olhe, é Cecil Roebuck.

Cecil Schoen de orada.

Cecil Schoen, lá.

Sürekli bahsettiğim caz aşığı Cecil Powell'ı hatırladın mı? Pekala.

Lembra-se do Cecil Powell, de quem eu falava tanto?

Cecil Powell'ı hatırladın mı?

- Lembra-se do Cecil Powell?

- Ne var?

É o Cecil.

- Cecil. - Hangi Cecil?

- Cecil quê?

- Hadi dostum. - Cecil B. DeMille.

Cecil B. DeMille.

Cecil Beaton en iyi kostüm dalında Oscar kazandı.

Cecil Beaton ganhou o Oscar de Guarda-Roupa.

Cecil, şu haline bak.

Cecil, olha bem para ti!

Cecil, Bu hoş bir kıç.

Cecil, este é que é um bom rabo.

- Kavga etmek için neden yok.

Vamos ao bar do Cecil.

- Cecil'in evine gideceğiz.

Larga-me!

Cecil'e ne dersin?

- Estupor!

Cecil'den hoşlanır mısın?

- Gostas do Cecil's?

Cecil, senin derdin ne?

Cecil, que se passa contigo?

- Aslında Cecil benden izin istedi, ama işe gelince ben olmadan halledemiyor.

- Sabes que Cecil chegou a pedir-me permissão, mas quando chega a altura, não o consegue fazer sem mim.

Sevgili Cecil, bu ne mutluluk!

Caro Cecil, que alegria!

Cecil ve ben yürüyüşe çıkarsak yokluğumuz çok farkedilir mi?

Será que dariam muito pela nossa falta se o Cecil e eu fossemos dar um passeio?

Ne, Cecil?

O quê, Cecil?

Şey, tabi öpebilirsin Cecil.

Bem, claro que pode, Cecil.

Cecil... sevgilim.

Cecil... querido.

Çünkü kendileri Cecil'in arkadaşları.

São amigos do Cecil.

- Cecil mi?

- Cecil?

Cecil, Sir Harry'nin yeni kiracıları konusu nedir?

Cecil, que se passa com os novos inquilinos do Sir Harry?

Cecil, Bayan Alanlar için girdiğim onca sıkıntıdan sonra.

Depois de todo o tabalho que tive com as Miss Alans.

Cecil, seni suçluyorum.

Culpo-o a si.

Cecil'le tanıştığı zaman, onu epey delirtmişti.

E na única vez que ela conheceu o Cecil em Rome, ela deixou-o muito agitado.

Cecil'in bir sorunu mu var?

Há algum problema com o Cecil?

Cecil kaba davranmak istemiyor.

O Cecil não deseja ser incorrecto.

Ve sen de Cecil'den memnun değilsin.

E tu não estás satisfeita com o Cecil.

Cecil, altını bana ver.

Cecil, dá-me esse soverano.

Bay Cecil Powell.

Conosco, Cecil Powell.

Hemen bu kapının ardında! Kendine gel.

Põe-te direito, Cecil.

Sen ve ben.

Que tal irmos ao Cecil's?

- Cecil? !

- Cecil?