Ceres tradutor Português
99 parallel translation
Ceres'in eski tapınağının orada.
Ele, lá em cima, no templo de Ceres.
Babil'de Ishtar, Asurlular'da Astarte, Roma'da Ceres.
Há a Ishtar da Babilónia, Astarte da Síria e Ceres de Roma.
Ceres ve Bacchus'a memnuniyetiniz için dua edeceğim.
Rogo a Ceres e a Baco para que não se desiluda.
Ne, şimdi de Ceres'in rahipleri mi olacağız?
O quê? Agora, vamos ser sacerdotes de Ceres?
Ceres...
Seras...
Ceres Victoria!
Seras Victoria!
Ceres yine sorun mu çıkardı?
A Seras voltou a meter-se em sarilhos?
Bak Ceres.
Percebeste, Seras?
Günaydın, Ceres.
Bom dia, Menina Seras.
Ağlama, Ceres.
Não chores, Seras.
Benden beslen ve hepsinin canına oku Ceres.
Bebe o meu sangue, e vamos derrotá-los juntos, Seras.
Bu canavar artık bir zamanlardaki Ceres Victoria değil.
Este monstro já não é a Seras Victoria de antes.
- Büyük Yenileme Tanrıçası...
... um sacrifício a Ceres...
... Ceres için kurbanlar!
... e nos banhe com um mar de chuva.
Vezüv Ceres'in boynuzunda, sonsuz bereketi olan bir yer değil.
O Vesúvio não é a Cornucópia de Ceres e não oferece recompensas infindáveis.
İşte burada karşımıza Ceres'in buzlu dünyası çıkar.
E lá, encontramos o gélido mundo de Ceres.
Ama Ceres'in, Europa'ya benzediği biliniyor. Belki o da buzul-altı bir okyanusa sahiptir.
Mas Ceres também é conhecida por ser parecida com a Europa, talvez até tenha um oceano subglacial.
Ceres Court Hotel'indeyim.
- Estou no "Ceres Court Hotel".
Ceres bir zamanlar buzla kaplıydı.
Ceres esteve em tempos coberta de gelo.
Günün birinde Mars, Ceres'in kontrolünü Dünya'dan çekip alma gücünü kullanacak ve Dünya da geri almak için savaşa gidecek.
Um dia, Marte vai usar o seu poder para sacar o controlo de Ceres à Terra, e a Terra entrará em guerra para o recuperar.
Ceres'i, evimizi kimin kontrol ettiğinin önemi yok. Onlar için her zaman köle olacağız.
Não importa quem controla Ceres, a nossa casa, para eles, seremos sempre escravos.
- Ceres'te yok.
Não há leis em Ceres.
Ceres'te yani hâlâ buradaysa Julie Mao'yu bulup evine gönder.
Encontrar Julie Mao, se ainda estiver aqui em Ceres, e enviá-la para casa.
Pekâlâ! Bu buzu Ceres'e götürdüğümüzde ikramiye çekinle ne yapacaksın?
O que vais fazer com o teu bónus quando pusermos este gelo em Ceres?
Aynen ve Ceres'teki genelevlerin kredi uzatmayı sevmediklerini de söyleyivereyim.
E deixa-me dizer-te, os bordéis em Ceres não gostam de conceder crédito.
Ceres İstasyonu, işte geliyoruz!
Estação Ceres, aqui vamos nós.
Rötar Ceres'teki yerimizi kaybetmek demek.
Um atraso significa que perdemos o nosso ancoradouro em Ceres.
Sadece Ceres'e sizden çok ulaşmak istiyordum.
Aquilo fui eu a querer chegar a Ceres mais que você.
- Ceres'te sana bir şişe alacağım.
Pagar-te-ei uma garrafa em Ceres.
Alex yola çıktığımıza dair işaret yolla ve Ceres'e geç kalacağımızı bildir.
Alex, avise o alvo que estamos a caminho e deixe Ceres saber que vamos chegar tarde.
Şimdi bu zengin kız Ceres'teki babacığı kızdıracak ne yapmış olabilir?
Agora, o que uma menina rica faria para realmente chatear o Papá em Ceres?
Ceres'te yani hâlâ buradaysa Julie Mao'yu bulup evine gönder.
Encontrar Julie Mao. Se estiver cá em Ceres, detê-la e enviá-la para casa.
Ceres İstasyonu B.M. Mandası, Asteroit Kuşağı
ESTAÇÃO DE CERES PROTECTORADO DAS N.U. NO CINTURÃO DE ASTERÓIDES
Belki Ceres'teki herkes bu manzaraya sahip olsaydı size daha çok saygı duyarlardı.
Talvez se todos em Ceres tivessem esta vista, o respeitassem mais.
Ceres'te mi?
Em Ceres?
Canterbury'nin Ceres istasyonuna buz taşıdığı bildirildi.
The Canterbury declarara que levava gelo, com destino a Ceres.
Ceres'te değil.
Ela não está em Ceres.
Pur'n Kleen şirketinden bir temsilci Canterbury yük gemisinin, Kuşak sözleşmesi altında...
Um representante do Grupo Pur Kleen confirmou que o cargueiro Canterbury se dirigia à Estação Ceres com uma...
... Tyco Mühendislik adına çalışan hafif yük gemisi Scopuli'den gelen imdat sinyalini yanıtlamak için rotasından saptığında Ceres istasyonuna gitmekte olduğunu doğruladı.
Potência quando mudaram a rota para atender ao pedido de ajuda da Scopuli, um cargueiro leve a operar sob um contrato do Cinturão com a Tyco Engineering.
Ekipte görevli olan tüm arkadaşları buradaki, Ceres'teki aynı yerel liman işçileriymiş.
Todos os colegas dela embarcaram no mesmo porto, aqui mesmo em Ceres.
Ceres'te olmaması iyilik olmuş.
Isto foi um favor. Ela não está em Ceres.
Ceres'teki dengeyi bozmaya çalışıyorlar.
Estão a tentar desestabilizar Ceres.
Ceres bizim istasyonumuz ve sahip olduğu kaynaklarla Kuşak için bir anahtar.
Ceres é a nossa estação. A chave para o Cinturão. Com aqueles recursos,
- Oynamayı bıraktım. Satürn'e git, buzu al, Ceres'e dön. Satürn'e git, buzu al, Ceres'e dön.
Sai para Saturno, apanha gelo, regressa a Ceres, sai para Saturno, apanha gelo, regressa a Ceres,
Satürn'e git, buzu al, Ceres'e dön.
Sai para Saturno, apanha gelo, regressa a Ceres,
Ceres'i almak için harekâta geçecekleri inancındayız.
Pensamos que estão a fazer uma jogada para tomar Ceres.
Tüm hayatın Ceres'te geçti.
Viveu toda a sua vida em Ceres.
Ceres'in gelecek günlerde senin gibi adamlara ihtiyacı olacak.
Ceres precisará de homens como você nos dias que hão-de vir.
Bu da Mars'ın DGİ'la çalışmadığını ya da Ceres'in kontrolünü ele geçirmeye çalışmadığı anlamına geliyor.
O que significa que Marte não está a trabalhar com a APE ou a tentar tomar o controlo de Ceres.
Ceres'ten ayrıldıktan sonra Scopuli'nin hareketleri neymiş?
Quais foram os movimentos da Scopuli depois de deixar Ceres?
Ceres'te olması gereken su Mars'ta.
Costumava estar em Ceres, agora está em Marte.