Cheese tradutor Português
414 parallel translation
"Cheese" de.
Sorri.
"Cii" deyin.
Diga Cheese.
Cii.
Cheese.
- İki çizburger, iki kola.
- Dois cheese e duas colas.
Kımıldamayın. "Cheese" deyin.
Mantenham-se quietos. Digam : "queijo"
- Cheese.
- "Queijo".
- "Cheese" de, Ramona.
- Olha o passarinho, Ramona!
Tamam, çiz deyin.
Ok, digam "cheese".
Çiiiiz!
Cheese!
Fromaj değil, cheese?
Fromage não, cheese ( queijo )!
Ömrümün en verimli çağları... heder olup gitti.
Isso acabou com a minha juventude. Como uma lata de "Cheese Whiz".
Ben de Bay Slaughter'a, Chuck E. Cheese indirim kartımı verdim. O da bana, bunu kullanarak randevu koparamayacağımı söyledi
Por isso dei ao Sr. Slaughter o meu talão de desconto para o "Chuck E. Cheese"... mas ele disse que não permitia a minha entrada para ver o Sr. Smith.
- Gülümseyin ve "peynir" diyin!
- Sorriam e digam : "cheese doodles!"
"Cheese" diyin.
Diz "cheese".
"Kraker ve Peynir" de çalıştığınız için size bir fırsat vereceğim.
Como trabalham para a "Pretzels'N Cheese", vou dar-vos uma oportunidade.
Biliyorum. Krakerve Peynir'deki maaşımızla ev geçindiremeyiz.
Não dá para sustentar uma família com o que nos pagam na "Pretzels'N Cheese".
Çiiiz!
Cheese!
"Cheese"!
Cheeeeeeeeeeese!
Bu gerçek Chuck's Cheese Bowl kiraz soslu peynirli keki değil!
Não é o cheesecak e autêntico do Chuck " s Cheesebowl.
Tanoose, Wisconsin'de bir sürü Chuck's Cheese Bowls olduğunu sanmıyorum.
Não me parece que haja muitos Chuck " s Cheesebowls em Tanoose, no Wisconsin.
Hayatta tek istediğim kiraz soslu Chuck's Cheese Bowl'un ünlü peynirli kekiydi. Ama onu bile alamadım.
Tudo o que quero na vida é um pedaço rançoso do famoso cheesecak e de cereja do Chuck Cheesebowl e não o consigo.
Orası Chuck's Cheese Bowl ise adının ne olduğunu bilmeniz gerekir.
Se fala do Chuck " s Cheesebowl, deveria saber o nome dele.
"Çıtır Çıtır Peynir Bombası" Wisconsin'de.
Chitty Chitty Cheese Bang no Wisconsin.
Benim kiraz soslu peynirli kekimi yapan şef Chuck's Cheese Bowl'u bırakmış.
O chefe que fazia o meu cheesecak e deixou o Chuck " s Cheesebowl.
Bir, iki, üç cheese!
Um. Dois. Três.
Peynir.
Cheese.
- Peynir.
- Cheese.
Sırnaşık Suzy'de de aynı elbise var.
A Suzy Cream Cheese tem o mesmo fato.
Cheese Haus'ta yemeğe götürdü.
Levou-me a almoçar à Cheese Haus.
Sonra hafif bir öğle yemeği yerdik, muhtemelen Cheese Haus'ta. Sonra da golf oynardık.
E depois almoçávamos, provavelmente no Cheese Haus, e íamos jogar golfe.
Bir daha Chunky Cheese'de yiyemeyecek ;
Não pode ir mais ao "Chunky Cheese".
- Peynir diyelim mi, Maurice?
- Podemos dizer "cheese", Maurice?
Çocuklarınızı Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve daha onu öpmedin bile.
Levaram os vossos filhos ao Chuck E. Cheese, e nem a beijaste.
- Ona peynirli bifteklerden bahset. - Oh, evet.
Diz-lhe dos cheese steaks.
Frohike, Byers ve ben peynirli biftek yemeye gidiyoruz.
Vamos comer cheese steaks.
Chuck E. Cheese'in rüzgarlığına yapıştırmışlardı.
- Andavam a pô-los no pára-brisas quando fomos aos hambúrgueres.
Bay...
Sr... Cheese Man.
Cheeseman.
É Cheese Man?
Şimdi, Bay...
- Sr. Cheese Man, não é?
Son gittiğim parti Chuck E. Cheese'di.
A última festa a que fui foi no Chuck E. Cheese.
En son geçen yıl Chuck E. Cheese'e gitmiştik.
A última vez foi o ano passado... para uma festa de uma cadeia de restaurantes.
"Cheese" diyin.
Digam "cheese".
Cheese. Cheese.
cheese.cheese
"Cheese" diyin.
Diga cheese..
- Cheese. - Cheese.
cheese.cheese.
"Cheese" diyin.
Diga "cheese".
Cheese.
cheese
Gülümse!
Cheese!
- "Peynir!"
- Cheese doodles!
"Cheese" diyeceksin. Hatırladın mı?
Lembre-se de dizer, "cheese"...
Cheese!
Cheese!