Chipotle tradutor Português
38 parallel translation
Kurdun Mangal Sosu adını koydum. Alışveriş merkezlerinde bulabilirsin.
Vou chamá-la " Molhos Wolf BBQ, disponíveis em normal e chipotle ( molho mexicano ).
- Öyle mi? Kızartma veya acı soslu changa?
Querem experimentar umas batatas fritas ou um "Chipotle Chili Changa"?
Kızarmış et somunları "
Rolo de carne com chipotle.
Sarah, şu et somunlarını ne kadar sevdiğini biliyorum.
Sarah, sei o quanto gostaste do rolo de carne com chipotle.
Yulaflı ekmeğe Black Forest hamburgeri. ... chipotle soslu muz ve Meksika biberli.
Uma Black Forest Ham em pão de aveia e mel com molho de pimentão, pimenta amarela e jalapenhos?
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor.
Uma deliciosa, mas complicada sandes de 30 centímetros... Uma Black Forest Ham em pão de aveia e mel com molho de pimentão... Não, não, não.
Ayrıca alışveriş merkezine yeni bir Chipotle dükkanı açıyoruz.
E vão abrir uma filial da Chipotle no centro-comercial.
- Hem de Chipotle Güneybatı sosuyla.
- Com molho de chipotle.
Güzel, eğer söylerseniz taşaklarınızı kesip, soslarım size bir güzel yediririm.
- Ainda bem. É que se o fizer, corto-lhe o escroto e dou-lho a comer com molho de salsa e com chipotle.
Bak amigo, bundan sonra Chipotle'ye gitmek ister misin? - Oğlumun durumu nasıl?
Amigo, queres ir a um restaurante mexicano depois?
Seni seviyorum. Senin için Chipotle'yi havaya uçurmuştum.
Eu amo-te, fiz explodir o restaurante mexicano por ti.
Alışveriş merkezine Noel baba bu sene Chipotle'nin katkılarıyla geldi.
O Pai Natal do centro-comercial é patrocinado em parte esta temporada por Chipotle.
Chipotle artıklarınla birlikte geldim.
"Entre bom e lixo, é Chipotle."
Chipotle peynir lahana cips.
- Salgadinhos de couve com queijo.
- 2,500 dolarlık Chipotle aldım.
- comprei 2.500 $ de Chipotle.
Chipotle iyi bir gün geçirecek demiştin.
Tu disseste que a Chipotle ia ter um bom dia.
Hatırlatayım, Chipotle hisse senedini almanla problemi olan bendim.
Deixa-me recordar-te, fui eu quem teve um problema contigo por negociares Chipotle.
Chipotle hisse senedi alıp :
Foste tu quem comprou por aí Chipotle e choramingou,
Jalapeno işleri kuruttu.
Mas o Chipotle comprou o espaço.
Ne, ona Xbox'ını mı vereceksin? Ya da Chipotle kuponlarını mı?
O quê, vais dar-lhe a tua Xbox e um cupão do Chipotle?
Daha sonra meksika dürümü gibi bir şey ama doyurmadı.
E um Chipotle, mas isso não alimenta.
Kahvaltıda, unutulmuş bir dürüm yedim. O sayılır mı?
Tenho o resto do Chipotle, conta?
Tıpkı, burada çalışmaya başladığın ilk zamanlar Cat senden öğle yemeğini istediğinde gidip Chipotle'den getirmen gibi.
Como quando começaste a trabalhar aqui, e a Cat te mandou ir buscar o almoço e tu foste ao "Chipotle".
Ve biraz biberli Chipotle ve Remulade.
E isto é um pouco de sumo de limão.
Snoop Dogg'u Chipotle'de gördüm Chris
Acabei de ver o Snoop Dogg no Chipotle
Geçen ay Jane'i gördüm. Chipotle'de çalışıyor.
Está a trabalhar no Chipotle.
Bu çirkin bir Chipotle.
É um Chipotle mesmo feio.
Chipotle'ye gittim
Eu fui ao Chipotle
Chipotle restoranda doğurduğum o bebekten beri sürpriz teslimat gelmemişti hiç.
Não tenho nenhuma surpresa desde aquele bebé que achei que era só pimenta seca.
Ama merak etmeyin. Bundan sonra Chipotle'de yemek yeme riskini almak hariç riskli hiçbir oyun oynamayacağım.
Não se preocupem, daqui para frente, não vou arriscar em nada, excepto no almoço no Chipotle.
- Chipotle *!
- Restaurante Chipotle.
Hayır, Laurie. Aynı hatayı yapmana izin vermeyeceğim. Uber'in, Palantir'in, Zenefits'in ve ilk yıllarımda Chipotle'nin yaptığı beni işe almama yanlışını.
Não, Laurie, não permitirei que cometa o mesmo erro da Uber, da Palantir, da Zenefits, e quando era mais novo, da Chipotle, ao não me contratarem.
Sakızda örümcek yumurtası bulmak gibi bu. Başka bir Chipotle skandali.
Isto é como os ovos de aranha nas patilhas.
Yeni bir yüz yaptırdım çünkü jetskiyle bir Chipotle'ye daldım!
Tenho uma cara nova porque fui com o jet ski contra um Chipotle!
Rica etsem Chipotle'a gidip bana büyük boy bir Ebola alır mısın?
Poderia ir ao Chipotle e comprar uma grande tigela de Ebola para mim?
Ne nefes kesici bir manzara!
Que vista! Um estúdio de tatuagens e um restaurante Chipotle.
Chipotle'nin yanında olmasını seviyorum.
Gosto quando estão perto de um Chipotle.