English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Coma

Coma tradutor Português

4,686 parallel translation
Yani, o, komada.
Ele está em coma, então, tu sabes.
Kimsenin seni yemesine izin vermeyeceğim, tamam mı?
Não vou deixar que ninguém te coma, está bem?
Abigail Hobbs'un komadan çiktigini bilmeni istedim.
Só achei que devia saber que a Abigail Hobbs acordou do coma.
- Onları komaya sokup gömüyor.
Induzia um coma e enterrava-as.
Abigail Hobbs'un komadan çıktığını bilmeni istedim.
Só achei que devia saber que a Abigail Hobbs acordou do coma.
Dinle... gece atıştırmalığın konusunda temize çıkana kadar hiçbir yere gitmiyorsun, ki o şuanda komada mutlu bir şekilde yatıyor.
Escuta, não vais sair daqui enquanto não disseres toda a verdade sobre a tua ceia antes de ir para cama... que, para que saibas, está a descansar alegremente em coma.
Bir de yemek yesin diye karşısında abuk sabuk hareketler yapacağım.
E falar com ela como um parvo, para que ela coma.
Sonra size bir gün, kozadan çıkan bir kelebek gibi küçücük bir deliğin büyüyüp gelişeceğini sizi komaya sokacağını söyler.
Um dia quando menos esperares, como uma borboleta a sair do casulo esse pequeno defeito vai crescer e desenvolver-se... deixando-te em coma.
Seks hakkında yazan biri için, et yememen beni şaşırttı.
Para alguém que escreve sobre sexo, fico surpresa que não coma carne.
"Ye ve Kazan" yarışmamızı kazandınız.
Ganhou o nosso concurso "Coma e Ganhe".
Dostum, yiyecek bir şeyin var mı?
Tens alguma coisa que se coma?
11 yıl önce olanları yanlış mı anımsıyorsun, yoksa ayna köpekleri mi yiyor?
Que te lembres mal de coisas que aconteceram há 11 anos? Ou que este espelho coma cães?
Ye.
Coma.
Umarım kahvaltıyı hafif yapıyordur.
Espero que coma um pequeno-almoço ligeiro.
Komadaki şu çocuk hakkında.
O miúdo está em coma.
Bu kişinin bir çocuğu varsa ve eşi komadaysa bile mi?
Um gajo que tem um filho e uma mulher em coma?
Eşi şuan komada.
Disseste-me que a mulher dele estava em coma.
Eşinin neden komada olduğunu biliyor musun?
Sabes porque é que a mulher dele está em coma?
Şu an bunun yüzünde mi komada?
É por isso que ela está em coma?
Kardeşim komada.
Está em coma induzido.
Çocuk komada.
Ele está em coma.
Ya da bu bir gıda koması. Hansel, Tatlım.
- Ou é um coma da comida.
Komada ve komadan çıkmayacak.
Não. está em coma. E não vai sair dele.
Yanmışlar arasında "isimsiz" olarak listelendim ve aylarca komada kaldım.
Na ala de queimados foi tratado por John Doe estive em coma durante meses.
Akşam yemeğimi bitirsem olur mu?
Importam-se que coma? A minha filha fez-me agora o jantar.
Ağzındaki tadı silmek için biraz çörek ye.
Coma uma'madeleine', para tirar o gosto.
İki haftadır kendinde değilsin.
Há duas semanas que entraste em coma.
Komadan çıkınca hafıza kaybı falan olabilir dediler.
Ouvi dizer que o coma causa brancas ou cenas com a memória.
Ve eğer iraden buysa komadaki arkadaşımız Roman Godfrey'i iyileştir.
E se for a Tua vontade, a recuperação do estudante Roman Godfrey que continua em coma.
İki hafta komada kaldım ve bana nasıl hissettiğimi bile sormadı.
Duas semanas em coma e nem perguntou como estava. Estranho, não?
Çünkü komadaydım.
Eu estava em coma.
Şu an komada.
Está em coma.
Portland Polis Departmanı'ndaki bir Yüzbaşı Kraliyet ailesine mensup ve yarı Hexenbiest ve Juliette'i komadan öpücükle uyandırdı.
Que um Capitão da Esquadra de Portland seja, pelo menos, em parte Hexenbiest, tenha sangue real, e tenha acordado a Juliette do coma com um beijo.
- Onu yeme! - Hey!
Não coma isso!
- Bir kek almamın mahsuru var mı?
- Importa-se que coma um queque?
Ona yiyecek bir şeyler hazırlamalıyım.
A Eva está com fome. Tenho que fazer alguma coisa que ela coma.
Alt tarafı birkaç gün komaya sokardı, değil mi?
Podes pôr-me em coma durante alguns dias?
Doktorlar komada ne kadar uzun kalırsan... uyanma ihtimalin o kadar azalır diyor.
Os médicos dizem que, quanto mais tempo se fica em coma, mais improvável é que se acorde.
Muhtemelen canı sıkkındır çünkü kız arkadaşı komada.
Provavelmente, está deprimido porque a namorada está em coma.
Juliette komaya girdikten sonra dükkana gelen diğer Hexenbiestleri hatırla.
Lembras-te da outra Hexenbiest que foi à loja depois da Juliette entrar em coma?
Çocuğu komaya sokmuştum. Anlatmış mıydım bunu?
Eu pu-lo em coma.
Godfrey çocuğu komada.
O miúdo dos Godfrey está em coma.
Oğlum yukarda, komada ve sen gelmiş bunu mu soruyorsun? Üzgünüm.
O meu filho está lá cima em coma e vem fazer-me perguntas?
Castus uyanırsa onun için döneceğimizi söylersiniz.
Se o Castus acordar do coma alcoólico, diz-lhe que voltaremos para vir buscá-lo.
Kendime geldiğimde kardeşlerim gitmişti.
Acordei do coma alcoólico e descobri que os meus irmãos tinham partido.
İster ye, ister aç kal.
Coma ou fique à fome.
Sadece çeneni kapa ve pizzanı ye.
Cala-se e coma a pizza.
Ne komadan çıkaran mı?
- Do coma?
Roman komada.
O Roman está em coma.
Bu koma.
Isto é coma.
Koma Roman'ın hatası, Johann'ın değil.
O Roman está em coma por culpa dele, não do Johann.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]