Compass tradutor Português

Dört kız Doğu'da Compass'ta buluşmuş Batı'ya gitmeyi konuşuyorduk.

Uma noite, no este, quatro mulheres reuniram-se no Bússola para falar do oeste.

Neler yaptın böyle * Marisa'ya? ( Nicole Kidman / The Golden Compass )

Quem és tu e o que fizeste à Marisa?

The Analysis Group, Charles River Associates ve Law and Economics Danışmanlık Grubu akademik uzmanlar sağlayan milyarlarca dolarlık bir sektörü yönetiyor.

A Analysis Group, a Charles River Associates, a Compass Lexecon e a Law and Economics Consulting Group gerem uma indústria bilionária que fornece os serviços de especialistas académicos.

Manhattan'daki New Compass Okulu'nu duydunuz mu?

Já ouviste fala da New Compass School in Manhattan? O quê?

Yani şimdi sen iki saat içinde aile olarak New Compass Okulu'nda görüşmemiz mi var diyorsun?

Queres dizer que temos uma entrevista, enquanto família, hoje, dentro de duas horas na New Compass School?

- Compass Kayalığına gelsin. - Compass Kayalığı.

Encontramo-nos em Compass Rock.

Patika başlangıcının 1 km doğusu.

- Compass Rock? - 3 km a este início do trilho.

- Compass Kayalığı?

- Compass Rock?

Compass Kayalığında yok da ne demek?

Não está em Compass Rock?

Compass Kayalığı'ndaki adamlarımız Boon'la kızı bulamadılar ama aramaya devam edecekler.

Em Compass Rock, não encontraram o Boon nem a miúda mas vão continuar a procurar.

- Liman 37, pusula kral. - Oraya nasıl giderim?

- Rampa 37, Compass King.

Compass Star'daydık.

Vínhamos a bordo do "The Compass Star".