Conner tradutor Português
611 parallel translation
Ben Elizabeth Imbrie, bu da Macauley Conner.
Sou Elizabeth lmbrie e este é o Sr. Macauley Connor.
Bay Conner kalp krizi geçirdi.
O Sr. Conner teve uma trombose.
- Korkuyor musun Conner?
- Tens medo, Connor?
Conner, bekle!
Espera!
Tanrı senin yanında Conner.
Deus combate do teu lado.
- Aralarında Conner adında biri var. - Evet.
- Entre eles há um a que chamam Connor.
- Conner benimdir.
O rapaz pertence-me.
- Hayır. O Conner MacLeod.
- Não, é o Connor MacLeod!
Bunu nasıI başardın, Conner MacLeod?
- Como o conseguiste, Connor?
- Conner MacLeod benim akrabamdı.
Connor MacLeod era meu sangue.
Conner, gitsen iyi olur.
- Vai-te embora daqui, Connor.
- Yapacak mısın, Conner? - Evet, çiçeğim.
- Prometes que o fazes, Connor?
Sen Conner MacLeod'sun, savaşta yaralandın ve Glenfinnan Kasabası'ndan kovuldun.
- Talvez. - És Connor MacLeod, ferido numa batalha e expulso da aldeia de Glenfinnan. Há cinco anos.
- Conner!
Connor...
Conner!
Connor!
Conner! Buradayım!
Connor, estou aqui!
Beni böyle görme, Conner.
Não olhes para mim, Connor.
Ben MacLeod Klanı'ndan, Conner MacLeod'um.
Sou Connor MacLeod do clã dos MacLeod.
La Conner?
LaConner?
Conner onu bıraktı?
Por que é que o Connor deixou este gajo em liberdade?
- Albay Conner, beni aramış da.
O Capitão Connor, a responder à chamada dele.
Albay Conner.
Capitão Connor.
Ve teğmen bize Albay Conner'ın nerede olduğunu söyler misin?
E, Tenente, seria capaz de nos dizer onde está o Capitão Connor?
Ayrıca Conner'a ne dersin?
A propósito... e sobre o Connor?
Japonya'da aşık olduğun adam Conner'dı.
O gaijin com quem viveste no Japão, era o Connor.
"Sarah Connor?" "Evet."
"Sarah Conner? Sim..."
Yüzbaşı Conner ve SG-11 bunu her zamanki keşif görevlerinden birinde..... PXY-887 gezegeninde keşfetmişler.
O Capitão Conner e a SG-11 descobriu-o num missão de reconhecimento de rotina..... no planeta PXY-887. Ouvi sobre falar disso.
Conner'ın adamları ana kampın sadece birkaç mil etrafını araştırabildiler.
O pessoal do Conner reconheceram apenas algumas milhas à volta do acampamento.
Yüzbaşı Conner'dan bir talep yazısı.
É um pedido de requisição do Capitão Conner.
Eğer tutsaksak, Conner ve SG-11 de öyle olabilir, iyi bir işaret.
Se somos prisioneiros, é um bom sinal que o Conner e a SG-11 esteja, também.
Tonane, muhtemelen şu sohbeti şimdi yapabiliriz..... Yüzbaşı Conner'ın seninle daha önce yapmak istediği sohbet.
Tonane, talvez devêssemos ter essa conversa..... que o Capitão Conner devia ter tido contigo antes.
Ya Conner ve takımı?
E o Conner e a sua equipa?
Conner ve SG-11'in gerçekten uzaylı olduklarını biliyor muydun?
Sabias que o Conner e a SG-11 são realmente alienígenas?
Connor!
- Tenho que ir. Conner!
Arabayı durdur, hemen!
Conner, pára o carro! Pára a merda do carro!
Yapamazsın, Conner. Beni seversin.
Não, Conner, tu gostas de mim.
Fakat O'Conner'lar zekice bir çözüm buldular ve kızları Alice'in sosyeteye giriş partisinin temasını "Boğdurum" yaptılar.
Os O'Connors, no entanto, tiveram a engenhosa ideia de dar à festa de apresentação da sua filha o nome de "Asfixia"...
Alexandra Kimberly O'Conner.
Alexandra... Kimberly O'Conner.
Senden beklediğim istihbarat bu muydu O'Conner?
É este tipo de espionagem que posso esperar de ti, OConner?
- Ben memur Brian O'Conner.
- Fala o agente Brian OConner.
Evet. Evet, ben memur Brian O'Conner.
Daqui fala o agente Brian OConner.
- Conner, Conner.
Conner.
Conner.
Conner.
Conner, bu gece bize arkadaşlık etmen çok güzel.
É maravilhoso ter a tua companhia esta noite.
Öyle değil mi, Lucy?
Não é maravilhoso ter o Conner para companhia, Lucy?
Conner ve Brandon.
O Conner e o Brandon.
Jenny, Conner'ın cesedini nerede bulmuştunuz?
Jenny, onde encontrou o corpo do Conner?
- Sen Conner MacLeod'sun. - Olabilirim ama...
És Connor MacLeod.
- Benim için bir şey yapmanı istiyorum, Conner.
Fazes-me um favor, Connor?
- Albay Conner.
- Capitão Connor.
Albay Conner.
- Não!