Conrad tradutor Português
1,926 parallel translation
Knox Vakfı'na silahsızlandırma projesinden elde edilen yeni silahlar geliyor.
Mais armas do desarmamento da Fundação Conrad Knox.
- Knox Vakfı'nda tabii ki. Böylece imha edilecekler.
Devolvidas à Fundação Conrad Knox, naturalmente, para que possam ser destruídas.
Yüzlerce Ruanda silahı çok fazla acı ve ölüme yol açtı şimdi de yok edilmek için Conrad Knox vakfına götürülüyorlar.
A causa de tanta miséria e mortes, vão agora ser destruídas graças à fundação Conrad Knox.
Conrad Knox.
Conrad Knox.
John, hiç Conrad Knox diye birinden bahsetti mi?
Alguma vez o John mencionou um homem, chamado Conrad Knox?
Conrad'ın Montecristo'ları kendi kendine tütecek değil ya?
Os Montecristos do Conrad não se fumam sozinhos.
" Bill Harmon yıllardır Grayson'ların yakın bir meslektaşı. Oysa ki Conrad...
"O Bill Harmon tem sido um aliado próximo dos Grayson há muitos anos, enquanto o Conrad tem..."
Sen onurlu bir insansın Conrad.
És uma pessoa muito humana, Conrad.
Bir şeyi itiraf etmeliyim. Conrad sizin için ev sahipleri ile bir anlaşma ayarlayabildi. Çünkü evin sahibi biziz.
O Conrad conseguiu fazer o acordo... porque nós eramos os proprietários.
- Conrad her şeyi Daniel'e itiraf etti.
O Conrad confessou tudo ao Daniel.
Conrad'in güvenlik şefi öldürülmeden önce olaya dâhil herkesi hapse attırabilecek kadar yeterli delil topladığını söylemişti.
Antes de o chefe de segurança do Conrad ter sido morto, ele disse-me que tinha reunido pessoalmente provas suficientes para por todos os envolvidos na cadeia para sempre.
Aramız her ne kadar gergin de olsa bunu istemeyeceğimi biliyorsun Conrad.
Bem, tensas como as coisas têm estado entre nós, tu sabes que eu não quereria isso, Conrad.
Anonim olarak bunun bir kopyasını Conrad'a atmanı istiyorum.
Preciso que mandes por e-mail uma cópia anónima para o Conrad.
Conrad bunu bir tehdit olarak görecek.
O Conrad vai vê-lo como uma ameaça.
Conrad beyaz saçlı adamla 17.00'da bir lokantada buluşacak.
O Conrad vai a um restaurante ter com o homem de cabelo branco, às 17 : 00.
Conrad'i arayacağım.
Vou chamar o Conrad.
Conrad'ın seninle işi bitti, benim de öyle.
O Conrad não quer mais nada contigo e eu também não.
Bunca yıldan sonra hükümet Conrad'a ve o uçağın düşüşündeki rolüne karşı gizlice bir dava oluşturuyor. David Clarke'a olanlardan bahsetmeye gerek bile yok.
Depois destes anos todos, o governo está calmamente a construir um caso contra o Conrad e o papel dele na queda daquele avião, para não falar no que aconteceu ao David Clarke.
Conrad ofisinden buraya getirtmiş.
O Conrad mudou-o do escritório.
Soru şu Conrad neden hiçbir değeri olmadığını bildiği bir şeyi elinde tutsun ki?
A questão é, porque é que o Conrad quereria ficar com algo que ele sabe que tem muito pouco valor?
O kadın tam bir canavar Conrad.
Uma vez uma fraude, sempre uma fraude. Victoria Aquela mulher é um monstro, Conrad.
Ve Conrad beklenildiği gibi benden şüphelenmen hoşuma gidiyor ama bilmen gerekir ki başkaları da sana ihanet etti. Hatta yatağını ısıtırken bile.
E, Conrad, gosto que desconfies de mim, previsível como és, mas preciso que saibas que também há outros que te têm estado a trair, mesmo quando te aquecem a cama.
Bravo, Conrad.
Bravo, Conrad.
Elimde Conrad Grayson'ın topladığı, içinde senin ve arkadaşlarının Amerikan sınırları içinde terör eylemlerini finanse edip bu eylemleri bizzat yönettiğinizi gösteren kanıtlarım var.
Tenho na minha posse as provas do Conrad Grayson, incluindo a si e a todos os seus amigos da iniciativa de conspiração para financiar actos de terrorismo nos EUA. Agora...
Evet Conrad.
Claro, Conrad.
Conrad kurnaz birisidir. Ve Lydia "yumuşak başlı" tabirine bire bir uyan biridir.
O Conrad é um homem astuto, e a Lydia sempre foi muito maleável.
Haftaya bu sıralar Conrad Grayson olmak oldukça zorlu bir iş olabilir.
Nesta altura e na próxima semana, ser Conrad Grayson pode tornar-se um mau negócio. - E tu?
Conrad'ı sadece David Clarke'a komplo ile suçlamıyorlar. Aynı zamanda onun cinayeti için de suçluyorlar.
Não estão só a acusar o Conrad de incriminar o David, estão também a acusá-lo pelo assassinato.
Düşman Conrad değil, Victoria.
O Conrad não é o inimigo, Victoria. Tu é que és.
Ne zaman dönerim bilmiyorum Conrad.
Eu não sei quando voltarei, Conrad.
Conrad'ın delillerinin hepsi, her şey babamı aklayabilecek her şey o uçaktaydı.
Todas as provas contra o Conrad, tudo... Tudo o que podia ter exonerado o meu pai, estava no avião.
Conrad Knox, babamı öldürdü.
O Conrad Knox tirou a vida do meu pai.
Eğer Conrad Knox'u biraz tanıdıysam uğruna savaştığı şey için sonuna kadar mücadele eder.
Se conheço bem o Conrad Knox, enquanto achar que há motivo, continuará a lutar. Até o fim.
Şimdilik bilmiyoruz. Ama bir amacı varsa Conrad Knox gibi adamlar her şeyi denemeden bırakmazlar.
Ainda não, mas se ele tem um propósito, um homem como o Knox, não deixa cartas sem jogar.
Bu hayaller, yıllarca süren ve Afrika'yı kaplayan anarşi dalgasının kalbine Conrad Knox gibi birinin oturmasıyla gerçekleşmiş bir fanatiklik olmalı.
Optimismo deve ser um sintoma de idade avançada, porque o que eu vi foi você a promover uma onda de anarquia na África, com um fanático como o Knox no centro.
Conrad Weaver ve Earl Mayfield.
Conrad Weaver e Earl Mayfield.
Rich yanında çalışan Conrad Weaver'ın çürük elma olduğunu düşündü ve yeğeni Earl'ü onu öldürmeye gönderdi.
O Rich achou que o seu funcionário, Conrad Weaver, era a maçã podre, então manda o seu sobrinho, Earl, para o matar.
Olivia, Conrad, Ben bilmiyordum sizin...
Olivia, Conrad, não sabia que vocês eram...
Onu öldüren kurşunu kimin sıktığını biliyorum Conrad.
E sei que foi você que lhe enfiou uma bala, Conrad.
Conrad, iyi misin?
- Conrad, estás bem?
Mr. Conrad ne kadar çok bilirsek sizi o kadar çok koruyabiliriz.
Sr. Conrad, quanto mais soubermos, mais o poderemos proteger.
Conrad'ın yanına ben de gitmeliydim.
Devia ter ido com ela.
Senin MILF tohumlarına ihtiyaç duymanın ve Conrad'ın Agrestic'e taşınmasının bir sebebi var.
Tu precisas de sementes e o Conrad mudou-se para Agrestic.
Kusura bakmayın Bay Conrad, iç dikiş ölçüsü almaları lazımmış.
Conrad, têm de lhe tirar as medidas.
MILF burada yetişecek Conrad.
Vamos cultivar MILF aqui, Conrad.
- Silas yönetim kurulunda, Doug da Conrad da var, Bay Garcia Gomez var. - Bu benim işim ama.
- Este negócio é meu.
Conrad yeniden baba olmak üzere.
O Conrad está prestes a ser pai outra vez.
Görünüşe göre Conrad'da sanat üretim fonu için büyük bir hayır gecesi varmış. Ev sahibinin kim olduğunu tahmin et.
Vai haver um evento de beneficência hoje à noite no Conrad do Leilão Beneficente de Artes.
... Conrad Knox vakfına gönderdiği silahların bir listesi var.
Esta é uma das armas listadas pelos ruandeses como vendidas à fundação Conrad Knox para destruição.
İyi görünüyorsun Conrad.
Estás com bom aspeto, Conrad.
- Conrad, ben...
- Conrad, eu...