English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Conte

Conte tradutor Português

4,525 parallel translation
Anlat onlara.
! Conte a eles.
Ona benim söylememi ister misin?
Queres que lhe conte?
Hikayenin kalanını merkezde anlatırsın.
Conte o resto da sua história na delegacia.
Son telefon görüşmenle ilgili hatırladığın her şeyi söylemeni istiyorum.
Preciso que me conte tudo o que se conseguir lembrar do seu último serviço.
Şimdi bana daha fazla ayrıntıyı anlatın.
Conte-me mais sobre esse acordo.
Sakın!
Não conte.
Söyleyin lütfen.
- Conte-me. Conte-me.
Hakkındaki her şeyi anlat.
Conte-me tudo sobre isso.
Lord Laurent'la ilgili bildiğin her şeyi söylemeni istiyorum.
Quero que conte tudo o que sabe a respeito de Lorde Laurent.
Bana her şeyi söylemeni istiyorum.
Quero que me conte tudo.
Bize hikâyeni yeniden anlat dedektif.
Conte outra vez a sua versão, Detective.
Adresin bu mu?
- Importas-te que conte? - Ora essa! Tens o resto?
- O kadar emin olma.
Não conte com isso.
100'de geriye üçer üçer sayar mısın?
Conte para trás a partir de 100, em grupos de 3.
- Bak, FBI ve Dr. Pierce sana söylememi istemedi ama doğruyu bilmeyi hak ediyorsun Ellen.
O que queres dizer? O FBI e o Dr. Price, não querem que te conte, mas tu mereces a verdade.
Efendim, acınızı yürekten paylaşıyorum.
Sra. Vice, conte com a minha total solidariedade.
Bana dün ne söylediysen yargıca söyle.
Conte à juíza o que você me disse ontem.
Ne hakkında peki?
- Então, conte do que se trata.
Rickford oraya koştu, ve Larry bir şey söyleyemeden önce onu öldürdü.
O Rickford corre até lá e mata o Larry antes que ele conte.
Peki, anlatın lütfen.
Bem... - Conte-me.
- Dante'ye söyleyin.
- Conte ao Dante.
Programlanabilir DNA'lar hakkında ne biliyorsun?
Conte-me o que sabe sobre DNA programável.
- Lütfen kimseye söyleme.
- Por favor, não conte.
Adını temize çıkar.
Conte tudo.
Sakin ol, ve bana ne olduğunu anlat.
Acalme-se e conte-me o que aconteceu.
Tavşankulak kepçikağıza söylemezse bir şeycik olmaz.
Vais ficar bem a menos que o Orelhas de Coelho te ouça e conte ao Linguarudo.
Şimdi bize yeni filminden bahset istersen.
Então, conte-nos sobre o seu novo filme.
Cassandra bunları kaybettiğini söylemişti bana.. .. ama onun doğru hikayesini asla ortaya çıkaramaya bilirsin.
A Cassandra disse-me que isto foi perdido, mas nunca conseguirá que ela conte a verdade.
Bana dışarı çıkıp insanlara ısrarla şunu söyleyecek orta yetenekte bir adam gösterin...
Mostrem-me um homem com capacidades medianas que conte a sua história com sinceridade...
Belki bu anlatır.
Mas talvez isto conte.
Yüzbaşı Chad McBride'ın İran'daki emirlerinden bahset bize.
Conte-nos sobre as ordens do Tenente Chad McBride, - Mais especificamente, as ordens para ele voltar. - no Irão.
Bu sefer her şeyi anlatın.
Conte a história toda desta vez.
Uyuşturucu alıp kullandığını annene gidip söylememi istemiyorsan, sorularıma cevap vereceksin, derhal.
A menos que queiras que eu conte à tua mãe que compravas e consumias drogas, vais começar a responder às minhas perguntas, agora mesmo.
Lütfen, anneme söylemeyin.
Por favor, não conte à minha mãe.
Bana astığı çocuktan biraz daha bahset.
Bem, conte-me mais sobre ele enforcar uma criança.
Tamam ama kimseye söylemeyeceğine dair söz vermelisin, tamam mı?
Muito bem, mas não conte a ninguém, certo?
Belki bir gün anlatır.
Talvez um dia a conte.
Neden uraya geldiğini söyle.
Conte-nos por que está aqui.
Tamam mı? Şimdi otur ve bana başını bu işe nasıl soktuğunu anlat.
Sente-se e conte-me como se meteu nesta confusão.
Gercekte neler oldugunu anlat.
Conte o que se passou.
Söyle bakalım Vera, bir ortakla çalışmak nasıl bir duygu?
Conte-me, Vera, como é que gosta de trabalhar com um parceiro?
Tabii ona her şeyin düzmece olduğunu söylememi istemiyorsan.
A menos que queiras que lhe conte que isto foi tudo arranjado.
Hayır, anlatmayın.
Não, não me conte.
Ona söylememi istemiyorsan buradan defolup gideceksin.
Se não queres que eu conte, então baza daqui.
Neyden bahsettiğinizi bilmiyorum.
Conte-lhe. Não sei do que está a falar.
Anlatsana.
Conte-me mais.
Bay Burke.
Então, Sr. Burke, conte-me algo...
Bana rüyanı anlat.
Conte-me.
- Bize bir fıkra anlatsana.
Conte-nos uma piada, Avó.
Onun. Belki bir gün anlatır.
Talvez um dia a conte.
Bu mümkün. Aslında neden bekleyelim?
Conte com isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]