Cool tradutor Português
591 parallel translation
Neyin ne olduğunu bilen bir sevgilim var Sanmayın eşek gibi çalışanlardan
O meu homem é um tipo cool Passa o santo dia sem fazer nada
Çocuklar, bu hiç cool değil.
Malta, isso não é fixe.
- Blues ritmi.
- "Cool blue".
Cool biri.
Eu também...
Gerçekten harika bir şeydi.
Era realmente "cool".
Cool ol.
Deixar a coisa acalmar.
Cool olmak içine işlesin.
A calma a entrar nas nossas vértebras.
Cool, hadi biraz eğlenelim! Yine mi içkiyi fazla kaçırdın?
Cool, vamos divertir-nos!
- Doğrudan denize akıyor.
É um rio "cool".
Çok hoşuma gidiyor burası.
Isto é cool aqui.
Ben de onun gibi olacağım.
O tipo é mesmo cool.
- Amsterdam'da cool olacaksın.
- Vai ser bom em Amsterdão.
- Seni seviyorum. Cool birisin.
- Curto-te. és fixe.
Eğer numara yapıyorsan bu çok cool adamım ama burada bir süper hasardan bahsediyoruz.
Temos aqui uma grande chatice.
Sadece cool, sakin, neşeli başka bir Bahama günü.
Apenas outro dia tranquilo e pachorrento nas Bahamas.
Dünyanın en hoş kedisi "Johnny Cool" u çizdiğine inanmıyorum.
nem acredito como desenhaste o "Johnny Cool". O gato mais fixe do mundo, certo?
Bana her sabah "Johnny Cool" okurdu.
Costumava-me ler o "Johnny Cool" todas as manhãs.
Ama bana "Bay Cool" diyebilirsin.
Podes-me chamar de "Mister Cool".
Evet, çok cool, ömrün boyunca seninle birlikte.
Yeah! São fixes e duram para o resto da vida.
Millet bu benim oğlum, Cool.
Pessoal este é o meu filho, Cool.
- "Cool" mu dedi?
- Ele disse "Cool"?
- Cool.
( legal ) - Cool.
Cool çok tatlı.
Cool é adorável.
Her neyse, zor zamanlarda bütün insanların yaptığı gibi ayrıldık ve bir kaç ay önce, o Cool'la çıkageldi ve bana :
De qualquer modo, nós terminamos e uns meses depois, ela aparece com o Cool, e diz-me...
Ve düşündüm ki, Cool'un bir hayatı, bir ailesi yok.
E estive a pensar, Cool não tem uma família, uma qualidade de vida.
Cool yemeğini bitirdi.
Cool já terminaste o lanche.
Cool'u doğruca yatağa götürmeliyiz.
Precisamos colocar o Cool a dormir.
- Cool ne olacak?
- E como fica o Cool?
Ben seni hep, bir kabadayı olarak tasarladım.
Eu pensei que estavas a dar uma de "Sr. Cool".
Cool. Ben de istiyorum.
Fixe, também quero uma.
Cool, adamım.
Fixe, meu. Cliente difícil.
Cool hamsterlar.
Hamsters fixes.
Çok iyiydin!
Cool! Muitíssimo cool!
Havalıdır.
É "cool".
Yok hayır, bu argo! Havalı, güzel demek!
Não, frio não. "Cool", bom.
- Anladım. Havalı, hoş demek. - Aynen!
- Entendi. "Cool" quer dizer bom.
Bizzat Rick Cool! la konuştum.
Falei com o Rick Cool em pessoa.
Rick Cool öyle mi?
O Rick Cool?
Kesintisiz üç yıl müzik! Ben Rick Cool, Şehrin kenar mahallerinden birindeki iç bunaltan stüdyo dairesine gitmekte olan sefil maymun.
Estão com Rick Cool, o quinto Monk ee, a caminho do seu apartamento deprimente na zona pobre.
Rick Cool o Orta yaşın DJ'yi
Ele é Rick Cool Para os de meia-idade.
Bilmiyorum belki bisikletle gezmek eskisi kadar "cool" değildir.
Não sei. Pensei que as bicicletas já não fossem fixes.
- Çocuklar hala bu "cool" lafını kullanıyorlar mı?
Os miúdos ainda usam a palavra "fixe"?
Cool World adındaki gerçek bir yerdesin.
Estamos num local verdadeiro chamado Outro Mundo.
Cool, man.
Este ácido é porreiro!
Bizim oralar pek renksiz, bundan nefret ediyorum.
Isto é cool aqui,
Rusty-James'in şerefine, hakikaten sakin bir tip!
Juro que foste a única. Ao Rusty-James, um tipo verdadeiramente cool!
- Dene bakalım. Tam oraya.
Isso é "cool".
Renkleri göremediğim için üzülüyorum.
As cores são cool.
- Cool!
Fixe!
Konuşması ne kadar güzel, değil mi?
- Não tem uma pronúncia rara? Ele é tão cool.
Rick Cool çaldı.
Era cantada pelo Rick Cool.