English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Costco

Costco tradutor Português

136 parallel translation
Altı ay önce, Costco'da kayıtta çalışıyordum.
Há seis meses trabalhei na caixa na Costco.
Costco'daki tuvalet kâğıdı indirimi mi? Ya da... Sizin üçüncü ayınızı kutlaması mı?
Papel higiénico em saldo, ou os teus três meses de namoro, os três meses ganhavam.
Darrell buraya büyük projelerde çalışmaya geldi, konuş ve büyüle bilim projelerine değil.
O Darrell veio para a La Honda para na equipa principal, não para trabalhar num projecto científico da treta da Costco.
Costco'dan alışveriş etmedikleri kesin. Dondurmaya çok para vermişler.
Não compravam na cooperativa.
Ama Pascagoula'da ki Castco'ya gitmiş ve başı belaya girmiş.
Mas ele foi para Costco em Pascagoula e arranjou um blaster.
Costco da 500 $'a bir tane alabiliyorsun. Hatta astronotları aya gönderenden daha güçlü bir sistem.
Os preços baixaram tanto que se consegue comprar um por 500 dólares, no Costco, mais potente do que aquele que pôs os astronautas na Lua.
- Büyük planlar, Costco'ya gidiyorum.
Grandes planos? Vou para Costco.
Costco iyidir.
Costco é giro.
Bunu Costco'nun karşısından çektiğine inanamıyorum.
Eu não acredito que filmaste isto do outro lado do Costco.
Ve Costco'da bir yığın tuvalet kağıdı alırken eğlenceli olacağım!
Serei divertido no supermercado quando formos comprar papel higiénico.
Costco'da bin ton humus alıyor.
Está no Costco, a comprar húmus à tonelada.
- Dükkana gidip alabilir miyiz?
- Podemos ir ao Costco?
Yaşasın Costco dükkanı.
Deus abençoe a Costco.
Costco'da bir servis var.
Há um comboio na Costco.
Costco'ya hoşgeldiniz.
Bem-vindo à Costco.
Dikkat! Costco, 16, 702 numaralı koridorda tehlikeli bir kaçak algıladı.
A Costco detectou um fugitivo perigoso no Corredor 16.702.
Costco'da forklift mi kullanayım?
Guiar uma empilhadora na Costco?
Eskiden gittiği devlet okulunda biraz Costco kek alıp köpeğe de şapka takınca insanlar kraliyet düğününe çağırıldıklarını sanıyorlardı.
Na antiga escola pública podia comprar uns sacos de madalenas e pôr um chapéu no cão para pensarem que tinham sido convidados para a boda real.
Costco hesabımdan çek.
Ponha na minha conta do Lidl.
Costco'da artık doktor da var.
O Lidl agora também tem médicos.
Hayley, Costco'dan Dr. Kirkland telefonda.
Hayley, é o Dr. Kirkland do Lidl.
- Evet ama... New Bern'le savaşa girmek üzereyim en yakın Costco'nun ev sahibi.
Estou prestes a entrar em guerra com New Bern, Kansas, a terra do Costco mais próximo.
Large Mart örtüsünün reyonumuza örtülmüş olmasının ne kadar utanç verici olduğunu hayal edebiliyor musun?
São a concorrência. Imagina a vergonha se algum inimigo do Large Mart ou do Costco se lembra de pôr a publicidade dele em cima do verde da Buy More.
Bir Large Mart örtüsünün bizim satış reyonumuzun üstüne örtülmüş olmasının ne kadar utanç verici olduğunu hayal edebiliyor musun?
Consegues imaginar a vergonha, se algum demónio da "Large Mart" ou fantoche da "CostCo", fizessem uma exposição, com o nosso verde "Comprem Mais"?
İspanya kralının altınları 300 yıl önce kayboluyorlar ve bir Costco'nun altında gömülü kalıyorlar.
Os dobrões do Rei de Espanha perdidos há mais de 300 anos e estão enterrados debaixo do Costco?
Ventura 105'ten bütün birimlerin dikkatine. Costco'nun içinde bir 459 vakası olduğunu zannediyoruz.
Ventura 105 a todas as unidades, atenção, julgo que temos um assalto ao Costco em progressão.
Madem kullanmayacaktın, neden toptancıdan bir yıllık prezervatif aldık?
Porque fomos ao Costco comprar preservativos, se não os ias usar, meu?
Yığınla reçete yazıyor, Shawn. Yığınla!
Trabalha na grande empresa "Costco".
Costco'daki kanatları çok sever, ama ben de herkese ızgara tavuk kanadı verecek değilim.
Adora as asas do Costco, Mais ninguém vai ficar maluco, com asas de frango no churrasco.
Costco'da tonlarca var.
Comprei toneladas no Costco.
Çünkü Costco'ydu ve kendime en büyük kötülüğü yapmıştım.
Mas como eram umas Costco, era a pior coisa que podia fazer.
Toptancı gibiyim Allahıma Sallarım yumrukları tonla
Sou como o Costco Sirvo tareias a granel
Toptancı gibiyim sallarım yumrukları tonla, dedi.
Ele disse que era como o Costco, a servir tareias a granel.
Costco'da indirimdeydi.
- Estava em saldos.
Elin Costco'sundan ama.
De Costco.
- Vay! - Costco şu anda altına sıçıyor.
A Costco está, neste momento, a borrar-se toda.
Belki de Costco'ya gitmeliyim.
Estava a pensar ir à Costco.
Bu tarafta, panaromik ve başka ulaşım araçlarında karşılaşamayacağınız türden bir okyanus manzarası, bu tarafınızda ise üç yüz elli mil boyunca CostCo'lar Jiffy Lube'lar ve havuzu yerin altında olan cüruf briketiyle kaplı evler göreceksiniz.
Deste lado, vão observar vistas panorâmicas do oceano inacessíveis a outros tipos de transporte, enquanto do vosso lado, serão apresentados a 56 km de lojas dos trezentos, Jiffy Lubes e casas em cinzas com piscinas debaixo do chão.
İster inan ister inanma, Costco'dan.
Acredites ou não, é Costco.
Bu Costco!
Isto é um armazém Costco.
Şuradaki Costco'da muhtemelen bifteğini satıyorlardır.
Talvez tenham bifes em promoção, naquele Costco.
Çocuk Costco'dan tavuk çalmış.
O miúdo roubou um frango da Costco.
Süpermarketden aldım.
São Costco.
Cosco'da sağlam bir yemek yedik.
Fizemos uma recolha bastante substancial no Costco.
Costco gibi mi?
- Tipo hipermercado.
- Costco'yu severim.
Eu adoro Costco.
Costco'dan başka bir şeyler istermisin?
- Tu és especial.
Costco'da mı?
- Na Costco?
- Evet.
- A tua universidade é em Reseda, entre a TJ Maxx e a Costco. - Pois.
- Senin üniversiten Reseda'da, TJ Maxx ve Costco mağazaları arasında. - Tabii, senin üniversiten nerede acaba?
- É, e onde é a tua?
Costco.
Costco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]