English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Cruze

Cruze tradutor Português

124 parallel translation
Şimdi ellerini çek yoksa onları senin için kendim çekerim.
Estamos quites. Agora cruze os braços ou cruzo-lhe eu.
Parmağını kesmeni istemeyiz.
nós não queremos que você cruze um dedo.
Şu andan itibaren... Oraya geçip geri dönen olursa, bunu yaptığına pişman olacak.
A partir de agora... qualquer homem que cruze e retorne, desejará que não tenha feito.
Ölümden kaçmak istiyorsanız, denizleri aşın, cehennemin sınırları dışına çıkın, Richmond'a sığının.
Se desejas fugir da morte, cruze o mar, e viva com Richmond longe das garras do demônio.
Caddenin karşısına geç ve arkasına dolan.
Rodeie o salão e cruze a rua.
Kollarınızı sakın birleştirmeyin.
Não cruze os braços.
- Bir daha yoluma çıkma!
- Nunca cruze o meu caminho!
Tahtaya vur tahtaya, Pete.
- Cruze os dedos, Pete.
Ne yaparsan yap, sakın nehri geçip Kansas'a gelme.
Por favor, não cruze a fronteira do Kansas.
Hayır, akıllılığın yasal sınırını geçene kadar, kimse ona dokunamaz.
Até que cruze a linha da sanidade legal, ninguém pode tocá-la.
İkinci Fletch ise boş ver şu aptalı sınırı geç filmi götür ve bir Emmy kazan diyor.
O Fletch 2 diz : "Que se dane o cara. Cruze a fronteira... envie o filme, e ganhe você o Emmy".
Umarım öyle olur, Jack.
Cruze os dedos, Jack.
Kollarınızı çapraz bağlayın.
Quando olhar para cima, eu faço este sinal. E cruze os braços.
Rudy, asla ölümden korkmayan bir insana diklenme.
Rudy, você não sempre..... tente e cruze alguém que não tem medo de morrer. Você me ouve Agora, certo Agora este o que nós vamos fazer.
Sarı hattı geçmeyin.
Não cruze a linha amarela.
Kırmızı çizgiyi geçmeyin.
Não cruze a linha vermelha.
Hadi Potts, şu nehri geçelim.Başarabiliriz. Hadi Potts, neredeyse geldik.
Não se entregue, Potts. Cruze o rio. Podemos livrar-nos dele.
Belki sinemada yada otobüste karşılaşırsınız.
Bem, pode ser que se cruze com ele no cinema ou no autocarro.
Asla ipi geçme.
Jamais cruze a corda.
- Bol şans.
- Cruze os dedos.
Parmağını kesiştir.
Cruze seus dedos.
- Şimdi onu diğeriyle çarpraz... bağI...
Agora cruze esse com o...
Ve güvensizliğinle başa çıkabilmek için karşılaştığın her otorite figürünü kızdırıyorsun.
Irritas qualquer autoridade que te cruze o caminho... como forma de lidar com a insegurança.
Parmaklarınızı çaprazlayın.
Cruze os dedos.
HiCBiR TOP TUTUCUNUN CiZGiYi GECMESiNi iSTEMiYORUM.
Não quero que nenhum receptor cruze a linha de lançamento.
Yoluna çıkan birinin elbiselerini çıkarabileceğini ve sonra birşey olmamış gibi devam edebileceğini düşünüyorsun.
Achas que podes ir tirar a roupa de todo o mundo que se cruze contigo deste jeito?
Yolumuza ne çıkarsa çıksın içimizde nasıl bir savaş olursa olsun, her zaman bir seçeneğimiz vardır.
O que quer que cruze o nosso caminho, qualquer batalha que tenhamos a decorrer dentro de nós, temos sempre escolha.
Sensör kayıtlarımızı ve uzun menzilli tarayıcılarımızı çapraz referanslayalım.
Cruze a referência de nossos sensores com os escaners de longo alcance.
Yolda onlardan birine rastlarsan, öldün demektir.
Cruze com um desses caras na rua...
Dizlerini kır.
Cruze seus joelhos.
- Her şey normal Hâlâ insanlann öylece dikilip birinin dövülmesini izlediklerine inanamıyorum
É incrível que a gente se cruze de braços ante uma surra assim.
Bunlar çok ilginç, ama bunlardan birisiyle daha karşılaşmadan önce buradan kurtulmak istiyorum.
Tudo isto é muito intrigante, mas devemos sair daqui em seguida antes que nossa rota se cruze com outra dessas coisas.
Bu sene bu ateş ünlü yarışmacılardan... yıldırım lakaplı jack johnson'un kaybolmasıyla alevlendi.
Não pode extinguir-se até que o último corredor encontre o caminho para fora da tempestade, e cruze a linha de chegada.
Parmaklarını başının arkasında birleştir.
Cruze os dedos na nuca.
Bacak bacak üstüne.
Cruze as penas.
Bacak bacak üstüne atın.
Cruze as pernas.
Bu kapıdan giren tüm eteklilerin üstüne çıkmaya çalışıyorsun.
Salta-lhe em cima a qualquer saia que cruze a soleira.
- Bacaklarını aç.
- Cruze as pernas.
Dizlerinizin üstüne çökün ve bileklerinizi birleştirin.
De joelhos e cruze os tornozelos, já!
İnanması biraz zor, belki de en yeteneksizine rast gelmiştim.
É difícil acreditar, talvez eu me cruze sempre com os menos capacitados
Parmaklarını başının arkasında kesiştir.
Ponha as mãos atrás da cabeça e cruze os dedos.
Kollarını birleştirip işaret parmağınla Morse alfabesiyle yaz.
Cruze os braços e dê-mos em código Morse com o indicador.
Duluth, Minesota'da pek fazla Denobula'lı ile karşılaşmadığını tahmin ediyorum.
Imagino que não se cruze com denobulanos em Duluth, Minnesota.
İçerisi dışarıdan güvenli. Sondaj kontrollerini çapraz bağlayın.
Tente e cruze os comandos do perfurador.
Dizlerinin üstüne çök ve bileklerini birleştir. Hemen!
Ponha-se de joelhos e cruze os tornozelos, agora!
Sonsuza dek saklanamaz. Ben de parmak izi alacağım. Jane'e bütün DNA örneklerimize çapraz gönderme yaptıracağım.
Eu vou levar as impressões digitais e pedir a Jane que cruze todas as nossas amostras de ADN.
- Evet. Kollarını önde çapraz yap.
Cruze os braços no peito.
Sanırım inanıyorum.
- Não cruze os braços. Está deitado.
Benim endişelendiğim bu.
Cruze as fotos desse tipo com os dados da Polícia de Miami.
Parmaklarını dikişlere yerleştir. Böyle.
Cruze os dedos sobre ela assim.
Karalayın öyleyse.
Então cruze isso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]