English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Cuisine

Cuisine tradutor Português

45 parallel translation
Siz "Haute cuisine" diyemeden, malzemeyi... tencereye koymuş olur.
Consegue pôr aquilo na frigideira antes que digam haute cuisine.
Haute cuisine'i temsil ederken... çalışan kesimin ona burnunu sokmasını istemezsin.
Quando se trata de haute cuisine, não queremos a classe trabalhadora por perto.
Çöpte de sevebileceğiniz şeyler var... patates kabukları, soğuk sütlaç gibi şeyler... tam "haute cuisine" değil ama doymanıza yardımcı olacağı kesin.
Há ali uns restos no caixote do lixo. Cascas de batata, arroz doce frio... Não é alta cozinha mas dá para encher o bucho.
- Modern Fransız mutfağını bilir misin?
Conheces a nouvelle cuisine?
Bir de benim "iğrenç mutfağımı" gör. Seyret.
Espera até veres a minha "cuisine repugnante." Repara.
# Nouvelle cuisine
Wouvelle cuisine
Ben değilim, Hastings, benim ilgi alanım bu bonne cuisine normande ( Norman usulü güzel yemekler ).
Eu não, Hastings, os meus interesses são la bonne cuisine normande. - Sem dúvida.
Rahat bir otel için iyi bir başlangıç ve mükemmel bir aşçılık.
Tem muita sorte por este ser um hotel muito confortável e com uma excelente cuisine.
Dev bir böcek? Yeni Mutfak sırlarına sahip, bir tür kötü niyetli tanrı mı?
Um deus temível com segredos de nouvelle cuisine?
Ve o Lean Cuisine yemeklerinden, dondurucuya koyacağım.
Os pratos de dieta que lhe comprei estão no frigorífico.
Lean Cuisine yemeklerinden.
Uma daquelas refeições de dieta.
Evet, bu kıyafetlerin "haute cuisine" i dir.
Yeah, este é um artigo usado na alta cozinha
Lean Cuisine'dekileri arayıp müdürü istemek zorunda kalmanı istemiyorum.
Não quero que você tem que chamar a culinária pessoas magras e pedir para o gerente.
Kafeterya tam bir lokanta.
haute cuisine de cafetaria.
Yemek yeşil Gironde istiridyesi ile başladı... uykuluk yahnisi ve şerbetle devam etti. Gurmenin Mutfağı'nda yazdıklarına bak :
Essa refeição começou com ostras verdes de Gironde... foi seguida pelo pâncreas, um sorvete... e depois pode ler aqui na revista "Gourmet Cuisine" :
İşte, L.A. mutfağı ondan bütün Dünyada ünlüdür.
É por isso que L.A. é famosa Em todo o mundo pela sua "cuisine".
Bu Arjantin mutfağı yeni bir deneyim olacak.
Será uma nova experiência, a cuisine dos Argentinos.
Ben bir mutfakları olduğunu bile bilmiyordum!
Nem sabia que os Argentinos tinham uma cuisine.
Yağsız, ev yapımı gözlemeleriyle, fast food'un gurme yemekleri seviyesine çıkarıyor.
- Obrigada. "Sem gordura, feitos com tortillas caseiras, " coloca a comida rápida ao nível da haute cuisine. "
Diyelim ki etsiz bir porsiyonu blendıra koydum ve üzerine bira ekledim.
Muito bem, agora digamos que ponho um lean cuisine... no liquidificador e coloco um pouco de cerveja.
Sosyetik yiyenler, dejenere ırklar yetiştirir.
haute cuisine gera degenerados.
Domino, Lean Cuisine.
Domino, Lean Cuisine.
Lean Cuisine dışında bir şey yemem.
Não como nada, sem ser Lean Cuisine.
Öğle yemeği birazdan tüm restoranlarımızda hazır olacak... Galaxy Mutfağı, Tropical Mutfağı, Planet Café, ve Moonlight Restoran'ında.
O almoço será servido daqui a pouco em todos os nossos restaurantes Galaxy Cuisine, Tropical Cuisine, Planet Café, e Moonlight Diner.
Long İsland'lı bu büyük ustanın becerisini küçümseyim deme.
Não digas mal da haute cuisine de Long Island.
Çünkü aşçılık sanatının kuralları, geri zekâlı bunaklar tarafından yazılmış çağ dışı bir hiyerarşi üzerine kuruludur.
- Bem, eu... Porque a haute cuisine é uma hierarquia arcaica construída sobre regras feitas por velhotes estúpidos.
Bir tane Lean Cuisine de sizin için ısıtayım en iyisi.
É melhor ir aquecer outro Lean Cuisine.
Şey evet, şiirden, iyi yemekten ve tabii ki baleden çok hoşlanırım.
Bem, sim! Aprecio mesmo muito a poesia, a fine cuisine... e o ballet, é claro.
Birinci olarak Sonoma'daki 182 restoranından... The Schilling Palm d'Cuisin ödülünü kazanan en genç aşçı unvanıyla Şef Hannah Diaz.
primeiro, do Restaurant 182, em Sonoma, a mais jovem vencedora do Schilling Palm d'Cuisine, a Chefe Hannah Diaz.
Mimarın mutfaktaki o tezgahı duvara yapmasına neden izin verdin?
Porque deixaste o arquitecto escrever "cuisine" na parede da cozinha?
Cordon Bleu yapmayı biliyorum, Fransız mutfağından.
Eu estudei na Cordon Bleu. La cuisine au salon.
Yarın akşam sekizde, Quan's Cousin'de.
Amanhã à noite, às 20h, no Kuang's Cuisine.
Quan's Cousin'e hoş geldiniz, Sayın Mako.
Bem-vindo ao Kuang's Cuisine, mestre Mako.
Steve's Greek Cuisine?
Steve's Greek Cuisine?
Çünkü garçon de cuisinesin. Bense asistan şefim. Sus da temizle.
Porque és o "garçon de cuisine", o ajudante de cozinha, e eu sou sous-chef, por isso está calado e limpa o iogurte.
Biz yemek yapmıyoruz.
Não estamos a fazer comida, gente! Estamos a criar "cuisine"!
"Avant-Garde Cuisine" yazıyordu.
Dizia : "Avant-Garde Cuisine".
Burası küçük bir Fransız yeteneği ile harmanlanmış olarak çalışan yeni güneybatı mutfağı.
Esta é a Nouveau Sudoeste Cuisine, com um pouco de talento francês.
"Mutfak" filmindeki Tom Cruise gibiyim ya da adı her neyse, o içki hazırladığı film işte.
Parece o Tom Cruise no "Cuisine" ou lá como se chama o filme em que ele faz bebidas.
"Mutfak" taki Tom Cruise gibiyim.
Pareço o Tom Cruise no "Cuisine".
Evet. O muydu adı? "Mutfak" mıydı?
É assim que se chama? "Cuisine"?
Eğleniriz. Kampta "haute-cuisine" yaparız.
Vai ser divertido fazer um acampamento de alta cozinha.
"Beyefendi" "Hanımefendi" ve üst düzey yemeklerle mi sürecek?
e a preparar "haute cuisine"?
Daha cuisinê bir şey deneyin.
Coma algo mais cuisiné.
EŞ YAZAR, MODERNIST CUISINE TEKNOLOJİ ESKİ SORUMLUSU, MICROSOFT
AUTOR, MODERNIST CUISINE

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]